Zaman zaman ‘Samsun koca köy’ diyenlere tepki
gösterilir. Artık Samsun koca köy diye anılamayacak, zira Samsun, Büyükşehir
Belediyeleri Yasası ile köysüz bırakıldı. Denilse denilse ‘Koca Mahalle’
denilebilir. Büyükşehir ise denilemez. Zira mezbahanesi dahi bulunmayan
Büyükşehir olur mu? Olmaması gerekir.
Oluyorsa da kaçak et kesiminin etkin olduğu şehir
olur. Samsun, böyle bir büyükşehir. Yaklaşık 40 gündür mezbahanesiz. Mezbahanesiz
olunca da kaçak et kesimi almış başını gidiyor. Bunu ben söylemiyorum. Söyleyen
Kasaplar Odası 2. Başkanı Kazım İnceoğlu. Mezbahane polis zoruyla
kapatıldığında uyarıda bulunmuştum. Kaçak et kesiminin yayılacağını
söylemiştim. Aldırış eden olmamıştı. Bu denli sahipsiz bir şehri büyükşehir
yapsanız ne olur, yapmasanız ne olur.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın
tutarsızlıklarının bir ürünü olan kaçak et kesiminin önüne geçilebilmesi için
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy’un el koyması bence kaçınılmaz olmalı. Bu arada AK
Partili milletvekilleri ve AK Parti Samsun İl Başkanı Fuat Köktaş bu gerçeği
görüp uyarmalı ve aldırış edilmemesi halinde İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’na
bildirmeleri gerekir. Bir Büyükşehir’in mezbahanesiz olamayacağını Yusuf Ziya
Yılmaz’a birileri kabul ettirmelidir.
Evet; burası Atatürk şehri Samsun. Mezbanesiz bir
Büyükşehir olmasına rağmen başkanı sözde bir araştırma şirketi tarafından en başarılılar
arasında gösterilmişti. Bir kez daha utanmalarına yeterlidir sanırım. Ne
dersiniz?
Eğitim değil,
öğütüm…
Kısa adı ÖĞ-DER. Yani Şuurlu Öğretmenler Derneği. Bu
dernek ‘İmar-İrfan Ekseninde Eğitim ve İktisadi Gelişme’ konulu konferans
düzenledi. Konferansta konuşan dernek başkanı İsmail Okutan, öyle bir konuşma
yaptı ki davetliler arasında bulunan İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Mustafa Cora’ya
zor anlar yaşattı. Ne diyor Sayın Okutan;
“Sistem çöktü. Kalitesiz nesiller yetişiyor. Sistem
kalbe değil beyne hizmet ediyor. Okullarımızda artık eğitim değil öğretim var.
Gençlerimiz yabancı bir sistem olan bu öğretim yüzünden terbiye edilmemiş
aslanlar gibi sokaklarda azgınca, amaçsızca ve hevesler peşinde geziyor. Kimse
kusura bakmasın terbiye diye bir şey kalmadı. Günlük zevkler peşinden koşan
gençlere verilen eğitim değildir. Bunun adı öğütümdür. Bu eğitim sistemi
yüzünden çocuklarımız bilinçsiz, şuursuz, ruhsuz ve gayesiz büyüyor.”
Sayın Okutan’ın konuşmasını sonuna kadar dinleyen
İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Cora, zor anlar yaşadı ve sessiz kalmayı tercih
etti. Birileri konuşmalı. Eğitim sistemimizin çökertildiğini hatırlatmalı. Eğitime
çekidüzen verdiklerini sanan, eğitimden bihabersizlere ‘bilmiyorsanız da
öğrenmeye çalışın. Sonra da sistemle oynayın’ demeli. Evet mevcut eğitim
sistemiyle eğitim verilemeyen çocuklarımıza sadece öğretim verilmeye
çalışılıyor. Kafalar karıştırılıyor.
Saçma sapan değişikliklerle sistem tam anlamıyla
çökertiliyor. Bugün ÖĞ-DER Başkanı İsmail Okutan, yarın başkaları sisteme haklı
olarak veryansın edecek. Tepkiler öfkeye dönüşecek. Dalga dalga yayılarak
gerginlikten öte gidilemeyen gelişmeler yaratılacak. İl Milli Eğitim Müdürü Dr.
Mustafa Cora, eğitim sistemindeki çöküşün farkında değil mi? Şüphesiz farkında.
Sessiz kalışın altında bu yatıyor. Ama ne yapsın; Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Ne
dersiniz?
Suçu
kabullenmek buna denir…
Samsun’da 14 cana malolan selin nedenlerini o
günden bu yana sürekli yineleyip duruyoruz. Felakete Büyükşehir’in
ihmalkarlığının neden olduğunu sıkça dile getiriyoruz. İddiamızdaki
haklılığımız Büyükşehir Belediyesi’nce de kabullenildi ve felaket köprüsü
yıkılıyor. Böylece Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı 130 metrelik mezbahane
köprüsü tarihe karışıyor. Yıkılan bu köprü bir milyon liraya malolmuştu. Parayı
bir kenara bırakalım, ya 14 cana ne demeli.
Bunun sorumlusu şüphesiz Büyükşehir. Büyükşehir
Belediyesi bu köprüyü yıkarken, hatasından dönmeyi amaçlıyor. Hatadan dönmekle
bundan sonra olması muhtemel felaketlerin belki önüne geçilebilir ama bugüne
dek olanların günahı kimin? Günahın sahibi kendini ele verdi haberiniz ola. Bundan
sonra yapılması gereken yargılama izninin verilip, 14 canın ve milyarlarca
liranın hesabının sorulmasında. Bizden sadece hatırlatması.
11.12.2012
/Avni DEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder