Samsun iki önemli büyük ovaya sahip. İki de ülkenin
en büyük ırmaklarına. Aslında zengin bir il. Su kaynakları ve verimli
topraklarıyla. Samsun’un sınırlarında iki ırmak üzerinde 4 barajımız var. Enerji
ihtiyacımıza sağladığı katkı küçümsenemez. Sadece enerji mi? Şüphesiz hayır. Sulamada
da önemli yere sahip. Samsun için zor olan geçmiş iktidarlar tarafından
başarılmış. Kolayı AK Parti’de. Bu kolay becerilebiliniyor mu? Kör-topal.
Reklamının binde biri. Beni yazımın bu bölümüne
getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Ankara’dan yaptığı toplu
açılışlar. Teknoloji nimetleri kullanılarak zorlanmadan gerçekleşti. Bafra
Ovası Sağ Sahil Sulaması, Vezirköprü Duruçay Göleti Sulaması, Meteoroloji Bölge
Müdürlüğü Gözlem ve Radar İstasyonu, Çarşamba Regülatör ve HES ile ‘Anadolu Su
Havzaları Rehabilitasyon Projesi’nin de aralarında bulunduğu 112 tesis toplu
olarak açıldı. Ülkemize, milletimize hayırlı olsun.
Bu açılışlar yeni bir dönemin başlangıcı değil. Ülkemizin
dört bir yanına götürülen hizmetler ise hiç değil. Ama olması gerekir.
Dünya değişime uğradı. Teknoloji akıl almaz biçimde
gelişiyor. Böyle bir gelişim toplu açılışları da gerçekleştiriyor. Teknoloji,
işi kolaylaştırıyor. Bu sağlanan kolaylığa rağmen önceki gün Samsun’a
kazandırıldıkları açılışla gözler önüne serilenler, bugün beğenilmeyen
geçmişteki iktidarların yaptığı barajların en küçüğü öneminde değil. Değerlendirme
yaparken, adaletli olunmalı. Hak, hak sahibine teslim edilmeli. Geçmişteki
iktidarların o günün şartlarında gerçekleştirilen ve halen ülkemiz için büyük
önem taşıyan büyük hizmetleri küçümserken, günümüzde rutin olmaktan öte
gitmeyen hizmetlerle halkı avutmak kabullenilir şey değil.
Bugün sağlanan kolaylıklara rağmen
becerilemeyenler, geçmişin iktidarları o zor dönemlerde becermekle birlikte
bugünün iktidarlarına özelleştirme ile sermaye olmayı sürdürüyor. Kısacası
geçmişinin değerini bilmeyenler, geleceğe değer sunamaz. Bu böyle biline.
Güzel ve
çirkin…
Fırsat buldukça dolaşırım. Gelişim ve değişim
adına. Gezerken, hoşuma giden güzelliklerle mutlu olurken, bu mutluluğuma yer
yer karşılaştığım çirkinlikler gölge düşürür. Güzele ’Bravo’, çirkine ‘yuh bee’
demekten kendimi alamam. Geçen pazar günü Canik bölgesindeydim. Canik’teki
alış-veriş merkezlerini dolaştım. Canik’teki gelişim ve değişim doğrusu
memnuniyet verici.
Gölge düşüren ise herkesin karşı çıkmasına rağmen
yapılan şu viyadük denilen ucube. Canik’in adeta çirkinlik abidesi. Her iki
tarafına çirkinlikle birlikte değer kaybettirecek türden. Hele hele Lovelet’in
önüne, yani deniz tarafına set çekecek gibi. Diyeceksiniz ki; ulaşımı çıkılmaz
olmaktan çıkarmak için bu gerekli. Bu alternatifsiz değildi. Doğu Çevre Yolu en
uygun olanı. Bu yol yapılacak.
Viyadükler ise yapılacak olan Doğu Çevre Yolu
varken, birilerine kazandırmaktan öte bir şey değil. Birilerine kazandırırken,
Canik’i çirkinleştirmek Samsun’a ihanettir. Bu ihanet, Ulaştırma Bakanı’nı
aldatanlar tarafından Samsun’a yapılmıştır. Samsunlu bu gerçekleri görüp,
ihanet edenlere cezasını veremediği sürece bırakın yeni güzellikleri, yeni
çirkinliklere mahkum olur. Bizden sadece hatırlatması.
Samsun’da
mülkiyet sorunu varmış!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin
Samsun’daydı. İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Partililerle sohbet etti. Hem
sordu hem de cevap verdi. Türkiye’de kaç belediye başkanı yargılanıyor biliyor
musunuz? Cevap veren çıkar diye etrafına
bakındı ve cevabı kendisi verdi: Bin 97 belediyede soruşturma var. Soruşturma
açılan belediyelerin tümünün başkanları yargılanıyor mu, bilemem. Sayın Tekin
de söylemedi. Kimse de merak edip Gürsel Tekin’e yargılanan belediye başkanları
arasında AK Partili var mı, diye soran olmamış. O da söylememiş. Sayın Tekin
Samsun’da mülkiyet sorunu olduğunu söylemiş. Bu sorun sadece Samsun’un değil,
tüm Türkiye’nin. Samsun diğer yerlerimizden farklı biraz daha kemiriliyor. Hesabını
soran yok. ‘Bizdendir’ deniliyor. Nereye kadar mı? Kimsenin ahı kimsede kalmaz.
Belki yarın, belki de yarından da yakın. Ne dersiniz?
14.12.2012
/Avni DEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder