9 Nisan 2014 Çarşamba

Kaldırımlar Babanızın Malı Mı?

Başımıza bir musibet gelmeden, bir çok şeyin değerini anlamayız... Toplum olarak da zaten empatiden uzağız... Zaten o yüzden değil mi bunca sorun... Olaylara “farklı pencerelerden” bakıp, “aynı manzarayı” görmek isteriz hep... Sıkıntıyı yaşayanı anlamayız... Anlamak istemeyiz... Ta ki; başımıza gelene kadar... Mesela, dişimiz ağrıyınca anlarız, rahatlıkla bir ekmeği ısırabilmenin değerini... Yada, ayağımız alçıda, elimizde koltuk değneği... İşte o zaman anlarız koşa koşa eve gitmenin tadını... Hastane odasından bakmadan, denizin kenarında oturup demli bir çay içmenin tadına varamayız... Kim bilir bunların tadını en çok? Ona ulaşamayanlar... Bir şeker hastasının, bir dilim baklavayı gönül rahatlığıyla yemek istemesi gibi... Bir kanser hastasının yalın ayak, sokaklarda koşmak istemesi gibi... Bir mahkumun karşısına duvarlar çıkmadan yürümeyi özlemesi gibi... Bir hastanın, ilaç kokusundan uzakta, çimlerde yuvarlanmayı arzulaması gibi... İşte tüm bunları yaşamadan, anlayamayız...

Nereden esti bu girizgah derseniz... Hepimiz, hayatı “kendimizden menkul” kılıyoruz... Birileri hayatı kolaylaştırırken, birileri inadına zorlaştırıyor... Şehirde "dağdaki kurallar" geçerli sanıyor hala birileri... Kentte yaşadığından; kentte engellilerle, sokak hayvanlarıyla, çocuklarla, gençlerle, yaşlılarla birlikte, ortak yaşadığından habersiz "idiotlar" çok çevremizde... Bu fotoğrafı bir kaç gün önce Samsun Büyükşehir Belediyesi'nden Subaşı'na doğru giden yolda, Kent Otel'in karşısında çektim...

Çekerken bile utandım... Aslında, fotoğraf yazıya bile gerek kılmıyor... Ama eminim ki... Bu işi yapanların, dükkan sahibinin "sağlığı-sıhhati" yerinde... Sanırım herhangi bir engeli, engelli olan eşi, dostu, akrabası da yok... Çünkü olsa, böyle olmazdı... O yolun değerini bilirdi, o yolun kimlere ait olduğunu bilirdi… O yolun ne kadar hayati olduğunu da kavrardı… Tabi burada, sadece bu işgüzarlığı yapanların değil, bunu denetlemeyenlerin de vebali var… Empatiden yoksun, düşüncesiz, saygısızların olduğu bir kentte yaşamak beni açıkçası utandırıyor... Siz de hissettiniz mi bu utancı?

/Miraç ÖZTÜRK
09 Nisan 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder