Bir haftalık molanın ardından kaldığımız yerden
görüş ve düşüncelerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Yaklaşık 15 gün süre ile
Samsun sokaklarını arşınladık. Uzun süredir Samsun dışında yaşayan bir Samsunlu
olarak elbette pek çok uygulama eksikliklerine şahit olduk. Örneğin
kaldırımlarda park eden araçlar için konulan porkomat cihazları konusunda
vatandaşların önemli problemler ile karşı karşıya kaldığını gözlemledik.
Kaldırıma aracını park ettiğinizde parkomat
kullanma alışkanlığınız yok ise, aracınıza döndüğünüzde üzerinde 88 TL. yazılı
bir kırmızı bir makbuz ile karşı karşıya kalmaktasınız. Eğer bu makbuzu orada
bulunan görevliye götürmez iseniz ve aracınızı alıp giderseniz 88 TL.yi ödemek
zorundasınız. Görevliye giderek bu makbuzun ne anlama geldiğini sorarsanız,
görevli sizden 5 TL. talep edecek ve makbuzu iptal edecektir. Dikkatimizi çeken
konu, görevlilerin sürekli olarak kaldırımlarda araçlarını park eden kişileri
uyarmak ve parkometreye yöneltmek yerine, 20-30 dakika ara ile sadece
ellerindeki makbuzlar ile otopark fişlerini almayan araçlara tebliğ
makbuzlarını yazmak için ortaya çıkmalarıdır. Yaklaşık 5 kez aracımızı
kaldırıma park ederek bu uygulamayı bizzat tespit etmiş bulunmaktayız.
Kentin belediye başkanlığı seçimlerine odaklanması
ve aday adayları üzerinde çeşitli spekülasyonların yaratılması, seçimlerin
hararetli bir ortamda geçeceğinin sinyallerini vermektedir. Büyükşehir Belediye
Başkanlığı için Suat Kılıç isminin sık telafuz edilmesi, mevcut belde belediye
başkanlarının karşılarına çıkacak isimlerin de kamuoyunun yakından bildiği
kişiler olması, her geçen gün tansiyonu yükseltecek bir görüntü ortaya
çıkarmaktadır. Samsun’un değişen çehresini elbette hiç kimse iddia edemez.
Fiziki olarak özellikle son 10 yılda önemli değişiklikler yaşanmıştır. Ancak
kentin genel sorunu ülkenin de temel sorunu olan istihdam sahalarının
üretilememesidir.
En iyi 500 ve 100 firma arasında Samsun’dan da bazı
firmaları isimlerini görmek elbette onur vericidir. Ancak bu firmaların
sağladığı istihdam oranları kentteki istihdam darlığına çerez bile
olamamaktadır. Bir zamanlar sadece bir Tekel Tütün ve Sigara İşletmeleri,
binlerce kişiye ekmek kapısı olmuş ve sürekliliği nedeniyle yıllarca yine
binlerce kişinin bu işletmelerden emekli olmasına zemin hazırlamıştır. AVM’lerin
kent ekonomisine kazandırdığı katma değer elbette inkar edilemez. Ancak şehir
içinde tesis edilen AVM’ler öncelikle küçük esnafın mağduriyetlerine neden
olmaktadır. Bu tür alışveriş merkezlerine giden kişiler genellikle orta ve üst
düzey gelir sahibine sahip kişilerdir. Al gelir gurubundaki kişiler ise sadece
gezmek amacı ile vitrinlerin önünde yutkunarak sergilenen ürünleri izler
dururlar. Orta ve üst gelir düzeyine sahip kişiler de özel arabaları ile
alışveriş merkezlerine gittiğinden, AVM’lerin şehir dışına çıkarılmasında
hiçbir mahzur bulunmamaktadır. Böylece alt gelir gurubunda bulunan kişiler de
kent merkezlerindeki küçük esnaftan ihtiyaçlarını karşılayacakları için
kepenklerin kapanması önlenecektir.
Saathane Meydanının yeniden düzenlenmesi
çalışmalarında, yıllardır bu bölgede esnaflık yapan kişilerin yargı yoluna
gitmeden ikna edilmeleri gerekirdi. Elbette yargı müspet veya menfi bir karar
verecektir. Önemli olan vicdanlardaki karardır. Kent düzeyinde
gerçekleştirilecek projeler daha masa üzerinde iken tartışmaların yaşanması ve
ortak bir akıl oluşturularak asgari müştereklerde birleşilmesi gerekir. Kentte
yaşayanların da Samsun’un gelişmesine yönelik projelere karşı çıkması gibi bir
durum elbette söz konusu olamaz. Ancak gerekli diyaloglar oluşturulamaz ise,
projenin kente olan katkısı ne olursa olsun tartışmaları da beraberinde
getirecektir.
Örneğin Atakum sahillerindeki eğlence ve dinlenme
tesisleri kesinlikle kalite standartlarına uygun hale getirilmelidir. Bu konuda
yaklaşan seçimler nedeniyle oy kaybı hesabı yapılmadan, tesislerdeki kontroller
artırılmalı, özellikle deniz kenarında yer alan tesisler ya modern hale getirilmeli,
eğer yıkılmaları gerekiyor ise, mekan sahiplerinin rızasını alabilecek şekilde
kendilerine yerler tahsis edilmelidir.
/Süleyman
SALUR
08 Eylül 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder