Samsun'lulara Türkiye'nin her yöresindeki
insanların bakış açıları pozitifdir. Samsun 19 Mayıs kentidir, Aydındır, sosyal
anlamdaki gelişmişliği üst düzeydedir. Karadenizin incisidir. Kozmopolit yapısı
nedeniyle de mozaiktir.
Tüm dönemlerde seçim tercihlerini iktidar
partilerine yapmışlardır. Kentte anlamsız bir Trabzon'lu Samsun'lu çekişmesi
yaşanır. Oysa nüfus oranlarına bakıldığında böyle bir çekişmenin yaşanması için
bir neden olmadığı görülür. Ancak eksik olan en önemli faktör koleuktif çalışma
ruhunun bir türlü tesis edilememesidir.
Kentin geleceğine yönelik projelerde karar vermek mevkiinde bulunan birimler,
sadece kendi görüş ve kararları çerçevesinde projeleri yönlendirir ve
gerçekleştirirler. Birlikte karar vermik gibi bir eylem kesinlikle söz konusu
değildir.
Samsunspor ile ilgili bir takım iddialar ortaya
atılır. Kulüp kayyum ile karşı karşıya kalır. Kulüp yönetimine kimse sahip
çıkmaz. Ancak kulübü kimler bu hale getirdi sorusunun cevabı aranmaz,
sorgulanmaz, ve bir alt ligde de sıkıntılı bir süreç içinde mücadelesini
sürdürür. Zehir kusan santralllerin merkez üssü olarak ilan edilir. Avrupalının
terk ettiği sistemler için mumlu davetiyeler ile yatırımlar Samsuna
yönlendirilir. Sözde bölgede istihdam yaratılacak ve ülkenin enerji üretimine
önemli katkılar sağlanacaktır.
1. sınıf tarım arazilerinin talan edilmesine göz
yumulur. Ama Türk yargısı bu oldubittilere izin vermez. Yürütmeyi durdurma
kararı alınır. Ancak bu yargı kararları da hiçe sayılır. Devletin organları da dahil
olmak üzere herkes üç maymunu oynar.
Diğer yandan da santrallerde enerji üretimi olarak kullanılacak olan
doğalgazın insanlığa ne kadar faydalı olduğu konusunda özellikle reklam
pastasının kırıntılarından değil en büyük dilimlerinden istifade eden gazeteler
tarafından methiyeler düzenlenir.
Doğa kanunlarına aykırı projelere göz yumulur. Doğa
intikamını alır. 14 vatandaşımız hayatını kaybeder. Nedenleri bellidir. Ancak
konu adeta unutturulmaya mahkum edilir. Siyasiler ise sadece ayaklarındaki
çizmeler ile olay bölgesinde medyaya malzeme olurlar. TOKİ dahi suçunu kabul
eder. Yani proje yalnış yerde ve mekanda uygulanmıştır. Ancak yine ateş düştüğü
yerleri yakar. Çok düşük gelirli kesimden oluşan insanlarımızın hayatını
kaybetmesinin sorumluları hakkında hiç bir yaptırım uygulanmaz.
Samsun artık üzerindeki ölü toprağı üzerinden
atmalı, ve kentin gelişmesi adına, gelecek nesillere müreffef ve yaşanabilir
bir Samsun'u miras bırakabilmek için hesap sorma müessesini çalıştırmalıdır.
Hesap somak müessesesi sadece seçim sandıkları değildir. STÖ'ler bu çerçevede
öncü olmalı ve medya da gerekli sorumluluğu üstlenmelidir.
/Süleyman
SALUR
12 Mart 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder