"Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya
Yılmaz Samsunlu genç işadamları, Samsun'un önemli işletme ve firmalarının
varisleri, yöneticileri ve kentin umut vaat eden, Samsun'u bir adım daha
ileriye götürme heves ve azmi içinde barındıran genç insanları ile sabah
kahvaltısında bir araya geldi".. Bu cümle inanın bana ait değil.. Bu
cümlenin tamamı 'Büyükşehir Belediyesi basın bürosunun basına gönderdiği haber
bülteninin' giriş cümlesi.. Dikkatimi çekince bir kez daha okumak ihtiyacını
hissettim.. Hatta ikinci kez okudum ama üçüncü kez okuyamadım, 'nefes almakta
güçlük çektim' bir başka arkadaşa okuttum.. İsterseniz deneyin.. Çok zor bir
cümle olduğunu göreceksiniz..
Sanki Samsunlu genç işadamları olarak denilse, biz
basın mensupları olarak 'anlamayacağız' gibi düşünülmüş olmalı ki; 'firmaların,
şirketlerin varisleri, umut vaat eden, Samsun'u bir adım ileriye götürme heves
ve azmi' gibi kriterler' de konulmuş yazının girişine... Oysa bizler yani basın
mensupları Samsun'daki genç işadamlarının çoğunu tanıyoruz.. Bırakın tanımayı,
şimdi bir çok derneğin üyesi olan gençliği geride bırakan işadamlarını da
'gençliğinden biliyoruz'..
SAMSUN GENÇ İŞ ADAMLARI DERNEĞİ (SAMGİAD)'ı
bilmeyen var mı içinizde acaba.. Kurucu başkanından, sonrakine ve şimdiki
başkanına kadar hepsini iyi tanırız.. Hepsinin de hem Samsun için hem de kendi
işlerini bir adım ileriye götürmek için verdiği mücadeleyi 'çağdaş
girişimlerini' defalarca dinlemişimdir.. Babadan kalma yöntemler yerine
'yenilikçi ruhlarına' hayran kalmışımdır..
Ve ondandır ki; genç işadamlarımız, babalarının,
ağabeylerinin üyesi olduğu dernekler yerine 'genç girişimcilik ruhunu' ortaya
çıkarabilmek için örgütlenme gereğini duymuşlardır.. Lakin, Büyükşehir Belediye
Başkanı Yılmaz'ın, sanırım kendisinin de söylediği gibi 'yeni akıllarına gelmiş
genç işadamları'.. "Samsun iş camiasındaki arkadaşlarla bir araya
geliyoruz, kahvaltı ediyoruz ama o arkadaşlarımızın çocuklarıyla neden
yapmıyoruz" diye sormuşlar bunu kendi kendilerine.. Hem de başkanlığının
12. yılında.. Evet ya.. Samsun'da genç işadamları vardı.. Bayağı da işler
yaptılar..
Mesela Samsun neden marka olamıyor diye sordular.. Neden
markalaşamıyor, şehrimizin hala neden uluslararası ölçekte bir markası yok? da
dediler.. 13 farklı sektörde faaliyet gösterdiklerini açıkladılar, sıkıntılara
sorunlara, çözüm odaklı çalışmalar yaptılar.. Samsun'da sermaye var, geçmiş var
ama girişimcilik ruhu yok, diye kentin yapısını sorgulama teşvik ettiler.. Kendimizi
ve şirketlerimizi büyütemiyoruz, projelerimiz var dediler.. Siyasilerle bunu
masaya yatırmak istediler, destek aradılar, seslerini duyurdular..
Sosyal sorumluluk kapsamında Samsun Down
Sendromlular Derneği yararına tenis
turnuvası düzenlediler.. Geliri de derneğe bağışladılar.. İstihdam amaçlı
düzenlenen ve SAMGİAD'ın katkı sağladığı 'İnsan Kaynakları' projesini hayata
geçirdiler.. 40 kursiyer mezun oldu.. İlk
iki dereceye girene 'iş sözü verdiler'.. Bir çoğunu biliyorum, büyüklerinden
aldıkları işleri büyüttüler, geliştirdiler.. Yani onlar hep vardı..
12 yıl içinde bazıları büyüdü, genç yerine 'olgun
işadamı oldu'.. Şimdi de onların kardeşleri, çocukları iş başındalar... Hani
'neden bir araya daha önce gelmedik' diyorsunuz ya; bence büyük kayıp.. Keşke
her dönem onların fikirlerini alabilme ihtiyacı hissetseydiniz.. Onlar dünyayı
çoktan keşfettiler çünkü..
Kiminden Çin'den yaptığı ticareti dinledim,
kiminden Rusya'da, Gürcistan'da, hatta Dağıstan'da açtığı işyerinin başarı
öyküsünü... Onların dünyası zaten çok
büyüktü.. Küçük olan 'Samsun'daki yöneticilerin dünyasıydı'.. Kardeş şehir,
saplantısının dışına çıkamamasıydı.. Kardeş yerine 'ticaret köprüsü'
kurabilselerdi, geziler yerine 'ne satarız, ne alırız' diyebilselerdi, 'Bugün
acaba Samsun nerede olurdu'.. Hangi iş kolları neler yapıyordu?..
Bir telefon kadar uzaklıkta olunan iletişim çağında
bile bunca yıl içinde 'yakınlaşamadıktan', Başkan Yılmaz'ın deyimiyle 'Neden
gençlerle bir araya gelmiyoruz' deyip bir araya geldikten sonra, Samsun elbette
'Allah'ın bahşettiği o tabiat avantajlarıyla' sınırlı kalır ve bu yarışta
'gerilerde yer alır'.. Başkan Yılmaz ne dese haklı aslında.. 'Samsun yıllarını
kaybetti. Bazı kentlere göre geri kaldı' diyor ya; yerden göğe kadar haklı.. Samsun'un
sorunu 'vizyon' sorunudur..
Bugünün gençliğinin, yarının geleceği olacağına,
keşke bir 10 yıl önce başlansaydı.. Kim bilir, ne kadar yol alınırdı.. Ama daha
Rusya'ya 'uçak kaldırmayı beceremeden' bunlar nasıl olacak, o başka konu.. En
azından önümüzdeki 10 yıl için umutluyum.. Çünkü dün bir ilk oldu.. Genç
işadamlarıyla 'ilk toplantı' gerçekleşti.. Siyasilere olmasa da 'genç
işadamlarının' birlik ve beraberlik içinde 'bu kente çok şey katacağına'
inanıyorum.. Hem işadamı olarak, hem de geleceğin siyasetçi adayları olarak..
15.02.2013
/A.YENER
CABBAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder