Bugünlerde bu söz dilime çok takıldı.. Çünkü
kiminle sohbet etsem, kendi ilgi ya da iş alanına göre bir sıkıntıdan söz
ediyor. Hatta espri konusu oldu.. ‘Sıkıntı var’, ‘Sıkıntı yok’ gibi.. Düşününce, gerçekten de nereye baksan, bir
sıkıntı, bir organize olamama ve koordinasyon sıkıntısı var.. İş başındakilerin
işin ehli olmamasından mı, işleri ciddiye almamasından mı, yoksa organize
olamamalarından mı kestirmek zor.. Hiçbir şey mi doğru dürüst, yolunda gitmez.
Ne zaman bir etkinlik olsa hatalar zinciri üst üste
geliyor.. Ne zaman bu kentle ilgili önemli beklentiler oluşsa, bir yerden bir
şeyler 'eksiklik' gösteriyor.. EMİTT
2013'e katılıyoruz, Samsun'u anlatan afişlerde sorun yaşıyoruz.. Halen hangi afişle temsil
edildik, bilmiyorum inan.. Geldi geçti..
23 Nisan Bayramı etkinlikleri yapılıyor, sadece
Samsun'da 'minicik öğrencilere kına gecesi' senaryolu skeç oynatılıyor
sahnede.. Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri yapılıyor, türlü türlü iddialar var
ortada.. Hatta bırakın onu savcılık, polis, kamera kayıtları giriyor devreye..
Samsun'da sel oluyor; sanki yeni yerleşim yeri gibi
14 kişi canından oluyor. Boğuluyor suların içinde.. Yürekleri yakıyor.. Salıpazarı'nda
evinden çıkıp okula giden öğrenciler, 5 gün sonra ancak evine ulaşıyor,
'sorumlular hakkında ne gibi işlem yapıldı' kimse bilmiyor.. Samsun Valiliği ile Salıpazarı arasında
yaşanan 'iletişimsizlik' sonrası İHA Bölge Müdürü devreye girmese ve Vali
Hüseyin Aksoy'u uyarmasaydı ne olacaktı; bu sorunun yanıtı yok.. 16 öğrenci de
evine sağ salim ulaştırıldığından belki herkes rahat nefes aldı ama Samsun'daki
selde Bedirhan, kardeşi ve babası onlar kadar şanslı değil..
Samsun'daki selde de kimse hayatını kaybetmeseydi,
çoktan unutmuştuk ama 14 kişi yaşamını yitirince; sorguluyoruz sorumlu kim
diye?.. Samsun'un üreten yıldızlarına ödül töreni düzenleniyor; TOBB'un adı
yanlış yazılıyor.. Hadi onu da geçelim desek, Samsun'un Valisi kentin
ekonomisini ve beklentilerini anlatmak için kürsüye çağrılmıyor.. Organize olabilme yerlerde sürünüyor adeta..
Etkili iletişimden eser yok ortada.. Hatta bir
salonda bir törende 'iletişim' yerine kaos yaşanıyor.. Samsun uluslararası
festivale hazırlanıyor aa bilet kaosu yaşanıyor. Okuyucularımız, bırakın bilet bulmayı yetkili
ya da muhatap bulamadıklarından 'gazeteleri arıyor çözüm için'.. Oysa organize
komitesinde kimi arasan var.. Samsun Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Kültür
müdürlüğü, hatta Devlet Opera ve Balesi..
Neyi organize ediyorlar anlamak mümkün değil.
Samsun'da bu kadar görsel ve yazılı basın var,
biletler nereden bulunacak, festivalin seyri nasıl olacak, vatandaşlar
festivali izlemek isterse nereye başvuracak, kiminle irtibata geçecek, tam bir
muamma.. Samsun enerji üretim cehennemine dönmek üzere ama Çevre Müdürlüğü
işini yapacağına, gazeteci İsmail Başaran'ın Danıştay kararına rağmen
Terme'deki OMV Santrali'nin bacasından duman çıkarken çektiği fotoğraf
'fotomontaj mı' diye sorguluyor..
Yalancı tavuk vebası nedeniyle binlerce tavuk telef
olmuş ama Tarım ve Gıda Müdürlüğü, olayı gazeteci arkadaşlarımız sorana kadar
kamuoyuyla paylaşmıyor bile.. 45 günde kesilmesi gereken çiftlik tavuklarının
35 günlükken, daha antibiyotiği vücudundan atmadan kesildiğiyle ilgili
aldığımız ihbar sonrası ne yapıldı, tüm çiftliklerde denetim yapıldı mı onu da
bilmiyoruz.. Sıkıntılarla ilgili sağlıktan, eğitime, turizmden, tarıma
örnekleri çoğaltabiliriz ama daha sıcak bir örnek var..
SPOR..
Samsun Basketbol Kulubü küme düştü.. Spor kenti
iddiasında bulunan Samsun'un markası Samsunspor'da ise sıkıntı almış başını
gidiyor.. Başkan Emin Kar'ın açıklamalarından öteye gitmeyen bir 'çıkış var'
Samsunspor'da.. Beraberliklerin kralı oldu adeta.. Teknik Direktör Besim
Durmuş'un;
*"Hata yok"
*"3 puan alacağız"
*"Hedef galibiyet"
*"Agresif olun"
*"Çıkış yakalayacağız" Sözlerinden
sıkılmayan kalmadı..
Başkan Emin Kar'ın;
*"Daha her şey bitmedi"
*"Kazanacağız"
*"Maddi sıkıntı var"
*"Arkadaşlara güveniyorum"
*"Taraftar sahip çıksın"
*"Hocamızın yanındayım" Sözlerinin artık dışına çıkıp, 'gittiğimiz
noktayı görmesi gerekir"..
Açıklamadan çok icraata ihtiyaç duyulan yerdeyiz.. Hatta sözün bittiği noktada.. Ve bu sadece
Spor'la sınırlı değil.. Bir çok konuda sıkıntı var.. 'Ama görmek ve çözmek
isteyenler' için... Peki böyle olmaz mı? diyebilirsiniz.. Olur elbette. Düşe
kalka, hatalarla, eksiklerle, bozuk bir orkestra gibi de ses çıkabiliriz.. Biz
yaptık, böyle de oldu diyebilirsiniz.. Su yolunu bulur diye de
düşünebilirsiniz.. Koltuk tatlı, ‘sıkıntı varsa da yok, işler ayna’
diyebilirsiniz.. Hatta 'Sessiz kalanlar
olduğu gibi, alkışlayanlar da olabilir'.. Tepki gösterenleri görmeyebilirsiniz
de.. Ama sorun şu; 'Samsun'a yakışır mı'..
29.04.2013
/A.YENER
CABBAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder