Terme, Ladik,
Asarcık’ta gördüm yoksulluğu.. Yoksulluk yoksunluk
ileydi. Dünyanın 15. Ekonomisinin yaşam
alanları değildi sanki
buralar. Yazın geziyoruz. İnsanlarla konuşmak
için. Dertlerini dinleyip,
hal hatır sormak
için.
Dostluk
ve dayanışma belki de
yaşamın sırlarından.. 21.
yüzyılın en büyük sorunu
yalnızlık. Onun için çok önemli dostluk..
Gezi
parkı olayları sürecinde 12
Temmuz 2013 günü, Dünya Tabipler Birliği, İnsan Hakları
için Hekimler Örgütü, Alman Tabipler Birliği, Avrupa Doktorları Daimi
Komitesi Başbakanımıza, Sağlık Bakanımıza bir mektup
göndererek, çağrı yaptılar. Hekimler olarak, Türk Hükümeti’nin barışçı
protesto gösterilerine karşı gereksiz ve aşırı güç kullanmasından, uluslararası
tıp etiği standartlarına ve yasalarına uygun olarak yaralılara cesaretle tıbbi
yardımda bulunan bağımsız tıbbi personele bilinçli olarak saldırılar
yöneltmesinden derin kaygı duyuyoruz.
Herkesin barışçı biçimde toplanma, kendini ifade
etme, sağlık, işkenceye ve diğer zalimane, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele
ya da cezaya maruz kalmama hakkını destekliyoruz. Ne yazık ki, Gezi Parkı’ndaki
barışçı gösterilere karşı gereksiz güç kullanımı tüm Türkiye’de yaygın
protestolara yol açmıştır. Polisin daha sonra da süren aşırı güç kullanımı,
göstericilere ve ilk yardıma koşan sağlıkçılara suçlu kişilermiş gibi davranması,
gösterilerin ölçeğinin daha da büyümesinden ve polisin şiddet eylemlerinden
başka bir sonuç vermemiştir.
Türk Tabipleri Birliği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı
ve İnsan Hakları için Hekimler (PHR) aşağıdaki hususları gösteren tıbbi
kanıtlar toplamıştır:
*Polis, yüz binlerce göstericiye karşı sistematik
gaz kullanmış, kapalı ya da çıkış imkânı olmayan mekânlarda göstericilere yakın
mesafeden ve doğrudan güz bombası ve kapsülleri atmıştır. Bildirdiğine göre
kullanılan gaz bombası sayısı yaklaşık 130 bin kadardır.
*Polis yakın mesafeden ve doğrudan göstericileri
hedef alarak plastik mermi ve gerçek mermi, göz yaşartıcı gaz katılmış tazyikli
su kullanmış, yüzlerce kişiye saldırmış ve hukuk dışı biçimde gözaltına
almıştır.
*2 Temmuz 2013 tarihi itibarıyla Türk Tabipleri
Birliği, göz yaşartıcı gaz, plastik mermi, tazyikli su, dayak ve gerçek mermi
kullanımı sonucu yaralanan 8 bin kişiye ilişkin tıbbi bilgiler derlemiştir. 59
gösterici ciddi derecede yaralanmış, 11 kişi de gözünü kaybetmiştir.
Göstericilere karşı gereksiz ve/ya da aşırı güç kullanımı ve gösterilerle
ilgili diğer yaralanmalar sonucunda 5 kişi yaşamını yitirmiştir.
*10 Temmuz 2013 tarihi itibarıyla Türkiye İnsan
Hakları Vakfı, İstanbul Protokolü standartları uyarınca yaralanan
göstericilerle ilgili yaklaşık 200 tıbbi değerlendirmede bulunmuştur. Bunlardan
her birindeki fiziksel ve fizyolojik kanıtlar işkenceyi ve/ya da kötü muameleyi
göstermektedir.
*Ayrıca, polis ve diğer kamu görevlileri net olarak
tanımlanabilir ve bağımsız tıbbi personele güz bombası, tazyikli su ve plastik
mermi kullanarak kasten saldırılarda bulunmuştur. Polis, yaralananlara tıbbi
müdahalede bulunan onlarca doktoru dövmüş ve hukuk dışı yollardan gözaltına
almıştır.
*Bizi derin kaygılara sevk eden bir husus da,
Sağlık Bakanlığı’nın örneğin depremlerde ve diğer acil durumlarda olduğu gibi
yaralı göstericilere yeterli tıbbi yardımda bulunmak şöyle dursun tıbbi
personelden yaralı göstericilerle onlara yardım eden tıbbi personelin adlarını
istemiş olmasıdır.
*Bilindiği gibi, Sağlık Bakanlığı’nın yeterli tıbbi
yardımlarda bulunmaması üzerine binlerce bağımsız hekim ve diğer sağlıkçılar
kişisel olarak ve TTB’nin örgütleri aracılığıyla yaralılara acil yardımlarda
bulunmuştur.
*Sağlık Bakanlığı TBMM’ye bir yasa tasarısı
sunmuştur ve bu tasarı halen meclisin gündeminde yer almaktadır. Bu yasanın kabul edilmesi durumunda yalnızca
göstericilere değil Türkiye’de acil tıbbi yardıma ihtiyacı olan herkese tıbbi
bakım sağlanması suç sayılacaktır. Böyle bir yasa, Türk Ceza Kanunu’nun 97 ve
98’inci maddelerine açıkça aykırı olacaktır.
Başbakan olarak size ve Türk Hükümeti’ne
aşağıdakiler için çağrıda bulunuyoruz:
*Barışçı toplantı ve ifade özgürlüğü dâhil olmak
üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını hor gören ve suç sayan
politikalara son verilmesi.
*Sağlık açısından son derece sakıncalı sonuçlara
yol açtığından ve büyük ölçekli bir silah olarak kullanıldığından Türkiye’de
gösterilere karşı gaz kullanılmasına hemen son verilmesi.
*Barışçı göstericilere karşı her tür şiddet
kullanımının yasaklanması ve güç kullanımı konusunda ilgili Birleşmiş Milletler
standartlarına uyulması ki bu standartlara göre güç kullanımında her durumda
gereklilik, oransallık (asgari düzeyde güç), hukuksallık ve hesap verebilirlik
ilkelerinin gözetilmesi gerekir.
*Barışçı gösterilerde yer alan kişilerin hemen
serbest bırakılmaları ve yeni göz altılara gidilmemesi.
*Türk Ceza Kanunu’nun, ihtiyacı olanlara tıbbi
yardımda bulunma görevini yerine getirmeyen sağlıkçıların bu tutumlarını suç
sayan 97 ve 98’inci maddelerine saygı gösterilmesi ve bağımsız tıp personelinin
acil durum hizmeti vermesini suç sayan son yasa tasarısının hemen geri
çekilmesi.
*Yaralı göstericilere acil durum yardımları sunan
tıp personeline yönelik saldırıların yasaklanması.
*Yaralı göstericilerin ve göstericilere yardım eden
sağlıkçıların adlarının resmi mencilere bildirilmesini isteyen son Sağlık
Bakanlığı genelgesinin geri çekilmesi.
*Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının sağlığı ve
insan hakları adına kritik katkılarda bulunan Türk Tabipleri Birliği ile İnsan
Hakları Vakfı’nın bağımsızlık ve özerkliğinin desteklenmesi. Söz konusu
kuruluşlar tutarlılıkları ve çalışmalarının kalitesi dolayısıyla uluslararası
tıp camiasında büyük saygı görmektedir.
*Kolluk kuvvetlerinde halen görev yapanların ve
ilerde yapacak olanların gücün yerinde ve ölçülü kullanımı ve uluslararası
hukuka bağlılık konularında kapsamlı bir eğitimden geçmelerinin sağlanması.
*Aşırı güç kullanımı ve diğer insan hakları
ihlallerinden sorumlu olanlar için hesap verebilirlik mekanizmaları getirilmesi.
Ayrıca, uluslararası topluluğa da şu hususlarda
çağrıda bulunuyoruz:
*Türkiye’de biber gazı satışlarının derhal
yasaklanması.
*Türkiye’ye ilişkin politika kararlarında temel
insan haklarının korunması ve tıbbi tarafsızlığa saygı gibi hususların gözetilmesi.
/Cem ŞAHAN
18 Temmuz 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder