7 Haziran 2014 Cumartesi

Kent Estetiği


Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, iki gündür kent kamuoyunu bilgi ile donatıyor. Doğrusunu yapıyor.. Planlanan projelerinin nihai şeklini tahmin edemeyenler bilgi kirliliği yaratıyordu.. Bu da, haliyle haksız eleştirilere neden oluyordu. Önce sahil yolu ile ilgili bilgileri paylaştı başkan. Dün de kentin dört bir yanında uygulamaya konulacak kent estetiği ile ilgili bilgileri. Çok şey söylüyor sözlerini ve gayretlerini şu cümlelerle özetliyor;

“ Artık dünya değişti. Bunları görmemiz lazım. Alışkanlıklarımızı değiştirmediğimiz sürece ilerleme kaydetmemiz mümkün değil. Ama ben başaracağımıza inanıyorum. Bizim insanımız uygulamadaki güzelliği görüp inandıktan sonra mücadelesini sonuna kadar veriyor. Bunun da vereceğine inanıyorum. Çünkü yaşadığımız mekanlar ve çevrelerin estetiği yaşam standardımızın göstergesidir."

Bu sözlerin içinde değişen dünyayı ifade eden çarpıcı cümleler var.. Ki, onlardan yola çıkarak yapacağımız önerilerde.. Yıllarca nüfusu büyük bir köyde yaşadık.. Hatırlayın, Karadeniz’in en büyük şehri Samsun diyerek börüm, börüm böbürlenirken, kentimize gelen insanları gezdirecek bir yer bulamayınca cücük bir kentte yaşıyor olmanın da ezikliğini yaşadık aynı zamanda.. Ama köprülerin altından çok sular geçti artık..

1999’da seçildiği günden bu yana hakikaten büyük enerji sarf etti. Dolu, boş çok eleştirildi, yılmadı… Sadece kendisi değil ekip arkadaşlarıyla beraber yılları hizmete harcadı.. Bugün gelinen nokta elbette küçümsenecek bir nokta değil.. “Yeterli mi?” diye sorarsanız buna önce kendisi “hayır” diyecektir..

Bunun en önemli örneği, şehrin giriş çıkışlarından başlayarak İstiklal caddesine yönelen ve Cumhuriyet Meydanı’nı da kapsayan doku değişikliğini gündeme almasıdır.. Hayatından memnun insanları yeni değişimlere zorlamanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. En canlı örnek doğru yapıldığını bile bile bazılarının Saathane Projesi’ne gösterdiği direnç ve küçük inkıtalardan duydukları hazdır!.. Oysa yapılanların bu kentin çehresine yönelik olduğunu bilerek bakılsa birçok yeni hamlenin herkes farkına varacaktır..

Bakın Trabzon ve Ankara istikametinde yol kenarındaki totemler ve bina üzerlerindeki abartılı reklam tabelaları kaldırılmakta.. Bu nihayetlendiğinde bina makyajlarıyla giriş, çıkış her Samsunlunun iftiharla seyredeceği görüntülere değişecek. Aynı şeyler kent içinde de planlanıyor.. Ve kurulan Kent Estetik Kurulu vasıtasıyla da yapılacak değişimler belirleniyor. İşte tam da burada konuya girmek istiyorum.

Zira artık kentin herhangi bir sokağında hangi işyerinin yapılacağına, cephesine, boyasına kadar yerel yönetimlerin müdahil olması taraftarıyım. Özellikle sahilde neredeyse her iki evden birinde “İşyerine kiralıktır” tabelaları bu işin artık ne kadar dejenere ve disiplinsiz duruma geldiğinin en açık belirtisidir. Bir meskenin artık işyeri olabileceğine vatandaş kendisini karar merci olarak görmektedir.. Dolayısıyla bu gelişmelerle bile kent estetiğinin ne kadar önemli olduğu aşikar olup, herkesin kafasına göre mesken veya işyeri tarifine engel olmanın zamanı gelmişte, geçmektedir..

Günün Sözü: DEĞİŞEN dünyaya ancak gelişen beyinler eşlik edebilir..N.S

/Nusret SAĞLAM
07 Haziran 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder