SALUR GmbH
adı ile Frankfurtta bir firmamız bulunduğundan çok sık olarak Almanya’ya
seyahatimiz söz konusu olmaktadır. Bugünkü yazımızı da yine Almanya uçuşu
sürecinde klavyeye dökmekteyiz.
AB’nin ekonomik anlamda yıldızı olan Almanya
giderken, 2. Dünya savaşı sonrasında
hızlı gelişiminin altında yatan en önemli nedeninin, ülke genelinde inşa edilen otobanlar ve
dolaysıyla dünyaya entegre olabilen lojistik sektörü olduğunun altını çizmek
gerektiğini düşünmekteyiz. Etkin karayolu ulaşımına sahip olan ülkelerin, bu
imkanlara sahip olmayan ülkelere nazaran gelişmişlikte arka planlarda kaldığı
gerçektir. Almanya’da hal böyle iken, 3 tarafı denizlerle çevrili olan
ülkemizde de Lojistik sektörü her geçen yıl önem kazanmaktadır. Sektörün
gelişmesi yeni otobanların devreye girmesi ile hız kazanmış ve özellikle son 10
yıl içinde Avrupa’nın Türk nakliyecilerine kota uygulamalarına rağmen dünyanın
her tarafında Türk nakliyeciliğinin izlerini görmek mümkün hale gelmiştir.
Kara ve denizde uluslar arası taşımacılıkta
verilecek kaliteli hizmet, Türk
firmalarının önemli pazarlara kavuşmasında da önemli bir etken olacaktır.
Ülkenizde üreterek yurt dışına pazarladığınız ürünleri sağlıklı bir biçimde
tüketicilere ulaştırdığınızda, lojistik hizmetleri sayesinde çok önemli bir
gelir kalemine daha sahip olunabilecektir. Samsun bilindiği üzere bir lojistik
üs olabilmek için tüm imkanlara sahiptir. Deniz, hava, kara, ve her ne kadar
yeterli olmasa da demiryolu ulaşım ağları, Samsun’u lojistik hizmetler
anlamında ön plana çıkaracak faktörlerdir.
Uygun depolama alanları, yükleme, boşaltma, bakım
ve onarım ve paketleme ünitelerinin yer aldığı ve Lojistik köy olarak
adlandırılan hizmetin Samsun’a tesis edilmesi ile birlikte, önemli bir istihdam
kapısının açılacağı muhakkaktır. Lojistik köyün inşası ile birlikte sosyal
birimler bu bölgede hizmet üreteceklerdir. Banka şubeleri, restoranlar,
büfeler, otoparklar gibi iş alanları bölgedeki ekonomik çıtaları
yükseltecektir. Ancak, lojistik için olmazsa olmaz faktörlerin başında
demiryolu, deniz ve karayollarının entegrasyonunun sağlanması gelmektedir.
Samsun’un Küresel Lojistik Merkez olarak bu sektöre adım atması, kentin ülke
ekonomisine damga vuran mihenk taşlarından birisi olmasını sağlayacaktır.
Lojistik köyün doğal ortakları olarak İl Özel
İdaresi % 20, Büyükşehir Belediyesi % 20 Tekkeköy Belediyesi % 10 Sanayi ve
Ticaret Borsası % 15, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası % 35 belirlenmiştir.
Proje tamamlandığında Samsun’lu firmalara % 50 ve
dışarıdan gelen firmalara da % 40 ve yurt dışı firmalara da % 10 oranında yer
tahsisi yapılacaktır. Projenin yeri konusunda pek çok spekülasyonların
yapıldığı ve hatta bazı tatlı su kurnazlarının söylentiler çerçevesinde belirli
bölgelerde arazi topladıkları da bilinmektedir. Ancak imara açılacak veya belli
projeler üretilecek bölgelerde bu tür problemler her dönemde yaşanmış ve
gelecekte de yaşanacaktır.
Dünya Bankası Lojistik Performans endeksinde hızlı
bir yükseliş grafiği içinde bulanan ülkemizin, gelecekte dünyanın önemli
lojistik üslerinden biri olacağı
muhakkaktır. Bu görüşlerden hareket edildiğinde, ihracatı tetikleyici en önemli
aktör olan lojistik sektörü ile ilgili gerekli alt yapılar tamamlandığında,
Samsun çok farklı bir ekonomik kimlik kazanacaktır. Çünkü, Almanya örneğinde
olduğu gibi ulaşım ağlarına sahip ülkelerin gelişmişliği, diğer ülkelere
nazaran daha üst seviyelerdedir.
/Süleyman
SALUR
07 Nisan 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder