21 Şubat 2013 Perşembe

Barışı Karadeniz’de Aramak Nedir?

BDP’li milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü ile Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, İmralı süreci çerçevesinde Çorum’dan başlayarak Karadeniz’deki illere ziyarete başladı. Ziyaretlerinin ilk durağı olan Çorum’da olay çıkmadı. Sinop’ta ise olaylı saatler yaşandı. Sinop halkı bu ziyarete tepki koydu. Bir siyasi büyüğümüz bu ziyarette yaşanan tepkiyi provokasyon olarak yorumlamış. Doğrusu o yoruma katılmıyorum. Eğer bir provokasyon varsa ziyaretin kendisidir, diye düşünüyorum. Birileri İmralı görüşmelerini içine sindirmiş ve şehitlerimizi unutmuş olabilir. Karadeniz, terör örgütü ile pazarlık yapılmasını içine sindirebiliyor mu acaba? Samsun’un, Sinop’un, Ordu’nun, Trabzon’un, Giresun’un, Çorum’un PKK terörüne kaç evladını şehit verdiğini bilen var mı? Şehitlerin cenazesine katılmayanlar, şimdi BDP’li milletvekillerinin yanında barış elçisi pozu veriyor.

Barış olmasın, kan aksın isteyen mi var? Niye BDP milletvekilleri dağdaki teröristlere seslenmiyor da Karadeniz illeri barış ziyareti için seçiliyor? Evladını, yakınını, komşusunu şehit veren Karadenizli, PKK’nın yaptıklarını ve onlara destek verenleri unutabilir mi? Barış istemeyen, Karadenizli mi? Eline silah alıp dağa çıkan ve hala dağda olan kim, niye onlara seslenmek varken bu yapılmıyor? Karadenizli kimseye düşman değil. Karadenizli kimseye ayrımcılık yapmıyor, kimseye de kin beslemiyor. Bu şekilde barışı Karadeniz illerinde aramak insanları tepki vermeye sevk etmektir. Kimse şehitlerimizin katillerinin korunmasını istemiyor. BDP'li vekiller PKK’nın yanında olduğu sürece bu tepkiler çok normaldir. İmralı ağzı ile yapılan hiçbir girişim hiçbir konuşma barışa hizmet etmez. Bu süreçte herkes sağduyulu olmalı, hiç kimseyi tahrik ve rencide etmemelidir. Teröristlerle kucaklaşan ve koklaşan bir anlayış barış getirebilir mi? Niye kimse dağa seslenmiyor, dağdaki teröristlere yanlış yoldasınız demiyor. Çünkü onların sayesinde varlıklarını sürdürüyor, masum insanların duygularını sömürüyorlar. Dağdan beslenen siyasetçiler barış elçisi olamaz.

Karadeniz’de savaş mı var ki, İmralı sürecini anlatmak için Karadeniz seçildi. Karadeniz’de BDP’li vekillerin anlatmaya çalıştıkları nedir? BDP’lilerin Karadeniz çıkarması tam anlamıyla bu işi kaşımak, şehit ailelerini tahrik etmektir. BDP’li vekillere Karadeniz’den başlayın diyen irade, şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktadır. Barışı Karadeniz’de aramak yerine dağa çıkanlara niye çağrı yapmıyorlar, niye silahları bırakın demiyorlar? Kimin kan döktüğü, kimin terör yaptığı meydanda değil mi? Bunları gözardı eden anlayış barış elçisi olabilir mi? Karadeniz’i sınamak büyük bir hatadır.

21.02.2013
/Ayhan HAMLI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder