Sefa Aksoy... Bu toprakların öz çocuğu... Eski
takımından aforoz edilip sürgüne gönderildi... Çok takım değiştirip son olarak
Antep takımına dâhil oldu... Kader O'nu eski takımına karşı oynamaya mahkûm
etti... O'da profesyonelliğini ortaya koydu... Bir asist, iki gol ile maçın
adamı oldu... Alkışlamak gerek...
47 yıllık Samsunspor tarihi böyle bir istatistiği
yazmamıştı... Takım sahasında kazanmadan İlk yarı bitti... Bu eseri yaratan
mimarlarla ne kadar övünsek azdır! Alkışlamak gerek... Çok merak ediyorum 1461 Trabzon
maçını 'Karadeniz Derbisi' olarak niteleyip durumdan böbürlenen zihniyet,
seneye Ünyespor ya da Ofspor ile karşılaşıldığında aynı düşünce ve duygu içerisinde
olabilecek mi?
Ya da ömrü bu günleri görmeye yetecek mi? Ben
tahmin etmiyorum, zira Antalya semalarından uluslararası diplomasıyla kopup
gelen 'ulu kurtarıcı' O'nu yerinden edecek! Böyle düşünüp, yazmak, hatta
söylemde bulunmak birilerini rahatsız edip, mahkeme kapılarına doğru koşmasına
sebep olacak ama varsın olsun... Söz konusu Samsunspor ise gerisi
teferruattır...
Tarafımca zerre kadar önemi yok... Eleştirilerimi
hazmedemeyenlere düşündükleri mahkeme yolu asfalttandır, rahat yürüyebilirler
önerisinde bulunuyorum. Ben ve benim gibiler Samsunspor'u karşılıksız sevdik,
nemalanma adına değil... Varsa eğer az biraz enerjiniz onu takımı kurtarma
yolunda harcamanızı öneririm...
Size yalakalık edenlerle mutlu olun, ben size o
keyfi vermem, veremem... Kör kuyular içersinde merdivensiz bıraktığınız
Samsunspor'u kurtarmaya bakın, eleştirilerden gocunmayın, ders çıkarmaya
bakın... Konuk ekipte iyi ki golcü Serdar Deliktaş yoktu... Olmadı böyle skor
çıktı, olaydı o vakit vay halimize... Samsunspor un bu duruma nasıl düştüğünü
belirlemek isterseniz eğer attığı gollere bir bakın...
Dün ki maçta yenen gollerde ayakta uyuyan
savunmanın, ürettiği gollerle toplanan 14 puanda büyük pay sahibi olduğunu
görürüsünüz... Fedakârlık yapan insanlar bir şeylerini kaybedeler... Kaybedecek
bir şeyleri olmayanların bu kasvet altında kazanımlarının olması malumdur... Ancak
akşam olup yataklarına uzandıklarında rahat edemezler... Takke düşmüş kel
görünmüştür artık.
17 Aralık 2012 Pazartesi
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder