11 Aralık 2012 Salı

Samsun Büyükşehir Mi, Külahıma Anlatın!

Zaman zaman ‘Samsun koca köy’ diyenlere tepki gösterilir. Artık Samsun koca köy diye anılamayacak, zira Samsun, Büyükşehir Belediyeleri Yasası ile köysüz bırakıldı. Denilse denilse ‘Koca Mahalle’ denilebilir. Büyükşehir ise denilemez. Zira mezbahanesi dahi bulunmayan Büyükşehir olur mu? Olmaması gerekir.

Oluyorsa da kaçak et kesiminin etkin olduğu şehir olur. Samsun, böyle bir büyükşehir. Yaklaşık 40 gündür mezbahanesiz. Mezbahanesiz olunca da kaçak et kesimi almış başını gidiyor. Bunu ben söylemiyorum. Söyleyen Kasaplar Odası 2. Başkanı Kazım İnceoğlu. Mezbahane polis zoruyla kapatıldığında uyarıda bulunmuştum. Kaçak et kesiminin yayılacağını söylemiştim. Aldırış eden olmamıştı. Bu denli sahipsiz bir şehri büyükşehir yapsanız ne olur, yapmasanız ne olur.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın tutarsızlıklarının bir ürünü olan kaçak et kesiminin önüne geçilebilmesi için Samsun Valisi Hüseyin Aksoy’un el koyması bence kaçınılmaz olmalı. Bu arada AK Partili milletvekilleri ve AK Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş bu gerçeği görüp uyarmalı ve aldırış edilmemesi halinde İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’na bildirmeleri gerekir. Bir Büyükşehir’in mezbahanesiz olamayacağını Yusuf Ziya Yılmaz’a birileri kabul ettirmelidir.

Evet; burası Atatürk şehri Samsun. Mezbanesiz bir Büyükşehir olmasına rağmen başkanı sözde bir araştırma şirketi tarafından en başarılılar arasında gösterilmişti. Bir kez daha utanmalarına yeterlidir sanırım. Ne dersiniz?


Eğitim değil, öğütüm
Kısa adı ÖĞ-DER. Yani Şuurlu Öğretmenler Derneği. Bu dernek ‘İmar-İrfan Ekseninde Eğitim ve İktisadi Gelişme’ konulu konferans düzenledi. Konferansta konuşan dernek başkanı İsmail Okutan, öyle bir konuşma yaptı ki davetliler arasında bulunan İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora’ya zor anlar yaşattı. Ne diyor Sayın Okutan;

“Sistem çöktü. Kalitesiz nesiller yetişiyor. Sistem kalbe değil beyne hizmet ediyor. Okullarımızda artık eğitim değil öğretim var. Gençlerimiz yabancı bir sistem olan bu öğretim yüzünden terbiye edilmemiş aslanlar gibi sokaklarda azgınca, amaçsızca ve hevesler peşinde geziyor. Kimse kusura bakmasın terbiye diye bir şey kalmadı. Günlük zevkler peşinden koşan gençlere verilen eğitim değildir. Bunun adı öğütümdür. Bu eğitim sistemi yüzünden çocuklarımız bilinçsiz, şuursuz, ruhsuz ve gayesiz büyüyor.”

Sayın Okutan’ın konuşmasını sonuna kadar dinleyen İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Cora, zor anlar yaşadı ve sessiz kalmayı tercih etti. Birileri konuşmalı. Eğitim sistemimizin çökertildiğini hatırlatmalı. Eğitime çekidüzen verdiklerini sanan, eğitimden bihabersizlere ‘bilmiyorsanız da öğrenmeye çalışın. Sonra da sistemle oynayın’ demeli. Evet mevcut eğitim sistemiyle eğitim verilemeyen çocuklarımıza sadece öğretim verilmeye çalışılıyor. Kafalar karıştırılıyor.

Saçma sapan değişikliklerle sistem tam anlamıyla çökertiliyor. Bugün ÖĞ-DER Başkanı İsmail Okutan, yarın başkaları sisteme haklı olarak veryansın edecek. Tepkiler öfkeye dönüşecek. Dalga dalga yayılarak gerginlikten öte gidilemeyen gelişmeler yaratılacak. İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora, eğitim sistemindeki çöküşün farkında değil mi? Şüphesiz farkında. Sessiz kalışın altında bu yatıyor. Ama ne yapsın;  Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Ne dersiniz?


Suçu kabullenmek buna denir…
Samsun’da 14 cana malolan selin nedenlerini o günden bu yana sürekli yineleyip duruyoruz. Felakete Büyükşehir’in ihmalkarlığının neden olduğunu sıkça dile getiriyoruz. İddiamızdaki haklılığımız Büyükşehir Belediyesi’nce de kabullenildi ve felaket köprüsü yıkılıyor. Böylece Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı 130 metrelik mezbahane köprüsü tarihe karışıyor. Yıkılan bu köprü bir milyon liraya malolmuştu. Parayı bir kenara bırakalım, ya 14 cana ne demeli.

Bunun sorumlusu şüphesiz Büyükşehir. Büyükşehir Belediyesi bu köprüyü yıkarken, hatasından dönmeyi amaçlıyor. Hatadan dönmekle bundan sonra olması muhtemel felaketlerin belki önüne geçilebilir ama bugüne dek olanların günahı kimin? Günahın sahibi kendini ele verdi haberiniz ola. Bundan sonra yapılması gereken yargılama izninin verilip, 14 canın ve milyarlarca liranın hesabının sorulmasında. Bizden sadece hatırlatması.

11.12.2012
/Avni DEMİR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder