25 Temmuz 2013 Perşembe

Detroit’ten Samsun’a

Detroit ABD’nin en önemi kentlerinden birisi idi. Detroit denince akla Amerikan rüyasının en önemli şehirlerinden birisi idi. Otomotiv endüstrisinin ABD’deki ve dünyadaki kalbi idi. Ama geçen gün Detroit şehir olarak iflasını açıkladı. Detroit’in iflasını açıklaması; dünyaya bomba etkisi yarattı. Detroit kentindeki evlerin fiyatları konusunda birçok spekülatif haber ortaya çıktı. Birkaç bin dolara ev alınabileceği konusunda televizyonlarda ve gazetelerde birçok haber yayınlandı. Birçok insanın rüyası olan ABD’de ev sahibi olma konusu tekrar gündeme geldi. Herkes acaba ben de Detroit kentinde evim olabilir mi diye hesap yapmaya başladı.

Peki Detroit’in iflas etmesine neden ne idi?

Detroit’in iflas etmesine neden olan etken, ABD otomotiv endüstrisinin dünyadaki otomotiv endüstrisinin rekabet koşullarına ayak uyduramamasıdır. ABD menşeili arabalara baktığımızda hepsinin çok büyük ve yakıt olarak da fazla yakan arabalar olduğunu görmekteyiz. Halbuki tüketici artık çok büyük ve çok yakan arabalar değil yakıt olarak ekonomik ve görece olarak daha küçük arabalar tercih etmeye başladı. ABD otomotiv endüstrisi, bu değişimin farkına maalesef varamadı ve Detroit gibi otomotivin kalbi olan bir şehri bugün hayalet şehir durumuna getirdi.

Buradan çıkarılması gereken en önemli derslerden birisi tüketicinin tercihlerini iyi takip etmek gerektiğidir. Gerek işletmeler olsun gerekse turizm pazarlaması açısından Samsun olsun insanların neleri tercih ettiği ve neleri tercih etmediğini iyi analiz etmek gerekli. Örneğin konaklama işi ile uğraşan otelcilerimizin bu konuda iyi bir araştırma yapması gerekiyor. İnsanlar neden Samsun’da konaklamıyor sorusunun cevabı tespit edilirse oteller de bu sorunun cevabına göre strateji geliştirebilir. Benzer soruyu kendisine sorması gereken bir diğer sektör de tur operatörlerimiz. Konuyla ilgili tüm sektörler, bir masa etrafında  biraraya gelmeli ve ortak bir eylem planı hazırlanmalı. Hazırlanan eylem planına da herkesin harfiyen uyması gerekiyor ki plan başarıya ulaşsın. Planda tüm paydaşlar  birarada olmalı ve paydaşlar da kendilerine düşen eksikleri gidermelidir.

Burada tespit edilmesi gereken ikinci nokta ise hedef pazarımızı iyi tanımaktan geçiyor. Hedef pazarı iyi tanımamız durumunda da ortaya çıkan değişikliklere anında ve hatta ortaya çıkmadan müdahale etme şansını elde ederiz ki bu da rekabette bizi bir adım öne geçirir. Bunun olabilmesi için de ilgili kişi ve kurumların konu ile ilgili olarak periyodik olarak araştırma yapması gerekmektedir. Çıkan sonuçlara göre strateji mutlak geliştirilmelidir.

Detroit, tüm dünyaya rekabetin ne kadar çetin ve önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Rekabette bir adım önde olmak için ise pazarda ortaya çıkacak olan fırsat ve tehditleri önceden öngörerek  hedef pazarımızı iyi tanımalı ve hedef pazarımızdaki değişiklikleri yakından ve sıkı bir şekilde takip etmemiz gerekli. Rekabette sizi rakiplerinizden bir adım öne geçirecek en önemli unsurlardan bir tanesi de farklı olabilmektir. Gerek şirketler olsun, gerek kar amacı gütmeyen kuruluşlar olsun gerekse de kentler olsun farklı olduğu sürece tüketiciler tarafından tercih edilir. Bu gerçeği hiç unutmamak lazım. Farklılaşamayanlar ise maalesef ölüyor.

Tüm bu yaşananlardan çıkarılacak temel ders ise oyunun gidişini iyi okuyup ona göre strateji geliştirmek gerekiyor ki farklılaşalım ve rekabette bir değil birkaç adım önde olalım. Yoksa sonumuz Detroit gibi olur.

25.07.2013
/Yetkin BULUT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder