Geçen hafta içinde özellikle Mecidiye ve Çiftlik
caddeleri ile Organize Sanayi Bölgelerinde faaliyet gösteren bazı
firmaları ziyaret ettim. Amacım
öncelikle kent ekonomisideki ticari aktiviteler ile esnafın ve sanayicinin
problemlerini çözmek noktasında önemli
misyonu olan ve bu çerçevede Belediye meclislerinden sonra bir meclise sahip olan TSO'nın 4 yıllık süreçteki
icrai faaliyetlerinden memnun olup olmadıkları hakkında bir fikir edinmek idi.
Esnafın öncelikle eleştirileri, TSO yöneticilerinin
işyerlerini ziyaret etmemeleri yönünde idi. Ayda bir yapılan meclis
toplantılarında yapılan toplantılarda ele alınan konular, sadece meclis
salonunda kaldığı için problemleri çözmek noktasında bir adım atılmadığını
iddia edenlerin sayısı oldukça fazla idi. Bazı belediye başkanlarının sık
olarak esnaf ziyaretleri ve sabah kahvaltıları organize ettikleri halde, kendi
odalarının işyerlerini ziyaret etmemelerini yadırgamakta idiler.
Bu çerçevede Meclis üyeliği kimliği taşıyan 118
üyenin birbirleri ile olan ilişkilerininde sağlıklı bir yapıda olmadığını
tespit ettik. Samsunspor yönetiminde bulunduğum süreç içinde, futbolcu ve yöneticilerin birbirleri ile
kaynaşması için sık olarak yemekli toplantılar organize edilmekte idi. Amaç
elbette futbol takımının başarısındaki sürekliliği sağlamak idi. Hatta yönetim
kurulu üyeleri bazı maçlara ailece gitmekte ve futbolcular gibi yönetim kurulu
üyeleride ailece bir takım havasına
sokulmakta idi. 10 yıllık bir süreçte kulübün başarısı ortadadır. Tüm
olumsuzluklara rağmen Samsunspor Türk futbolundaki yerini almıştır.
Bu tür bir anlayış ile oda yönetim kurulu üyeleri
ve meclis üyelerinin sık olarak bir araya gelmeleri ve birbirleri ile olan
beşeri ilişkileri geliştirmeleri gerekir. Yani tüm birimleri oluşturan kişiler
öncelikle kendileri bir takım oluşturmalıdır. Bu tür bir ilişki sağlanamadığı
sürece yönetim anlamında tek sesliliğin gerçekleşebilmesi mümkün değildir.
Bunun içinde en pratik yol, ticari faaliyetleri geliştirmek adına yapılan iş
seyahatleridir. Çünkü bu tür faaliyetlerde kişiler birbirleri ile daha çok
kaynaşır ve bütünleşirler. Dolaysıyla bu tür birlikteliğin faturası olumlu bir
biçime Samsun ekonomisine yansıyacaktır.
İkinci problem ise esnaflar sattıkları ve
ürettikleri mallar karşılığı aldıkları çek ve senetlerinn ödemelerindeki
aksaklıklar idi. Hatta bir işyeri sahibi, çekini ödemeyen bir müşterisine
"çekinizi bir hafta içinde ödemezseniz yazdıracağım"şeklinde ikaz
etmiş ve müşterisi "eğer çekimi yazdırırsanız 2 ayda paranızı alırsınız
ama yazdırmazsanız 20 gün sonra alırsınız" gibi ilginç bir cevap verdiğini
ifade etti. Yani artık çeklerin yazdırılmasının hiç bir önemi kalmadığı gerçeği
bu örnekle biz kez daha teyit edilmiş oldu.
Hazırlan bir rapora göre Samsun protesto edilen
senetler ve çekler sıralamasında 12. sırada yer almaktadır. Dolaysıyla esnaf
tahsil ede meyeceği çek ve senet ile malını satmamayı tercih etmektedir.
Bu durumda da kent ekonomisinde katma değer
yaratan ticari faaliyetlerde iyiye değil aksine olumsuz bir profilin ortaya
çıktığı veya çıkacağı ortadadır. Dolaysıyla esnafın yaşadığı bu problem bizim
için sürpriz sayılmamıştır. Ticarette artık sınırlar kalkmıştır. Başarının yolu
birlikteliğin tesisidir. Eğer bunu kendi bünyenizde tesis edemez iseniz,
kollektif bir ruhun oluşabilmesi mümkün
değildir. Samsun'da yaşanan en önemli problem ne yazık ki platformlarda
birlikteliğin tesis edilememesidir. Koltuklara oturabilmek için tüm seçim
manevraları sergilenir, ancak koltuklara oturulduktan sonra adeta yapışılır ve
terk edilmez. Sığınılan liman ise malumdur. "Arkdaşlarımızın teveccühü ve
ısrarları karşısında yeniden aday olmak zorunda kaldım"
Bu noktada karar verilirken en önemli riter,
"ben göreve geldiğimde neler yapılmıştı, hangi projeler başlatılmıştı,
göreve geldikten sonra ben hangi
projeleri ürettim ve devirldığım sistemi ne kadar geliştirdim? "
şeklindeki soruları kendine sormaktır. Eğer soruların cevabı pozitif ise görevinizi
yapmış sayılırsınız. Eğer negatif ise koltuklarınızı terk etmelisiniz. TSO
bünyesinde ise bu soruların cevabı kentin ekonomik profilinde kolaylıkla tespit
edilir. Şimdi biz kendi kendimize soralım. Kentin ekonomik profili bizi tatmin
ediyor mu, etmiyor mu?
/Süleyman
SALUR
08 Şubat 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder