15 Temmuz 2013 Pazartesi

Bunun Adı Cami Olur Mu?

Kamu malı ortak maldır... O şehirde yaşayanların tamamının ortak malı... Ve üzerinde kul hakkı vardır...
***
Camiler, Allah'a ibadet edilen mekanlardır... Haram parayla cami yapılamayacağı gibi... Kamu malı üzerine cami yapılması için de... O bölgede yaşayan herkesin rızası olması gerekir! Öyle olmasaydı... Yıldırım Bayezid yıllarca bir gayrimüslim kadının ölmesini bekler miydi?
***
Yıldırım Bayezid, Bursa'ya Niğbolu savaşından elde ettiği ganimetle 20 cami büyüklüğünde bir tane cami yapmayı vaat etmişti. (18. yüzyıla kadar padişahlar devlet hazinesinden cami yaptırmıyor, yaptıramıyordu. Camiyi padişahın kazandığı bir savaşın ganimetiyle yaptırma şartı vardı) Niğbolu savaşı kazanılmış, büyük ganimet elde edilmişti... Sıra gelmişti Ulu Cami'nin yapılmasına... Ancak savaş ganimetiyle satın alınan arsaların arasında gayrimüslim bir kadın yaşıyordu... Kadın evini vermek istemedi... Bayezid bizzat konuşmaya gitti... Kadın "Padişahım ben evimi vermem. Bu ev bana beyimden yadigar. Ölene dek satma kimseye muhtaç olmadan yaşa diye vasiyeti var. Ben nasıl bu evi satarım, affet beni padişahım” dedi. Bayezid yanındaki vezirlerine emretti:  - Bu eve dokunulmaya! Bu hatun kişinin gönlü kırılmaya! Eşinin sözlerine bu kadar bağlı bir kadın, sadece takdir edilir. Bu kadın dünyadan göçene dek beklesin cami inşaatı.
***
Şimdi Atakum'a yapılması planlanan, adı protokol da olsa, başka bir isim de olsa, o büyük cami için tartışmalar var... Cami yeri konusunda, arsanın üzerinde kamu adına hakları bulunan vatandaşların bir bölümü izin vermiyor... Rıza göstermiyor... Hoşnutsuzluğunu ifade ediyor... Mevlana, “Kâbe, Azer’in oğlu Halil İbrahim’in yaptığı bir binadır. Kalp ise, yüce Allah’ın nazargâhıdır. Bu sebeple, bir gönül yıkmak, bin kâbe yıkmaktan daha kötüdür”; Yunus Emre, "Bir gönül yapmak, yüz Kâbe’yi yapmaktan iyidir" derken... "Yapılacak dedim, yapılacak!" mantığı... O caminin temel taşı olacaksa... O caminin yapılmasını isteyenler dahi... Orada namaz kılmak istemeyecektir! Başka bir şey olsa... Günahı yapanın boynuna der çekilirsiniz... Ama yapılan cami ise... Kimsenin böyle bir kötülük  yapmaya hakkı olmasa gerek!
***
Birilerinin söylemeye yüreği yetmese, beklentileri buna izin vermese bile... Böyle bir başlangıcı olan... Mahkemelerin, tepkilerin ve rızasızlığın üzerine kurulan bir yer... Cami olamaz... Cami görevi yapamaz!
-------------------

Dememiş Miydik?
Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, Büyükşehir Belediye Meclisi'nde yapılan Protokol Camii  oylamasının ardından sert konuştu: "Bizim meclis küçük işlerle uğraşıyor... Tekil iradeler meclisten üstün konuma çıktı... Halkın seçtiği meclis üyelerinin burada olmasının hiçbir anlamı yok... Bu meclis bir karar alamıyor.  Sözün bittiği yerdeyiz... Meclis, karar alamayan, sadece şekil unsuru oluşturan bir hal almıştır..."
***
Burma'nın söyledikleri doğru mu? Sonuna kadar! Ama geç kalınmış bir açıklama... Çünkü mecliste aylardır, yıllardır var bu işler... Ve yıllardır kaç defa parmak bastık bu konuya... Üstelik parti ayrımı yapmadan... Yazdıklarımızın kanıtı da... Mecliste kalkan eller oldu... Arşivler şahit!

15.07.2013
/Erdem EROL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder