Hastanebaşı ve Unkapanı mahallelerinde doğup
büyüyen bir kişi olarak,özellikle gecekondulaşmanın yoğun olduğu hastane
mahallesinde yapılacak projeler ile kentin en prestijli mekanlar haline
gelebileceğini, 15 yıldan buyana çeşitli gazetelerimizdeki yazılarımda gündeme
taşıyan ilk köşe yazarlarından biriyim.
Bu nedenle bugün de
İlkadım Belediyesinin üretmiş olduğu kentsel dönüşüm projesi
çerçevesinde 14 katlı ve 20 bloktan oluşan 1120 dairelik projeyi canı gönülden
desteklemekteyim. Proje toplu konutların yanı sıra ayrıca villa tarzında da
geliştirilebilecek mimariler ile bu bölgelerde denizimiz balkonlarımıza
taşınacaktır. Kuşbakışı muhteşem bir deniz manzaralı daireler ile doğal olarak önemli bir katma değer
yaratılacak ve bölgede arsa fiyatları bugünkü değerlerin 10 katı hatta daha
fazlası meblağlara ulaşabilecektir. Belediye başkanı Necattin Demirtaş ,
bölgede yaşayan insanlar ile karşılıklı görüşmeler yapılarak, mevcut evin
günümüz şartlarına göre ne kadara mal edilebileceği, vatandaşın binayı yaparken
ne kadar harcadığı, ve arsa değerinin de üzerine konularak hesaplar yapılacağı
şeklinde açıklamalar yapmıştır.
Hastane mahallesinde öylesine yerleşim alanları
mevcuttur ki, bugünkü fiyatlar ile bile
arsa payı hariç 10 bin TL. gibi düşük maliyetler ile inşa etmek mümkündür.
Çünkü bölge Samsunda ilk
gecekondulaşmanın yoğunlaştığı bölge niteliğini taşımaktadır. Köylerimizden kente gelenlerin ilk tercih
ettiği yerleşim birimlerinden biri olan mahalle sakinleri, genelde çok düşük
gelirler ile çalışan ve pek çoğu da vasıfsız işsiz olan kişilerden
oluşmaktadır.
Şimdi bölgede evi olan bir vatandaşımızı karşınıza
aldınız. Evinin m2’sine göre bugünkü maliyetler ile bir rakam ortaya çıktı.
Bölgedeki arsa rayicine göre arsa payını da koydunuz. Karşılığında vatandaşa
bir daire vereceksiniz. Vatandaşın evinin maliyeti ve arsa değeri ile sizin
verdiğiniz dairenin maliyeti ve arsa bedeli arasında bir uçurumun olmaması
mümkün değil. Bu denklemi nasıl yerine oturtacaksınız. Bu konuda yıllar önce
Gaziantep’e Samsunspor ile bir müsabakaya gittiğimizde, başkan Celal Doğan’a
“Gaziantepspor’u belediye olarak nasıl finanse edebiliyorsunuz” şeklinde bir
soru yönelttiğimizde, başkan Doğan “özellikle gecekondulaşmanın yoğun olduğu bölgelerde
müteahhitler ile anlaşarak kat karşılığı toplu konutlar yaptırıyoruz, örneğin
bölgede 1000 gecekondu var ise buraları yıkıyoruz ve çok katlı binalara bu
insanları yerleştiriyoruz. Geriye kalan arsa bedelleri doğal olarak müthiş bir
şekilde yükseliyor. Buraları
değerlendirerek cok önemli gelirler
elde ediyoruz. Hem Gaziantepspor’a ve hem de belediyemize önemli
gelirler sağlamış oluyoruz” şeklinde cevaplamış idi.
İlkadım Belediyesi’nin ürettiği proje kapsamında da
yıkımlar sonrasında önemli bir arsa stoku oluşacaktır. Dolaysıyla bu arsaların
değeri bugünkü değerinden çok daha fazla bedellere ulaşacaktır. Yani siz
vatandaşın arsalarını bugün m2”sini 100 TL.ye alırsanız, proje bitirildiğinde
bu bedeller 1000 ve hatta 1500 TL. civarlarına kadar yükselebilecektir. Bugün
evlerinizi istimlak edeceğiniz kişilere, “bakın size modern binalar yapacağız,
evinizin değeri bu kadar, arsanızın ise şu kadar, devlete de bu kadar borcunuz
var” dediğinizde tek kuruş tahsil edemezsiniz. Çünkü burada yaşayan insanlar
hala köylerinden getirdikleri odunlar ile ısınma ihtiyacını gidermektedirler.
Modern yaşam onlara bir yük getirecektir. Kaloriferli evler ile
tanışacaklardır. Evlerine ekmek
götüremeyecek durumdaki kişilere sağlayacağınız müreffef bir yaşam şekli
ekmek, aş yerine geçmeyecektir.
İlkadım Belediyesi’nin Samsun 1919 adlı kentsel
dönüşüm projesine kesinlikle toplumun
her kesimi katkı vermelidir. Ancak evleri ellerinden alınan kişilerden para
tahsilatının yapılabilmesi mümkün olamayacağından, yapılacak konutlar bila
ücret olarak vatandaşa sunulmalıdır.
Çünkü söz konusu proje sonucunda ortaya
çıkacak arsa stoku değerlendirildiğinde, toplu konutlara yapılacak inşaat
maliyetleri fazlası ile çıkarılabileceği gibi, belediye bütçesine de önemli bir gelir kaynağı sağlanmış olacaktır.
Gaziantep kenti bu konuda iyi bir örnektir.
/Süleyman
SALUR
20 Şubat 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder