6 Haziran 2014 Cuma

Tarım…Gerçekler…Samimiyet

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir’in Türkiye tarımı ile ilgili önemli saptamaları yer aldı dünkü gazetelerde. Çarpıcı gerçekleri su yüzüne çıkaran açıklamalardı. Çoğunluğun ortak kanısı bu evet:  “Türkiye’nin geleceği tarım ve tarıma dayalı sanayidedir” Elbette gerekli reformlar yapıldığı takdirde. Yakalanacak bu ivmenin 275 milyonu besleyecek niteliğe sahip olacağı gerçeği çarpıcı değil de nedir?

Prof. Dr. Yusuf Demir’in önemli tespitlerinden biri de özellikle 1980’lerden sonra uygulanan politikalar, ülkemiz tarımını 30 yıldır sürekli geriye götürmüş ve kendi kendine yeten ülke konumundan, pek çok tarım ürününü ithal eden ülke haline dönüşmüş olması ile ilgili. Kolaycılık, her zaman kendine zarar verir çünkü. Prof. Dr. Yusuf Demir’in altını çizdiği gerçeklerden hareket edilirse:

“Profesyonel çiftçi ve tarım Türkiye'nin kısa vadede tarım ürünü ihraç eden ülke haline dönüşmesine vesile olacak evet. Bu konuda özellikle, Meclis’ten yeni geçen Toprak Koruma ve Arazi Kullanım (miras hukuku) Yasası, sosyal ve hukuki boyutları dikkate alınarak, bir an önce uygulamaya konulmalı. Kırsal alan tanımı yeniden yapılmalı, köylü ile çiftçi tanımı ve ayırımı gerçekleştirilmeli. Çiftçi ve çiftçilik profesyonel bir meslek haline dönüştürülmeli, bu amaçla bölgesel işletme büyüklükleri, işletme kapasite ve nitelikleri belirlenerek profesyonel çiftlikler kurulmalı. Kırsal kalkınma stratejimiz mevcut büyük şehir yasası ile entegre olarak tekrar ele alınmalı, büyükşehir sınırlarında mahalle olan köylerin dönüşümü ve ıslahı çalışmaları ayrıca planlanmalı, diğer illerimizde köylerin geliştirilmesi ve ıslahı ile ilgili projeler, köyleri yaşanabilir merkezler haline dönüştürecek özelliklerde geliştirilmeli ve bu amaçla kırsal dönüşüm projeleri uygulanmalı.

Tarım arazilerinin parçalanmasının önlenmemesi durumunda 2023'te Türkiye'nin ortalama işletme büyüklüğü 5 hektarın altına düşecektir. Tarım arazilerinin miras yoluyla daha fazla bölünmesinin önüne geçecek Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Yasa Tasarısı, Türk tarımının önünü açacak, tarımsal araziler, miras hukuku bakımından 'bölünemez eşya' niteliği kazanacak ve bu durum tapu kütüğüne işlenecektir.”

Bütün bu değerlendirmelerin ışığında kalkınmanın ve ilerlemenin samimi olmakla doğru orantılı olması gerekliliği unutulmamalı. Türkiye ve en verimli iki ovasına sahip Samsun bunu hak ediyor. Sonuna kadar hem de.

/Birol BİRCAN
06.06.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder