18 Kasım 2014 Salı

Bu Kentin Sahipleri Sadece Seçilmişler Mi?

Elleri kaşınsa bir yerleri kazıp, rant yaratmak için, kentin en güzel yerlerindeki ağaçları kesip yeşili ve sahilleri berbat edenler mi? Ve bunları yaparken, kentte yaşayan insanları adam yerine koymayanlar mı? Bu kentte yaşayanlarında yönetime katılmasını sağlamak için en küçük bir çabanın içerisinde olmayanlar mı? Samsunda yaşayan herkesin, kente yapılacak önemli yatırımlarda, söz sahibi olduğu gerçeğinin kabul edilmesi gerekiyor. “ Ben yaptım oldu “ anlamına gelen her şey demokrasi ayıbıdır.

Aslı astarı olmayan şeyler için milyarlar harcayıp referandum yapmak düşünülüyor da, kentlerde yapılacak önemli yatırımlar için, bu kentte yaşayanların düşüncelerini almak akıllara gelmiyor. Bu kent, seçimle gelenlerin babalarının çiftliği değildir. Seçimle gelenler sanki çift ruh taşıyorlar. Birinci ruhları bedenlerine, seçim çalışmaları sırasında giriyor ve demokrat ve milli iradeye değer veren insan oluveriyorlar. Her şey sizin için ile başlayan konuşmalarında, ağızlarından bal damlıyor sanki. Sonra seçimler yapılıyor ve koltuğa oturdukları an, bu arkadaşların bedenlerine ikinci ruhları giriyor. Bundan sonra, oylarını aldıkları insanları hiç dinlemiyorlar, dediğim dedik çaldığım düdük demeye başlıyorlar. Seçim çalışmaları sırasında söyledikleri akıllarına bile gelmiyor.

Samsun’da son dönemde,
-  Atakum’daki Tarım Meslek Lisesi alanına cami yapmak için yaşananlar,
- 20 kilometrelik, Atakum-Taflan arası sahiline yapılacak sahil yolu için, canım kumsalın ve sahilin yer yer tahrip edilişi ile ilgili yaşananlar,
- Canik’e yapılan köprüyol rezaleti,
- Çarşamba ovasının göbeğine, termik santrali yapım girişimleri,
- Fener plajı yanına yapılan gökdelen oteli,
- Doğu parkta çaktırmadan yapılan ağaç kesimleri ve 2 kilometrelik koşu bandının betonlaştırılması,

               
Tüm bunlar, bu kentte yaşayanların itirazları ve mahkeme kararlarına rağmen yapılmak istenen ve çoğu da yapılan yatırımlardır. Deniyor ki, bu eleştirdiğiniz yatırımlar bittiğinde güzel oluyor, neden her şeye karşı çıkıyorsunuz? Doğru yapılanlar bittiğinde gerçekten güzel oluyor. Bizim bu güzelliğe bir itirazımız yok ki, bu yatırımların yapılmasına itirazımız yok ki, bizim İtirazımız, bu güzelliklerin, doğaya zarar verilerek yapılmasınadır. Bunun altını önemle çizmek istiyorum.

Devlete ait olduğu söylenen bu yerlerdeki tahribatlara, yurttaş olarak bizlerin bir şeyler söyleme hakkı olmalıdır. Seçimler ile bu halk size 5 yıllığına yetkilerini devretti. Önemli konularda, size yetkilerini devredenlerin görüşlerini almanız gerekmiyor mu? Hani demokrasilerde halk çok önemliydi?

/Tekin AKIN
18 Kasım 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder