19 Mart 2013 Salı

Samsun’a Yabancı Yatırımcılar Davet Edilmeli

Samsun ekonomisinin düzlüğe çıkarılması adına üretilen projeler genellikle hizmet sektörüne yöneliktir. Bu pencereden bakıldığında, tüketimi körükleyen bu tür yatırımlar için öncelikle para harcama kapasitesinin üst düzeylerde olması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

O zaman insana sorarlar. İyi de 5 yıldızlı otel projelerinin, Türkiye’de çeşitlilik anlamında üst basamaklarda kendine yer bulabilecek AVM’lerin, Uluslar arası boyutlarda olacağı ilan edilerek bir türlü bitirilemeyen Fuar ve Kongre Merkezinin kapılarını kimler aşındıracaktır. Samsun’luların geçim endekslerine bakıldığında, Türkiye’nin milli gelir ortalamalarının çok altında olduğu görülecektir. Dolaysıyla Samsun’a yapılan yatırımlar için öncelikle dış sermayeye ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun da yolu yabancı yatırımcıları bölgeye çekmektir. Yabancı sermayeyi Samsun’a getirmeyi başarabildiğimizde üretime yönelik ağlar oluşacak ve yeni pazarlama stratejileri ile fındığımız, tütünümüz, sebzelerimiz, medikal sektörümüz, irili ufaklı sanayi ürünlerimiz, kısaca tüm sektörlerimiz dünya pazarlarında kendine yer bulabilecek ve dolaysıyla Samsun ekonomisine önemli ivme kazandırılmış olunacaktır.

Ekonomik gelişmeyi hızlandırabilecek yabancı sermayeyi kendi ülkelerine çekebilmek için tüm ülkelerin oluşturdukları kampanyalar malumdur. Yerel bazda Samsun olarak yabancı yatırımcıları bölgeye çekebilmek için ise bu rolü  ve gereğini yerine getirebilecek tek kurum Samsun ve Ticaret Odasıdır. Geniş ufuk sahibi, kesinlikle ana dili seviyesinde İngilizce veya hatta iki yabancı dil bilen yöneticilerin oluşturacağı malum mesleki örgüt, dünya ile entegre olabilecek bir bilgi birikimi ve beceriye sahip olacağı için, dış dünya pazarlarının keşfine çıkabilecekler ve kurulacak iletişimler Samsun’u farklı bir konsepte taşıyabileceklerdir.

Her ne kadar yabancı sermaye Türkiye için sadece arzulanan ancak yeterince oluşturulamayan bir özlem olarak gündemde olsa da, kent bazında sofradaki kırıntılarından dahi istifade edebilecek bir sistemi kurabildiğimizde, özelleştirmeler ile yok edilen ekmek kapılarının benzerlerinin yeniden faaliyete geçirilmesi sağlanabilir. Sabit sermaye yatırımlarını yerine getirebilecek potansiyelin yaratılabilme aşamasında elbette devlet devreye girecektir. Nitekim yabancı sermayenin teşvik edilmesi yönünde çok önemli teşvikler sağlanmaktadır. Yabancı sermayenin Samsun’a çekilmesi noktasında pilot görevinde yer alacak  olan STSO, kurumsal yapısının işlevleri nedeniyle çok önemli avantajlara sahip olduğundan, sanayicilerimize ve hatta kıt imkanları ile yatırım yapmayı planlayan işadamlarımıza öncülük edebilirler.

Ticarette günümüzde sınırlar artık kalkmıştır. Samsun’daki firmalarımız ve yatırımcılarımız profesyonel dış ticaret kadroları oluşturarak, markalaşmış ürünlerini sermaye ve teknoloji birlikteliği oluşturabilirler. Ancak  yabancı sermayeyi ifade ederken yatırım enstrümanlarının insan ve çevre sağlığını tehdit edebilecek ve ülke kaynaklarının kullanılmasını engelleyebilecek vasıf ve mahiyette olmaması gerekir. OMV’nin Termik Santral yatırımı bu konuda verilebilecek en önemli örnektir. Bu tür yatırımlar hiçbir şekilde bölgemizi veya ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacı ile ülkemize gelmezler. Çünkü ürettikleri teknolojilerin miadı dolmuştur.

Eskimiş veya tedavülden kalkmaya yüz tutmuş teknolojiler için bu tür yabancı firmalar Türkiye gibi az gelişmiş ülkeleri hedef olarak seçerler. Burada da yeterli rant elde ettiklerinde teknolojilerini sökerek bu kez gelişmemiş ülkelere yönelirler. İnsan sağlığı, çevre ve doğa sağlığı gibi faktörler hiçbir zaman ön planda değildir. Üretim gücü ile bölge insanlarını kolaylıkla kandıracağını düşünen OMV benzeri firmaların kullanacakları silahlar malumdur. Öncelikle siyasi kadrolarda etkin olmanın yollarını bulurlar ve ardından elde ettikleri imtiyazlar ile nerede ise bulundukları ülkenin hukuki yapısını alt üst ederler.

/Süleyman SALUR
19 Mart 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder