Alt sıralardan kurtulmayı hedefleyen, puanları eşit
takımların mücadelesinde kazananın üç puandan da öte bir gelir elde edeceği
zorlu doksan dakika sonunda gülen taraf ev sahibi ekip oldu... Maçın, iki
takımın ligdeki konumları düşünüldüğünde ne kadar önemli olduğunu konuya vakıf
herkesin bildiği bir gerçek... Ancak, sahadaki 22 futbolcunun bu bilinçte
olmadığı açık seçik ortada... Belki her maça olduğu gibi bu maça da fiziksel
olarak hazırlandıkları görüntüsü olsa da, mental açıdan maça motive edilmede
yeterli seviyede olmadıkları özellikle ilk kırk beş dakika süresince sergilenen
futbol ile görüldü...
Güzel hava, güzel zemin, yani futbol oynama adına
her şey var olmasına var da, eksik olan futbol seviyesinin vasat altındaki
seyri... Maçın ilk çeyreği geçildiğinde her iki takımın kalelere gönderilen tek
bir şutu görülmedi... Dört dakika arayla gelen karşılıklı iki gol de savunma
oyuncularının hataları ders niteliğindeydi... Ev sahibi ekibin golünde kaleci
dahil dört savunma oyuncusu seyirci pozisyonundaydı...
Kısa süre sonra gelen cevap golünde de benzer bir
durum söz konusu idi... İkinci yarıda her iki takımda tempoyu bir vites
yükseltse de, kalecileri rahatsız edecek, tribünleri heyecanlandıracak şut
girişimlerinin şiddeti topun filelerle buluşmasını sağlayacak özellikte
değildi... Atılacak bir gol, atan adına
çok anlam taşıyacaktı...
Devrenin ortalarında Samsunspor Musa Sinan ile bu
şansı yakaladı, ancak üst direk buna izin vermedi... Maçın bitimine yakın bir
puanı hanesine yazdırma düşüncesiyle oyunu sahasında kabul etme yoluna giden
Samsunspor'un bu hesabı tutmadı... İsmail'in takımı adına kaydettiği gol, tüm
hesapları bozmaya yetti... Bu golde de savunmanın ayakta uyuduğunu bir kez daha
gördük...
Sonuç üzüntü verici olsa da, esas tedirgin olunması
gereken konu, takımın futbol adına ortaya bariz veriler koyamamasıdır... Kere'siz
bir defansın varlığı endişe vermeye devam ediyor, açıkçası...
25 Şubat 2013 Pazartesi
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder