15 Şubat 2013 Cuma

Gençler Dünyayı Çoktan Keşfettiler...

"Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz Samsunlu genç işadamları, Samsun'un önemli işletme ve firmalarının varisleri, yöneticileri ve kentin umut vaat eden, Samsun'u bir adım daha ileriye götürme heves ve azmi içinde barındıran genç insanları ile sabah kahvaltısında bir araya geldi".. Bu cümle inanın bana ait değil.. Bu cümlenin tamamı 'Büyükşehir Belediyesi basın bürosunun basına gönderdiği haber bülteninin' giriş cümlesi.. Dikkatimi çekince bir kez daha okumak ihtiyacını hissettim.. Hatta ikinci kez okudum ama üçüncü kez okuyamadım, 'nefes almakta güçlük çektim' bir başka arkadaşa okuttum.. İsterseniz deneyin.. Çok zor bir cümle olduğunu göreceksiniz..

Sanki Samsunlu genç işadamları olarak denilse, biz basın mensupları olarak 'anlamayacağız' gibi düşünülmüş olmalı ki; 'firmaların, şirketlerin varisleri, umut vaat eden, Samsun'u bir adım ileriye götürme heves ve azmi' gibi kriterler' de konulmuş yazının girişine... Oysa bizler yani basın mensupları Samsun'daki genç işadamlarının çoğunu tanıyoruz.. Bırakın tanımayı, şimdi bir çok derneğin üyesi olan gençliği geride bırakan işadamlarını da 'gençliğinden biliyoruz'..


SAMSUN GENÇ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ (SAMGİAD)'ı bilmeyen var mı içinizde acaba.. Kurucu başkanından, sonrakine ve şimdiki başkanına kadar hepsini iyi tanırız.. Hepsinin de hem Samsun için hem de kendi işlerini bir adım ileriye götürmek için verdiği mücadeleyi 'çağdaş girişimlerini' defalarca dinlemişimdir.. Babadan kalma yöntemler yerine 'yenilikçi ruhlarına' hayran kalmışımdır..

Ve ondandır ki; genç işadamlarımız, babalarının, ağabeylerinin üyesi olduğu dernekler yerine 'genç girişimcilik ruhunu' ortaya çıkarabilmek için örgütlenme gereğini duymuşlardır.. Lakin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz'ın, sanırım kendisinin de söylediği gibi 'yeni akıllarına gelmiş genç işadamları'.. "Samsun iş camiasındaki arkadaşlarla bir araya geliyoruz, kahvaltı ediyoruz ama o arkadaşlarımızın çocuklarıyla neden yapmıyoruz" diye sormuşlar bunu kendi kendilerine.. Hem de başkanlığının 12. yılında.. Evet ya.. Samsun'da genç işadamları vardı.. Bayağı da işler yaptılar..

Mesela Samsun neden marka olamıyor diye sordular.. Neden markalaşamıyor, şehrimizin hala neden uluslararası ölçekte bir markası yok? da dediler.. 13 farklı sektörde faaliyet gösterdiklerini açıkladılar, sıkıntılara sorunlara, çözüm odaklı çalışmalar yaptılar.. Samsun'da sermaye var, geçmiş var ama girişimcilik ruhu yok, diye kentin yapısını sorgulama teşvik ettiler.. Kendimizi ve şirketlerimizi büyütemiyoruz, projelerimiz var dediler.. Siyasilerle bunu masaya yatırmak istediler, destek aradılar, seslerini duyurdular..

Sosyal sorumluluk kapsamında Samsun Down Sendromlular Derneği yararına  tenis turnuvası düzenlediler.. Geliri de derneğe bağışladılar.. İstihdam amaçlı düzenlenen ve SAMGİAD'ın katkı sağladığı 'İnsan Kaynakları' projesini hayata geçirdiler.. 40 kursiyer mezun oldu..  İlk iki dereceye girene 'iş sözü verdiler'.. Bir çoğunu biliyorum, büyüklerinden aldıkları işleri büyüttüler, geliştirdiler.. Yani onlar hep vardı..

12 yıl içinde bazıları büyüdü, genç yerine 'olgun işadamı oldu'.. Şimdi de onların kardeşleri, çocukları iş başındalar... Hani 'neden bir araya daha önce gelmedik' diyorsunuz ya; bence büyük kayıp.. Keşke her dönem onların fikirlerini alabilme ihtiyacı hissetseydiniz.. Onlar dünyayı çoktan keşfettiler çünkü..

Kiminden Çin'den yaptığı ticareti dinledim, kiminden Rusya'da, Gürcistan'da, hatta Dağıstan'da açtığı işyerinin başarı öyküsünü...  Onların dünyası zaten çok büyüktü.. Küçük olan 'Samsun'daki yöneticilerin dünyasıydı'.. Kardeş şehir, saplantısının dışına çıkamamasıydı.. Kardeş yerine 'ticaret köprüsü' kurabilselerdi, geziler yerine 'ne satarız, ne alırız' diyebilselerdi, 'Bugün acaba Samsun nerede olurdu'.. Hangi iş kolları neler yapıyordu?..

Bir telefon kadar uzaklıkta olunan iletişim çağında bile bunca yıl içinde 'yakınlaşamadıktan', Başkan Yılmaz'ın deyimiyle 'Neden gençlerle bir araya gelmiyoruz' deyip bir araya geldikten sonra, Samsun elbette 'Allah'ın bahşettiği o tabiat avantajlarıyla' sınırlı kalır ve bu yarışta 'gerilerde yer alır'.. Başkan Yılmaz ne dese haklı aslında.. 'Samsun yıllarını kaybetti. Bazı kentlere göre geri kaldı' diyor ya; yerden göğe kadar haklı.. Samsun'un sorunu 'vizyon' sorunudur..

Bugünün gençliğinin, yarının geleceği olacağına, keşke bir 10 yıl önce başlansaydı.. Kim bilir, ne kadar yol alınırdı.. Ama daha Rusya'ya 'uçak kaldırmayı beceremeden' bunlar nasıl olacak, o başka konu.. En azından önümüzdeki 10 yıl için umutluyum.. Çünkü dün bir ilk oldu.. Genç işadamlarıyla 'ilk toplantı' gerçekleşti.. Siyasilere olmasa da 'genç işadamlarının' birlik ve beraberlik içinde 'bu kente çok şey katacağına' inanıyorum.. Hem işadamı olarak, hem de geleceğin siyasetçi adayları olarak..

15.02.2013
/A.YENER CABBAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder