2 Aralık 2014 Salı

Sporda Şiddet


Geçtiğimiz hafta sonunu A.S.G.D Samsun Şubesi önderliğinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın himayelerinde düzenlenen "Sporda şiddeti önleme yasası, spor basının tribünlere yönelik etkisi, kulüpler-medya taraftar ilişkileri, öfke kontrolü" konulu panele ayırdım... Elliyi aşkın gazeteci Samsun'a geldi, panele katıldı, görüş bildirdi... Böylesi önem arz eden bir sosyal sorumluluk projesine ilgi daha çok katılımlı olabilirdi... Ama gelenler yetti...

Dikkatimi çeken konu hiç bir belediye başkanının panele iştirak etmemesi idi.... Spor bakanı ve beraberindeki pek çok önemli şahsiyet Ankara'dan kalkıp geliyor, beyzadeler bırakın gelmeyi, bir temsilci göndermeyi bile akıl edemiyorlar... Ama haklarını yemeyelim, çiçek göndermeyi ihmal etmemişler... Konu önemli, sorun büyük... Küfür ve şiddet!

Bakanından valisine, avukatından savcısına, gazetecisinden akademisyenine, eski hakeminden eski futbolcusuna, spor polisinden, sporcusuna kadar söz alıp kürsüye çıkan herkes memleketin kanayan sorununu dile getirip, çözüm önerilerini dile getirdiler... Tespitlerin hemen hepsi ders niteliğinde... Her konuşmanın içerisinde küfür yer ettiği için katıla katıla güldüğümüz Recep İvedik, Cem Yılmaz filmlerinin gişe rekorları kırdığı bir ülkede küfürün önüne geçmek çok zor... Sokaktaki insan kuracakları cümlelerin ya başına, ya da sonuna küfürü özne ya da yüklem olarak konduruyor... Çizgi filmlerden tutun da, oyuncakçılara kadar silah ya da delici kesici aletler her yerde, göz önünde...


Tartışmalarımızda hoşgörü, tahammül ve karşı tarafı sonuna kadar dinleme, anlama diye bir şey yok!
Fikrimizi kabul ettirebilmenin yolunu bulmakta zorlanan bir toplum olduk... Üzerimizdeki elektrik yükünü ya küfürle, ya da şiddetle atmayı kolaylık olarak görüyoruz... Çocuklarımızı yetiştirirken neyin doğru, neyin yanlış olduğunu onların anlayacağı dilde anlatmak yerine küfür ve şiddete yönelmeyi marifet sayıyoruz...

TV'lerde düzeyli, seviyeli programlar izlenme oranı düşük olduğundan yayından kaldırılıyor... Bir spor programında etek giyen gazeteci reyting yaptığı için nemalandırılmaya devam ediyor... Kulüp yöneticilerinin ve yandaş medya mensuplarının ağızlarından akan öfke salyalarına hayranlık duyuyoruz... Örnekleri sayfalarca sıralamak mümkün...

Sayın bakanın konuşmasında söylediği gibi herkes önce çuvaldızı kendisine batıracak, iğneyi de başkasına... Çünkü burada sadece tek bir birimi suçlamak haksızlık! Devletinden emniyetine, savcısından hakemine, yöneticisinden, futbolcusuna kadar herkeste kusur var...

Holiganizmin anavatanı İngiltere başta olmak üzere medeni ülkeler bu konuyu bıçak gibi çözmüşler ise biz de çözeriz... Eğer çözüm istiyorsak... Artık insanımız eşiyle, çocuğuyla, sevgilisiyle maçlara gitmek, o coşkuyu yaşamak istiyor... Küfürsüz, kavgasız...

/Resul AKÇAY
2 Aralık 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder