8 Haziran 2014 Pazar

Samsun'da Bir Farklılaşma Var..

Biz Hedef Halk ekibi olarak 'görevi aldığımız' ilk günden bu yana aynı tavır içindeyiz ve 'ama sanırım' son zamanlardaki yaklaşımlarımız okuyucularımızın daha çok hoşuna gidiyor.. Kamuoyunun 'gözünün önünde cereyan eden' hadiseler, toplumun büyük bir kesimini ilgilendirmeye başlayınca, vatandaşta bir duyarlılık başladı.. Aslında konu duyarlılıktan öte..

Daha önce Saathane Projesi'yle ilgili mülk sahiplerinin sesini dile getirdiğimizde 'Saathane'de mülkü olmayan ve orada esnaf olmayanlar' bana ne diyordu.. Baruthane mevkiindeki dev otel ile tepkileri dile getirdiğimizde, şehir planlamacıları, mimarlar, mühendisler ve çevrecilerin dışındakiler 'bana ne diyordu'.. Canik'teki viyadük projesiyle ilgili Canik'linin sesini duyurduğumuzda 'İlkadım'lı, Atakum'lu bana ne diyordu'.. Atakum'daki dere ıslahlarının yol açtığı trafik kargaşasını anlattığımızda, Canikli, İlkadım'lı bana ne diyordu.. Atakum'daki seli, Canik'teki seli yazdığımızda '14 can gitti' herkes üzüldü.. Ama kısa sürede o acı günler unutuldu..

Fener Plajı otele gitti gidecek tartışmaları olduğunda 'Biz o plaja gitmiyoruz bana ne diyorlardı'.. Ve Sahil Yolu projesi başladığında 'herkesi yakından ilgilendiren bir proje olduğundan', Bir çok Samsunlu 'bizim sahilimiz dedi'... Ve öyle bir şey oldu ki; hemen her proje toplumun bir kesimi ilgilendirmeye başladı.. Sonuçta tüm Samsun neredeyse 'mahkemelik olan bir projeden öyle ya da böyle muzdalipti.. Şimdi son bir aydır hemen her gün öyle tebrik telefonları, çiçekler, kutlamalar, ziyaretler gerçekleşiyor ki; ben ve ekibimiz bile şaşırıyoruz.. Çünkü biz hep aynı şekilde duyarlılık gösteriyorduk..

Şimdi son günlerde çok duyuyoruz: Kentin sorunlarına duyarlılığınız için teşekkürler'.. Kimlerden geliyor.. Bakın bu da ilginç aslında.. Sadece vatandaşlardan değil.. *Bazı sivil toplum örgütünden *İş adamlarından.. *Bazı vakıflardan.. *Bazı derneklerden *Sahil esnafından *Sahil yaşayanlarından *Siyasi partilerden *Üst düzey bürokratlardan *Saathane esnafından, mülk sahiplerinden.. Telefonla, mesajla, bizzat gelerek kutlayanlarla devam ediyor bu süreç.. Çoğunun sözü de şöyle.. "Bizim açık açık söylememiz olmaz ama siz tercüman oluyorsunuz bizlere'..

Mesela Mimarlar Odası Başkanı İshak Memişoğlu'nun bir sözü ilginç geldi bana.. "Planları olmadan işlere başlıyorlar. Aklım almıyor nasıl ihale ediyorlar'.. Hakikaten nasıl oluyor bu.. Parayı nasıl ödüyorlar.. Yani hak edişleri.. Neye göre hesaplıyorlar.. Bir de merak ediyorum.. Hani Büyükşehir'den bir ekip Kayseri'ye gidip, 'insan odaklı haz aldıkları hizmetleri görünce merak edip sormamışlar mı'.?. Kaç projeleri mahkemelik olmuş..

Vatandaş, hak sahipleri ya da Sivil Toplum örgütleri ile ilişkileri nasıl; Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin.. Amerika'yı yeniden keşfetmek için gittikleri Kayseri'den döndükten sonra Samsun'daki hangi eksiklikleri hissetmişler.. Bunları da açıklamalı aslında heyet.. Sonuçta Samsun kamuoyu adına gittiler.. Geniş bir basın toplantısı düzenleyip, "Bakın orada belediye bir projeye başlarken şöyle yapıyor' diye detayları da anlatmaları gerekir..

Samsun'un neyi eksik Kayseri'den.. Üstelik Allah'ın bahşettiği denizi var, kilometrelerce sahili.. Erciyes'teki tesislere hayran kalan heyet, Samsun sahilinde denizin doldurulup, kumsalın katliamından 'söz edecek değiller elbette'.. Bize Kayseri'yi anlatın.. O estetik güzelliği.. İmrenelim orada AK Partili Büyükşehir Belediyesi'nin neler yaptığına..

Hayal edelim, Samsun'un da bir gün 'belki öyle bir yönetim anlayışıyla cazibe merkezi haline gelebileceğini'.. Bize Kayseri'yi anlatın.. Anlatın ki; eksiklerimizi fark edebilelim.. Yanlış nerede 'fark edebilelim'.. Bize Kayseri'yi anlatın..

/A.Yener CABBAR
08 Haziran 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder