Bafra, ülkenin en büyük ovalarından birine sahip… Bafra
Ovası sadece Türkiye’nin değil, dünya tarımı için de oldukça büyük beklentileri
barındırıyor bünyesinde… Oldukça uzun bir süre ilçe ekonomisine yön veren tütün
üretiminde geçmiş yıllarda uygulanan kota, sonrasında üreticinin yeni arayışlar
içine girmesine vesile oldu. Bunların başında da Bafra karpuzu geliyor.
İlçede 10 dekar alanda, yaklaşık 60 ton karpuz
üretimi sağlanıyor. Bu azımsanmayacak bir rakam. Kısa sürede ülke tarım piyasasında
bir marka olmayı başaran Bafra karpuzu, erken kesim cehaleti yüzünden bir süre
sıkıntı yaşasa da, öğrendiğimize göre bu sorun artık yok. Bafra karpuzu
kaybetmiş olduğu kalitesini, tadını ve tüketici güvenini son 3-4 yıl içerisinde
yeniden kazanmaya başladığı görülmekte. Bunda en etkili izlenen yolların
başında iyi tarım uygulamaları çerçevesinde kontrollü üretim yani tohum seçimi
ile birlikte bilinçli gübreleme, bilinçli olarak bitkinin beslenmesi, zirai
mücadelenin ve hasadın zamanında yapılması gelmektedir.
Düne kadar Diyarbakır karpuzu en önemli rakip
olarak görülse de, Bafra karpuzu için bu artık altı çizilesi bir sorun değil. Elbette
bu durum hiç sorun yok anlamına gelmemeli. Üreticinin en büyük sorunu gübre,
ilaç gibi temel ihtiyaçların maliyetlerinin yüksek oluşu. Karpuz üreticisinin
bir diğer sorunu ise; çalıştıracak kalifiye eleman bulamaması. Çiftçi pahalıya
üretip ucuza satıyor!
Tarımsal üretimde kullanılan mazot, gübre ve zirai
mücadele girdilerinin yüksek oluşu, pahalıya üretip ucuza satması ile birlikte
ürettikçe batan bir çiftçi modeliyle karşılaşıyoruz. Sebepler bununla da
sınırlı değil. Üretim planlaması yapılmadığından arz talep dengesizliği
yüzünden pazara indirilen ürünün para etmeyişini de gözardı etmemek lazım. Yani
isteyen istediği kadar ürün üretmemeli böylesine keyfi üretimin önlenmesi için
şeker pancarında olduğu gibi yazlık ve kışlık sebze üretimine de kota
getirilmeli.
Üretmeden ürünün fiyatı belirlenmeli bu da ancak
sözleşmeli üretimle mümkün. Bu yıl az da olsa bölgemizde bazı çiftçilerin kaypa
yani kırmızı salçalık biber ürünü için organize sanayi bölgesinde faaliyet
gösteren bir salça fabrikasıyla sözleşme imzalamışlar. Bu ilk adımı başlatan
Bafra Sebze Üreticileri Birliği de ovada üretilen bazı ürünler için sözleşmeli
üretim yapılması yolunda alıcı firmalarla flört halinde olduklarını da yazılı
ve görsel basından da duyuyoruz. Üretim ve pazarlama konularında mevcut birlik
yasalarının müsait olmayışı ve birçok konuda üretici birliklerinin başarılı
olmayışı ve üreticinin beklentilerine tam anlamıyla yarar sağlamadıkları için
de cazibesini yitiren üretici birliklerinde her geçen gün aktif üye sayısı
azalıyor. Tarım Bakanlığı, üretici birlikleri yasasını yeniden gözden geçirerek
eli kolu bağlı olan birliklerin işlerliğini ve yetkilerini genişletmelidir.
Devlet Laboratuarında
Tahliller Pahalı
Bu yıl toprak tahlili devlet laboratuarında 40
lira, ancak Çarşamba Ziraat Odası tarafından kurulan toprak, su ve yaprak
analizi laboratuarında ise bu fiyat 25 liradan yapılması ize Bafra Ovası’ndan
yaklaşık 2 bin üretici toprağını Çarşamba Ziraat Odası’nda yaptırdı.
Piyasaya yeni sürülen ve halk deyimiyle kara taygan
yani 5-6 kiloluk kara karpuz çeşidinin tüketici tarafından tercih ediyor olması
Bafra ve Çarşamba ovalarında geniş alanlarda üretilmeye başladığını
görebiliyoruz. Bu karpuzların ince kabuk oluşu aroması, şeker oranının yüksek
olması en önemlisi de 2-3 kişilik bir ailenin sofrasında kesildiğinde aile
bireyleri tarafından bir kerede bitirilmesi de taleplerin artmasına neden
oluyor. Bafra Ovası’nda bu yıl 10 bin dönüm kavun, 20 bin dönüm karpuz ekimi
gerçekleşti.
Para kazanma hırsıyla geçmişte yapılan hataları
bugün yapmadığımız sürece uzun yıllar önce kaybettiğimiz, yeni yeni kazanmaya
başladığımız tüccar ve tüketicinin güvenini kaybetmemek için hata yapmamalı,
yaptırılmamalı… Bu Bafra’nın vicdan borcudur.
05.07.2013
/Birol BİRCAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder