Dünya görüşü ve siyasi anlayışı bir yana bırakarak,
ülkemize çeşitli gezi ve incelemelerde bulunmak üzere gelen yabancı bir heyetin
gözlemlediği bir olayı naklederek konumuza girmek istiyoruz.
Yabancı bir heyet Doğu ve Güneydoğu bölgelerine
giderler. Tarım dışı bırakılan arazileri görünce, “Türkiye’de o kadar tarım
dışı araziler var ki, topraklarının yarısı boş bırakılmış” diyerek
şaşkınlıklarını gizleyemezler. Aynı heyet bu kez de Doğu Karadeniz bölgesine
gelir. Gümüşhane’nin Harşit vadisinde mola verdiklerinde, bir köylü kadının bir
erkeği beline bağladığı bir iple uçurumun kenarına indirdiğini görürler. Adam
elindeki çapa ile küçük bir alanı çapalamaya başlar. Yanlarındaki rehbere “bu
insanlar ne yapıyor?” diye sorduklarında, rehber (tarım yapıyorlar” diye cevap
verir.
“Nasıl olur, burası Türkiye değil mi? Ülkenin bir
yanında boş araziler varken, burada 10 metrelik yerde tarım mı yapılıyor”
diyerek tepki verirler.
Kıssadan hisse, tarım arazilerimizin yeterince
değerlendirilememesinin nedeni öncelikle, dedelerden oğullara ve sonrasında ise
torunlara miras yolu ile intikal eden topraklardır. 50 dönümlük arazi nesilden
nesile miras yolu ile bölündüğünde 1 dönüme kadar düşer. Dolaysıyla tarımsal
alanlar gittikçe daralmaktadır. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen Türkiye bir
tarım ülkesidir. Nitekim bu tablodan Samsun’da payını almakta olup, nüfusun
önemli bir bölüme tarımla iştigal eder. Ancak iki bereketli ovanın
nimetlerinden yeterince istifade edilebildiği söylenemez. Çünkü tarım sanayine
gerekli yatırımlar yapılmamaktadır. Samsun için tarım kenti mi? Sanayi kenti
mi? Tartışmalarının yapılması çok anlamsızdır. Çünkü Tarım ile sanayinin
birbirlerinden bağımsız olarak düşünülemez. Çünkü tarım geliştikçe tarım sanayi
de kendiliğinden gelişmiş olacaktır.
Sanayi sektöründe gelişmiş ülkelerin bu
başarılarının altında yine tarımcılık ön plana çıkmaktadır. Ancak tarımda
kullanılan teknolojiler, insan iş gücü sayısını düşürdüğünden, bu kez
tarımcılıktan sanayiye doğru bir iş gücü akımı oluşmaktadır. Samsun ölçeğinde
bugün dahi geleneksel tarımla uğraşan çiftçilerimizin ve köylülerimizin sayısı
oldukça fazladır. Oysa bugün az gelişmiş ülkelerde dahi geleneksel tarım
metotlarından vazgeçilmektedir. Bafra ve Çarşamba ovalarından elde edilen
tarımsal ürünlerin hasadından, paketlenmesine ve pazara sunulmasına kadar olan
aşamalarda gerekli olan yatırımlar göz ardı edilmekte ancak yöneticilerin
söylemlerinde ise, çok daha farklı tablolar ortaya çıkmaktadır.
Tarımda modernleşme olduğunda, doğal olarak bu
gelişme direkt olarak sanayi sektörüne yansıyacaktır. Çünkü sanayi ürünlerine
bir talep yaratılacaktır. Olayı tersinden değerlendirdiğimizde ise, sanayi
sektörü canlandığında artan gelir düzeyi doğal olarak iyi beslenmeyi ortaya çıkaracak bu kez de tarım sektörü ön
plana çıkacaktır. Tarımcılık aynı
zamanda önemli bir döviz kapısıdır. Sanayileşmiş ülkelere yapılan tarımsal ürün
ihracatları yolu ile önemli döviz girdileri sağlanabilmektedir. Tarımsal
alanların gerek miraslar yolu ile bölünmesi ve gerekse sanayi yatırımları için
parsellenmesi sonucunda yok edilmesi, bir ülkenin geleceği için en önemli
handikaptır. Çeşitli politik uygulamalar ile tarım ürünlerine kota konulması,
bazı ürünlerin üretilmemesi yönünde teşvikler sağlanması, en iddialı olduğumuz
tarım ürünlerinde dahi ithalatı zorunlu hale getirmektedir.
Tarımsal ürünlerin pazarlanmasında özellikle küçük
üreticilerin karşılaştığı en önemli zorluk örgütlenmeye önem verilmemesidir.
Kooperatifçilik anlayışın tam olarak yerleşmemiş olmaması nedeniyle, bin bir
emek ile üretilen tarım ürünleri ne yazık ki maliyetlerinden aşağı bedeller ile
satışa sunulmakta veya ürün hasadının daha fazla maliyetler ile yapılması
nedeniyle, ürünler tarlalarda çürümeye terk edilmektedir. Samsun’un gelişmesine
yönelik en önemli ekonomik enstrümanların başında gelen tarım sektörünün
modernleşmesine yönelik adımların hızla atılması gerekmektedir. Gerekli soğuk
hava depoları, paketleme ve ambalajlama tesisleri gibi yatırımlara öncelik
verilmesi gerekmektedir.
/Süleyman
SALUR
24 Nisan 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder