Çağdaş ulaşım derken, bazı bölgeleri düşünemedik.. Onlar
için ulaşımın, zorluğunu hesaba katmadık.. Umursamadık belki de; onlar zaten
bize oyunu veriyor diye düşünmüş olmalıyız.. Gelsin torbada keklik oylar.. Öyle
mi acaba.. Bakın dün yaşadığım bir olay, öyle olmadığını gösterir nitelikte.. Pelitköy'deki
TOKİ konutları'ndan çıktım, otobüs durağının ikincisini de geçtim, aşağıya
doğru iniyorum, otomobille.. O sırada yanımdan bir ring otobüsü geçti.. Başında soğuktan korunmak için giydiği,
kulaklarına kadar kafasını örten şapkası var yaşlı amcanın.. Yokuş aşağı vurmuş
gidiyor tabana kuvvet.. Ringe de binmedi..
Ama otomobilin sesini duyunca, biraz sıkılarak ta
olsa şöyle yana baktı. Ben o sırada ta onu geçmek üzereydim.. Bir yandan da 'el
işareti yaparsa dururum' diyorum kendi kendime.. Hava oldukça soğuk ve sert
rüzgar esiyor.. Elini kaldırır gibi oldu, sonra yana indirdi. Hızımı kestim
biraz.. Yanından geçtim ki; o da hızımı azalttığımı görünce, elini kaldırdı ama
durmadığımı görünce de 'hemen indirdi'.. Ben aynadan gördü bu hareketini.. Frene
bastım. Yaşlı amca koşmaya başlayınca inanın içim burkuldu. Geri vitese atıp
ona doğru gitti.. Soğuktan değildi, herhalde kıpkırmızı olmuştu yüzü..
Amca gel bin, götüreyim aşağıya kadar dedim.. Zahmet
etme, az kaldı aşağıya dedi.. Dikkatimi çekti, bir yandan bana 'zahmet olmasın'
diyordu, diğer yandan ayağındaki çamurları siliyordu, kaldırıma.. Gel amca,
fark etmez, ayağındaki çamurunla bin dedim.. Çok sıkılmıştı, ayağını neredeyse
tabana dedirmiyor gibi oturuyordu.. Belli ki 'mahcuptu ve sıkılgandı'.. Rahatlatmak
istedim.. "Amca nereye dedim".. Belediye Evleri'ne gidiyorum, ama
'kavşakta inerim' dedi.. Hemen 'az zahmet verme moduna girdi yaşlı amca'.. Önemli
değil, ben gidiyorum seni götürürüm şehire kadar dedim..
Niye otobüse binmediğini sordum.. Kaçırdım dedi,
'bir daha ki de bir saat sonra, ama acele işim var'.. Ringe binseydin, dedim
sonra da sorduğuma pişman oldum.. 'Sonra da raylı bineceksin zahmetli' dedi ama
ben ne demek istediğini anladım.. Sanırım jetonu yoktu.. SAMKART'ı da tabii
ki.. Bir de ringe bin, 1 lira, sonra otobüse bin yine ücret.. Raylı ile gitsen
son durak gar.. Ücret vermek istemiyorsan yürü oradan belediye evlerine..
Yani çok karışık.. Köylü de nerede çift tarifeye
verecek para.. Otobüsü kaçırdı mı 'çok seçenek kalmıyor'.. Bir de yılların
alışkanlığı otobüs vardı elbette.. Zahmetli de değil. İn bin yok.. Neyse o
soruyu sorduğum için Belediye evlerine kadar amcayı götürmek kaldı bana..
Duasını aldım.. Sağ olsun.. Ama yolda söyledikleri önemliydi.. Ben demeden o
söyledi. "Yollarımız çok bozuk. Hele bizim köy yollarını görme"..
Büyük Oyumca Köyü'ndenmiş amca... Bizi köyde oylar
AK Parti'ye çıkar dedi. Büyükşehir Başkanvekili Turan Çakır'a da kırgın.. 'Buranın
çocuğudur, eski belediye başkanımızdır ama bize sahip çıkmıyor', diyor.. Raylı sistem konusunda tepkili.. 'Beş kez
binmemişimdir daha, bize uymuyor' dedi.. Buranın ulaşım sorunun çözmüyor, daha
da zora soktu. Turan Çakır bir el atsa'.. Sonra da ekledi amca; "Bu seçim
zamanı da gelirler oy isterler, ama ben öncelikle 'yol' diyeceğim..
Tarımla uğraşıyormuş Büyük Oyumcalı yaşlı amca.. Çok
zor geçiniyoruz, şehirle çok işimiz olmuyor ama çoluk çocuk çok yıpranıyor.. Çamurdayız
hep.. Tertemiz çıkıyor çocuklar evden çamur içinde dönüyor.. Bu yaşta otostop yaptım
gördün.. Ama çoğu kez almıyorlar, o nedenle el kaldıramadım oğul, dedi.. Üzüldüm
amcanın anlattıklarına.. Pelitköy TOKİ'de ya da diğer sitelerde oturanlarla
onların imkanları aynı değil..
Traktörle yola çıkacak değiller elbette.. Ama ne
güzel köyünde yaşayan o amcanın beni etkileyen en ilginç sözü şu oldu; 'Otobüsümüz
olsa kimseye ihtiyacımız olmazdı. O da kim bilir ne zaman gelir. Ama acele iş
olunca, yaya gitmek zorundayız'.. Yani diyor yaşlı amca, cebimden çıkacak bir
lirayı bile hesap ediyorum.. İşte vatandaş bu durumda..
Samsun'da kişi başına gelir yıllık 15 bin dolar
filan olacakmış.. Ulaşımda çağ atlanmış filan diyorlar ya, o yaşlı amcaya sorun
siz.. Adamcağız, 'elini kaldırmaya utanıyor, sıkılıyor'.. Önemli olan 'yerel
seçim startı verilince', utanmadan, sıkılmadan o yetkililer Büyük Oyumca'ya
gidebilecekler mi acaba.. En çok onu merak ediyorum.. Bir de yaşlı amca, oy
diyenlere 'yol' diyecek mi?..
05.03.2013
/A.YENER
CABBAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder