Her nasıl olmuşsa ilk maçta giyilen pitikareli gri
forma, benim gibi pek çok kişiyi memnun etmemiş olacak ki dün akşamki maça o
bildik kırmızı ve beyaz'ın hakim olduğu güzel tasarımlı formaya dönülmüştü... Olay
budur, farkındalık yaratmaya gerek yoktur... Maçın ilk yarısında kanatlardan
ceza alanına yapılan orta teşebbüslerinin etkisiz ve cılız oluşları soru
işaretleri bıraktı bende... Tıpkı Adnan'ın ısınırken sakatlanması gibi oldukça
şaşırtıcı... Kim demişse doğru demiş... "İyi bir kaleci eşittir, 1
puandır"
Devrenin ortalarında Emre'nin gollük şutunda gole
izin vermeyen kaleci Soner, bu kurtarışıyla geriye düşülmesini önlerken,
takımının maça tutunmasını da sağladı... Pozisyon sonrası gerçekleştirilen
atakta kazanılan serbest vuruşta bir savunma oyuncusu olan Murat gerilerden gelip
takımını öne geçiren golü attı... Aynı Soner ikinci yarıda da iki net gol
pozisyonunda harika kurtarışlar yaptı ve alınan üç puanda büyük pay sahibi
oldu... Evet, iyi kaleci her zaman garanti 1 puandır... İlk gol, Samsun'a 4
oyuncusundan mahrum gelen, ancak maça iyi başlayıp oyunun kontrolünü elinde
barındıran Fethiyespor için adeta yıkım oldu... Dirençleri düştü, mücadele
güçleri azaldı, demorolize oldular... Gol dakikasından, devre bitimine kadar
farkı artırmak isteyen Samsunspor karşısında sadece savunmayı düşündüler... Soner’i
yoracak tek bir atak geliştiremediler...
İkinci yarıda eşitlik golünü arayan Fethiyespor'un
karşısına gününde bir Soner ile çalışkan bir defans çıktı... Murat, Cemil,
Fatih ve Erdem sahanın en iyilerinden di... Musa yılların tecrübe birikimini
artık sahaya yansıtmaya başladı... Kalpar hocanın Turgay ve sonrasında da
Şaban'ı oyuna sürmesi üstünlüğü koruma kaygısından başka bir şey değildi... Bu
plan tuttu ve öncesinde Serkan, sonrasında da Turgay ile yakalanan pozisyonlar
sonrası ikinci gol yine bir kontratakla geldi...
Dünkü maçta da orta saha zaafiyeti görüldü... Tıpkı
diğer maçlarda olduğu gibi... Umarım alınması düşünülen üç futbolcu bu yaraya
merhem olur... Galibiyet serisini yakalamak güzel bir iş olur... Takımı ve
şehri havaya sokar... Haydi, hayırlısı diyelim...
Umar ve Ekigho hızlı, çabuk, topla oynamayı seven,
adam eksiltme becerileri olan futbolcular... Topla buluştuklarında, bir iki
sirk cambazı hareketi yaptıklarında tribünleri heyecanla ayağa kaldırıyorlar...
Ama hepsi o kadar... Sonrasında ya savunma duvarına tosluyorlar, ya da topu çok
kötü kullanıyorlar... Olgunlaştırılan ataklar, bozuma uğruyor... Dünkü
görüntüleri bal vermeyen arı misaliydi... Ancak assolistler gibi sahneye en son
çıkan da bu ikili oluyor... Kazanılan ikinci golde asist Umar'dan, gol yine
Ekigho'dan geldi... Görünen o ki bu ikili hakkında sezon sonuna kadar ikilemde
kalacak yazılar yazacak, bolca da yorumlar yapılacak...
06 Eylül 2013 Cuma
/Resul AKÇAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder