18 Kasım 2014 Salı

Samsun’u Ve Türkiye’yi Bekleyen Tehlike!

Samsun, mültecilerin yollandığı ya da kabul edildiği kentlerimizden biridir. Özellikle Suriye ve Irak’tan gelen mültecilerle Samsunluların ortak paydası şüphesiz manevi, kültürel ve insani değerlerdir. Bu nedenledir ki Samsunlular gerek sivil toplum kuruluşları ve gerekse bireysel olarak yardımlarını yapmaktadır. Belirtelim ki, yerlerini, yurtlarını bırakarak Türkiye’ye sığınan bu insanların da riayet etmeleri gereken bazı hassasiyetler vardır.

Canını, malını ve namusunu korumak için sığınılan yerlerin insanlarının da canına, malına ve değerlerine saygı göstermek gerekir. Bu konuda özelde Samsun’u, genelde ise Türkiye’yi bekleyen bir tehlike vardır: O da bazı şeylerin bahane edilerek yabancı düşmanlığının hortlatılmasıdır.

Nerede ise her cuma hutbesinde dinlediğimiz hamasi kardeşlik konuşmaları yetersiz kalabilir. Rusya’nın çözülmesi sırasında Karadeniz’de yaşanan aile facialarının bir benzeri belli kentlerde yaşanabilir.  Yabancı düşmanlığına temel oluşturacak iş gücünün ucuzlaması, alışılagelmişin dışında rahatsız edici komşuluk ilişkileri ve sokaklarda bazı davranışlar fırsatçıların da kışkırtmalarıyla  sokak kavgalarına ve kitlesel eylemlere, hatta yağmalamalara ortam hazırlayabilir ve davetiye çıkarabilir. Peki, çare nedir?

Çare, sığınmacılara yabancılar polisince toplumun değer yargılarını ve bu konuda dikkat edecekleri hususları anlatan Arapça, İngilizce ve Türkçe broşürlerin verilmesidir. Ayrıca toplumumuzun hassasiyetlerini çeşitli vesilelerle yine onlara anlatmaktır. Söz konusu sığınmacılar arasında gelmiş din adamları da bulunmaktadır. Sığınmacı eğitimlerinde bu kanaat önderlerinden de yararlanarak kendilerinden bu sese kulak vermeleri sağlanabilir.

Ayrıca resmi ve sivil toplum kuruluşlarımız valiliğimizin koordinatörlüğünde bir platform oluşturarak toplumun bütün kesimleri seferber edilebilir. Aksi halde çok geç kalmış olabiliriz. Selam ve sevgi ile…

/Mustafa GENÇ
18.11.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder