10 Haziran 2014 Salı

Samsun Gelişirken…

Bir ömür tükettik bu kentin sokaklarında.. Mecidiye caddesini 50 kere turladığımız, Huzur kahvesinde kağıdın gözüne vurduğumuz günlerden bugünlere geldik.. Koren’in bahçesinden öte geçemezdik geceleri.. Şehir, Olgunlaşma Enstitüsü’nün önünde biterdi neredeyse.. Batıda Matasyon, doğuda Derbent mesire yeri idi o zamanlar.. Resmi bayram günleri Çiftlik caddesinden geçen Mehter Alayları şenlendirirdi evleri. Pazar günleri ise Hipodrum’a giden süslenmiş atları seyrederdik beraberce..


Çiftlik Karakol’unun komiser amcası, asayişin de babasıydı.. Gece bekçi amcaların karşılıklı düdük sesleriyle korkumuzu bastırır, öyle dalardık uykuya.. Yüksek zevatı ancak Şehir Kulübü’nün ön balkonunda görür ama karşı kaldırımdan kaçamak bakışlarla süzerdik ancak.. Çok eğlence yoktu o zamanlar.. Ben liseliydim mesela.. O zaman futbol, basketbol, voleybol takımlarında oynamak ve bando takımının elamanı olmak ayrıcalıklıydı.. Ben futbolu tercih etmiştim ama tanınmama yetmişti o zamanlar..

Bir avuç insan gibiydik.. Hep birbirimizi tanır ve severdik.. Gençliğin ateşi vardı içimizde ama saflığı da yeşermişti.. O günü gençleri biz, birbirimizi hiç terk etmedik.. Yıllar sonra bulunduğumuz meclislerde,” Biz 50 yıllık dostuz. O gün, bugün birbirimizi hiç terk etmedik” demeyi dostluğa sadakat bildik..

Sonra büyüdü Samsun.. Serpildi, genişledi.. Genç ve orta yaşları geride bırakan bizlerde ona eşlik ettik.. Biliyor musunuz, çoğumuz tahsilliydik.. Kimimiz serbest hayatı.. Kimimiz devleti tercih ettik.. Çok büyük adam çıkardı içimizden, çok.. Vekiller, başkanlar, bürokratlar yetiştirdik.. Samsun büyüyüp, gelişirken dostluklarımız hep taze kalsın istedik.. Ama bu arada bizimle beraber hayat içinde bir başka şeyin daha gelişip, serpildiğini unuttuk.. Kahpeliği!...

Kendi menfaatlerini düşünen, iktidar erklerini ellerinde bulunduranlara yakın olmak için fırsat bulduklarında bizi harcamayı iş edinen kahpeleri unuttuk.. Yılların dostlukları da büyütüp, koruma altına alacağı gibi saf bir düşüncenin esiri olduk.. Oysa herkes kendi tezgahına bakmış.. Kim, kimi daha çok okşuyorsa o, değer bulmuş ta,.. Samsun büyüyüp, gelişirken biz; Yalnızlıklara saf tutmuşuz!

Günün Sözü: GERÇEK DOSTLUK, cilalı sözlerle okşayanla değil, yüreğini açanla var olur.. N.S

/Nusret SAĞLAM
10 Haziran 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder