Sezonun ilk yarısı tamamlandı… Samsunspor takımının
hali ortada… Hiçbir babayiğit fevkaladenin fevkinde kelimesini telaffuz etmez,
edemez… Rakamlar gerçeği yansıtıyor… Sahasında kazanamayan tek takım… En az
galibiyet alan takım… En çok berabere kalan takım… Kendi evinde en az puan
toplayan takım… Sonuç; 17 maçta toplanan 15 puan…
Çok istikrarlı olmasa da, durumu idare ettiği
anda hocası ile yolları ayırdıktan sonra
hem kör, hem de topal hale düşen bir takım… Kenti idare edenlerin sırt
çevirdiği, zenginlerinin de sadaka bile atmadığı bir takım… Sahipsiz şehrin,
adamın mumla arandığı bir kentin, kör kuyularda merdivensiz bırakılan bir
takım… Sezonun başında ve ortasında umutsuz ve mutsuz edilen bir camia… Yaşayıp
görürsek Mayıs ayını söyleyecek sözümüz yine olabilir…
İcazet Makamı
İlk yarının değerlendirmesini yapmak üzere basının
karşısına umumi heyeti ile birlikte çıkan Emin Kar’ı dinlerken aklım iki konuya
takıldı… Diyor ki başkan! “Yönetime aday olacaklar 5 Ocak tarihine kadar listeleri
ve projeleri ile birlikte kulübe müracaat etsin”… Sormazlar mı adama, “sen
icazet makamı mısın ?” diye.
Adayları ön seçimle mi belirleyeceksin? Aday olan
–ki şu an öyle birinin varlığından söz etmek mümkün değil- 9 Şubat’ta genel
kurula gelir, listesini sunar, kendini ve ekibini ifade eder, seçime girer,
kazanır ya da kazanamaz… İşin kuralı budur, bildiğim kadarıyla… Böyle bir
açıklama da bulunurken yanındaki yöneticilerin Emin Kar’ı uyarmadı… O’nu
dinleyen basının minik kuzularının da ağızlarını bıçak açmadı…
Neden Görevden Aldın?
Samsunspor’u haftalardır meşgul eden konu Ali Kemal
Gedikli- Hasan Şengün ve Emin kar arasında yaşanan sıkıntı… Gizli savaşa dönen
bu olay takımın başarısızlığına neden oldu… Öncelikle görev tanımlarına bir
bakalım… Emin Kar, kulüp başkanı ve seçilmiş yönetim kurulu üyesi… Ali Kemal
Gedikli, Futbol şube sorumlusu ve
seçilmiş yönetim kurulu üyesi… Hasan Şengün, Kulübün Genel Koordinatör unvanı
verilmiş maaşlı çalışanı…
Onca yönetici varken, Kar ve Şengün kulübe mali
destek toplama adına her yere birlikte gidiyor, Şengün her uzatılan mikrofona
teknik direktör edasıyla konuşuyor, aldığı maaş tartışılıyor vs vs… Bir
deplasmana götürülmediği için Başkan Kar, kankasına sahip çıkıp Ali Kemal
Gedikli’ye karşı cephe alıyor… Sonrası malum…
Önce Gedikli, sonrasında Erhan Altın istifa ediyor…
Bu istifalar takımı fırtınalar içerisinde dümeni kırılan tekneye dönüştürüyor… Ali
Kemal Gedikli sustukça Kar ve Şengün konuşuyor… Biri ‘Gedikli istifa etmedi,
ben görevden aldım’ diyor… Diğeri, kulübün maaşlı personeli değil, yöneticisi
edasıyla ‘kulübe gelir temin etmek için çok çalışıyorum, toplanan paralarda
emeğim büyük’ iddiasında bulunuyor… Basınımızın mümtaz temsilcilerinden hiç
biri öne çıkıp başkana şu soruları sormuyor…
“Siz tüm transferleri gerçekleştirsin, işin parasal
boyutunda da tasarruf kullansın diye Gedikli’ye tam yetki vermediniz mi?”
“Bu kadar güvendiğiniz adam ne gibi bir usulsüzlük,
yolsuzluk yaptı da görevden aldınız?”
“Bu açıklamayı neden o vakit değil de şimdi
yapıyorsunuz?”
“Hasan Şengün’ün Gedikli’in işlerine karışma ve
müdahale etmesine neden kayıtsız kaldınız?
“Başkanlık vasfınızı ve arkadaşlık hatırınızı
kullanıp bu ikili ile bir araya gelip, neden barışı sağlamadınız ?”
“Yoksa sizde Gedikli’den rahatsızlık mı duymaktaydınız?
“Bu mevzu uzadıkça en büyük zararı Samsunspor’un
gördüğünü görmediniz mi?”
Siz ve ekibinizin eleştirilerden büyük rahatsızlık duyduğunuzu biliyorum ama
ne yapayım kendimi tutamıyorum içimden söküp atamayacağım, sizler gibi,
taraftarlarımız gibi, büyük Samsunspor sevgisi var… Öyle, ‘ben görevden aldım
deyip kesip atamazsınız’ Karşınıza alıp konuştuğunuz basın merak edip sormadı… Şimdi
ben soruyorum ve de cevap bekliyorum… Lütfen bir açıklama yapar mısınız?…
28 Aralık 2012 Cuma
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder