Bugünlerde kent gündemimizi işgal eden önemli
konuların başında Saathane Meydanı’nun kentsel dönüşüm çerçevesinde Büyükşehir
Belediyesince hazırlanan düzenleme çalışmaları ve söz konusu projeler ile
ilgili bölge esnafının gösterdiği tepki gelmektedir.
Büyükşehir Belediyesinin çıkış noktası özellikle
kentin ortasındaki çarpık yapılaşma yerine modern bir mekan yaratılmasıdır.
Ancak Tarihi mekanları kentten çeşitli yapılanmalar ile kopartır iseniz, kentte
yaşasanız dahi o mekanların varlığını sadece ansiklopedilerden
öğrenebilirsiniz. Tarihi eserleri koruyamamak ve ortaya çıkmasına engel teşkil
edecek yapılar ile donatmak, ortak
kültürümüze ve tarihi miraslarımıza sahip çıkamamak anlamını taşır.Bölgede
yıllardır faaliyet gösteren ve buradaki mekanlarda ticaret yapan esnaflar da bu
oluşuma tepki göstermektedirler. Bu çerçevede bölgenin yıkılmadan restore
edilerek tarihi mekanların korunmasının mümkün olabileceği ve diğer alanların da ticaret alanları olarak
düzenlenmesi halinde varlıklarını sürdürebilecekleri taleplerini yetkililere
iletmişler ve İdari Mahkemelere başvurmuşlardır.
Bilindiği üzere gerek Samsun’da ve gerekse ülkenin
çeşitli illerinde yapılan tüm istimlak çalışmalarında buna benzer çatışmalar
yaşanmıştır. Örneğin kentimizde Kemal Vehbi Gül döneminde kentin tam ortasından
geçen 1. Bulvarın istimlak çalışmalarında ortaya çıkan kabus dolu günleri
Samsun’lular bugün dahi unutmamışlardır. İstimlak edilerek yıkılan her binanın
etrafını polisler kuşatmak zorunda kalmışlar ve yıkımlar ancak emniyet
tedbirleri alındıktan sonra gerçekleştirilebilmiştir. Ama bugün 2.bulvar yolu
açılması dahi kent trafiğine yeterli olmayıp, yarınlarda 3.bir bulvara daha
ihtiyaç duyulacaktır.Bölgede ticaret yapan esnaf elbette mağdur edilmemelidir.
Asıl tepki ise kendilerine şehir dışında tahsis edilecek yeni
yerler için kendilerinden % 40 katılım ortaklık payının kesilecek
olmasıdır. Ayrıca terk edilen yaklaşık 6.500 m2’lik alan için kendilerine 1450
m2’lik bir alan tahsisinin de yeterli olmayacağı iddia edilmektedir.
Proje,
tarihi eserlerin ortaya çıkarılması için yeşil alanlar ve rekreasyon
alanları oluşturularak bölgede tarihi ve
turizm merkezi oluşturulması temeline dayanmaktadır. “Çarşı” kimliği ile
ülke genelinde pek çok ilde tarihi miraslar günümüze kadar taşınmıştır. Örneğin
İstanbul’da Mısır Çarşısı ve Kapalı Çarşı gibi mekanlar çarşı kimliğinin en
bariz örnekleridir. Ancak Saathane Meydanının bugünkü hali ile bir çarşı
kimliğinde olduğu söylenemez. Çeşitli mimari çarpıklığı hemen tüm binalarda
görmek mümkündür. Büyükşehir Belediyesi tarafından geliştirilen projede,
bölgenin yerleşik ticari potansiyelini muhafaza etmesi adına, mevcut 4 adet
tarihi mirasımız mimarisine uygun yeşil alanyeni bir çarşı yapılması mümkün
olabilir mi idi. Veya proje ticari aktiviteleri de barındırabilecek bir
mahiyete taşınabilir mi idi? Bu veya benzeri görüşler elbette tartışılabilirdi.
Ancak bana göre mevcut proje üzerinde bugün bu
tartışmaların veya görüşlerin taraftar bulması mümkün değildir. Yani geç kalınmıştır. Samsun’da eksik olan
diyalog eksikliği ne yazık ki bu projede
de bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bölgede mağdur olan esnaflar, STÖ’leri,
tarihçiler, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Samsun Valiliği bir araya gelerek ortak
bir akıl geliştirilebilirdi. Bu gerçekleşmediği için bugün 90 esnaf mağdur
oluyor ise, 90 değişik akıl ve fikrin ortaya çıkması doğaldır. Bence 4 tarihi
mekanın ortaya çıkarılması ve bölgenin modern bir mimari ile yeniden
şekillenmesi Samsun kentine yeni bir silüet kazandıracaktır. Elbette her
istimlak aşamalarında mağdur bir kesim oluşacaktır. Büyükşehir Belediyesinin de
bu mağduriyetleri ortadan kaldırabilecek önlemleri alması gerekir. Örneğin % 40
ortaklık katılım payı bedellerinde esneklik sağlanabilir mi? Oranlar konusunda
esnaf lehine gelişebilecek bir şeyler üretilebilir mi? Gibi ilk aklımıza gelen
çözümler, belki oluşan ve oluşacak tepkileri kısmen de olsa frenleyebilir.
Dün Sahil Bandında yer alan kamyoncular,
balıkçılar ve muhtelif işyerlerinin
kaldırılarak kentin denize kavuşturulması ile insanlar nasıl mutlu oldu ise,
Saathane meydanında uygulanacak proje nedeniyle Samsunlular yine mutlu
olabilir. Ancak bu mutluluk başkalarının mutsuzluğu üzerine inşa edilmemeli, ve
mağdur olan her esnafın ve hatta o
bölgede yıllardır hamaliye işlerini yapanların dahi mağduriyetleri
giderilmelidir.
/Süleyman
SALUR
16 Şubat 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder