Kamu malı ortak maldır... O şehirde yaşayanların
tamamının ortak malı... Ve üzerinde kul hakkı vardır...
***
Camiler, Allah'a ibadet edilen mekanlardır... Haram
parayla cami yapılamayacağı gibi... Kamu malı üzerine cami yapılması için de...
O bölgede yaşayan herkesin rızası olması gerekir! Öyle olmasaydı... Yıldırım
Bayezid yıllarca bir gayrimüslim kadının ölmesini bekler miydi?
***
Yıldırım Bayezid, Bursa'ya Niğbolu savaşından elde
ettiği ganimetle 20 cami büyüklüğünde bir tane cami yapmayı vaat etmişti. (18.
yüzyıla kadar padişahlar devlet hazinesinden cami yaptırmıyor, yaptıramıyordu.
Camiyi padişahın kazandığı bir savaşın ganimetiyle yaptırma şartı vardı) Niğbolu
savaşı kazanılmış, büyük ganimet elde edilmişti... Sıra gelmişti Ulu Cami'nin
yapılmasına... Ancak savaş ganimetiyle satın alınan arsaların arasında
gayrimüslim bir kadın yaşıyordu... Kadın evini vermek istemedi... Bayezid
bizzat konuşmaya gitti... Kadın "Padişahım ben evimi vermem. Bu ev bana
beyimden yadigar. Ölene dek satma kimseye muhtaç olmadan yaşa diye vasiyeti
var. Ben nasıl bu evi satarım, affet beni padişahım” dedi. Bayezid yanındaki
vezirlerine emretti: - Bu eve
dokunulmaya! Bu hatun kişinin gönlü kırılmaya! Eşinin sözlerine bu kadar bağlı
bir kadın, sadece takdir edilir. Bu kadın dünyadan göçene dek beklesin cami
inşaatı.
***
Şimdi Atakum'a yapılması planlanan, adı protokol da
olsa, başka bir isim de olsa, o büyük cami için tartışmalar var... Cami yeri
konusunda, arsanın üzerinde kamu adına hakları bulunan vatandaşların bir bölümü
izin vermiyor... Rıza göstermiyor... Hoşnutsuzluğunu ifade ediyor... Mevlana,
“Kâbe, Azer’in oğlu Halil İbrahim’in yaptığı bir binadır. Kalp ise, yüce
Allah’ın nazargâhıdır. Bu sebeple, bir gönül yıkmak, bin kâbe yıkmaktan daha
kötüdür”; Yunus Emre, "Bir gönül yapmak, yüz Kâbe’yi yapmaktan
iyidir" derken... "Yapılacak dedim, yapılacak!" mantığı... O
caminin temel taşı olacaksa... O caminin yapılmasını isteyenler dahi... Orada
namaz kılmak istemeyecektir! Başka bir şey olsa... Günahı yapanın boynuna der
çekilirsiniz... Ama yapılan cami ise... Kimsenin böyle bir kötülük yapmaya hakkı olmasa gerek!
***
Birilerinin söylemeye yüreği yetmese, beklentileri
buna izin vermese bile... Böyle bir başlangıcı olan... Mahkemelerin, tepkilerin
ve rızasızlığın üzerine kurulan bir yer... Cami olamaz... Cami görevi yapamaz!
-------------------
Dememiş
Miydik?
Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, Büyükşehir
Belediye Meclisi'nde yapılan Protokol Camii
oylamasının ardından sert konuştu: "Bizim meclis küçük işlerle
uğraşıyor... Tekil iradeler meclisten üstün konuma çıktı... Halkın seçtiği
meclis üyelerinin burada olmasının hiçbir anlamı yok... Bu meclis bir karar
alamıyor. Sözün bittiği yerdeyiz... Meclis,
karar alamayan, sadece şekil unsuru oluşturan bir hal almıştır..."
***
Burma'nın söyledikleri doğru mu? Sonuna kadar! Ama
geç kalınmış bir açıklama... Çünkü mecliste aylardır, yıllardır var bu işler...
Ve yıllardır kaç defa parmak bastık bu konuya... Üstelik parti ayrımı
yapmadan... Yazdıklarımızın kanıtı da... Mecliste kalkan eller oldu... Arşivler
şahit!
15.07.2013
/Erdem EROL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder