25 Temmuz 2013 Perşembe

Kafkas Cephesinde Odisyos Adında Bafralı Bir Şehit


Odisyos artık bu toprakların şehidi olarak anılacak onlar ise bir komşu ülkenin vatandaşı bizim için yabancı olacaklardı. 1989 yılı 17 Nisanında, kısa dönem askerliğimi yapmak için Isparta`da konuşlanan 40. piyade alayına gitmiş, 2 aylık acemi eğitiminden sonrada Van Erciş`teki 10. piyade tugayına kısa dönem çavuşu olarak gönderilmiştim. Erciş`te vatani görevimi yaparken hastalanmıştım, birliğimdeki doktorlar beni Erzurum Fevzi Çakmak Hastanesine sevk etmişti. Fevzi Çakmak Hastanesi Ruslardan kalma çok sağlam ve güzel bir mimariye sahipti. Erzurum`da buna benzer oldukça fazla yapının var olduğunu da kaldığım süre içinde öğrenecektim.

Fevzi çakmak askeri hastanesinde tedavim sürüyor, vakit geçmek bilmiyordu... Sık sık odamdan dışarı çıkıp, hastaneyi geziyordum. Burada en çok ilgimi çeken yer ise hastanenin girişiydi. Hastanenin girişinde büyük bir pano vardı ve panonun üzerinde Kafkas Cephesinde şehit olan subaylarımızın adları ve memleketleri yazıyordu. Vaktim çoktu ve hepsini sıra ile okumaya başlamıştım. Askerde en çok aranan şey bir memleketliye rastlamaktır. Askerler aynı şehirden olan arkadaşına toprağım diye hitap eder. Benim de doğup büyüdüğüm memleketim Bafra`nın adı orada yazılıydı.  Bir toprağım orada şehit olmuştu. Ne var ki, adı duyduğum, alışılmış isimlerden değildi. Orada yazan ODİSYOS HACISAVA adı bende biraz hayal kırıklığı yaratsa da, o bir Bafralıydı.

Adını not almaya dahi gerek duymamış, hafızama kazımıştım. 1989 yılı Aralık ayında terhis olup memleketime döndüm. Odisyos Hacısava kimdi, neyin nesiydi? Hikayesini öğrenmek sanki bana borç olmuştu. Günlerce hastanedeki şehit subaylarımız yazan yeri okumuştum. İşim çok zordu, o günlerde bugünkü gibi bilgi kaynaklarına ulaşmak kolay değildi. Çok araştırmam, çok okumam, bilgi toplamam gerekiyordu. Yetersiz bilgi kaynaklarına rağmen araştırmayı hiç bırakmadım, Odisyos Hacısava ve ailesinin bilgilerine ulaşmaya başladım. Şimdi size Bafralıların az bildiği tarihi bir gerçeği ve Erzurum`da karşıma çıkan hemşerim Odisyos`un hikayesini yazıyorum.

Samsun`daki başta tütün, kereste ve havyar ticaretinden istifade etmek isteyen Rum tüccarlar, 1850`li yıllardan itibaren Kapadokya Bölgesinden Samsun ve Bafra'ya göç etmeye başlamıştı. Osmanlının havyar ticaretinin, tamamına hakim olan kapadokya`nın [bugün Nevşehir`e bağlı Mustafapaşa], Sinasos kasabasından ve Niğde`nin Andaval, Fertek gibi kasabalarından Samsun`a göç eden yaklaşık 150 tüccar Rum aile başta havyar olmak üzere, tütün ve kereste ticaretinde Bafra`da söz sahibi oldular.

Kapadokya Bölgesinden gelerek, Samsun`un ve Bafra`nın ticari hayatına yön vermeye başlayan tüccarlar, Avrupa`nın birçok ülkesine de ihracat yapmaya başlamıştı. 1869 yılına kadar her şey mükemmel giderken büyük bir talihsizlik sonucu Samsun`un neredeyse tamamına yakını, çıkan bir yangında küle dönmüş, zamanın Osmanlı Hükümeti ve Samsun Belediyesi aldığı geçici iskan kararıyla Kapadokya`dan gelen Rum tüccarları Bafra`ya iskan etmişti.

Hacısava ailesi geçici olarak da olsa Bafra`ya iskan edilmişti zaten Rum tüccarların bir kısmı, morina balıklarının havyarını işlemek için daha önce Bafra`ya yerleşmişlerdi. Hacısava Ailesi de artık Bafralıydı. Bafra`nın ticari hayatına büyük katkı sağlayan Rum tüccarlar, kendi adlarını taşıyan bankalar dahi kurmuşlardı.

Onların döneminde Bafra`da kriket oynanıyor, tiyatrolar açılıyor 30 un üzerinde gazino işletiliyordu. Refah seviyesi artan aileler çocuklarının eğitimine büyük önem veriyor, çocuklarını gerekirse yurt dışına eğitime gönderiyorlardı. Hacısava ailesi de oğulları Odisyos`u tıp eğitimi için Fransa`ya yollamıştı. Odisyos tıp eğitimini bitirerek Bafra`ya ailesinin yanına döndüğünde ailede büyük bir mutluluk yaşanmış ama bu mutluluk uzun sürmemişti.

Koskoca Osmanlı imparatorluğu artık zor günler yaşıyordu. Diğer doktorlar gibi Odisyos da zorunlu askerlik hizmetine tabi tutulmuş, Kafkas Cephesine gönderilmişti. Dr. Odisyos, Kafkas Cephesinde şehit düşmüştü. Odisyos`un doğduğu ve öldüğü topraklarda artık huzur kalmamıştı.  Bu topraklarda, dış mihrakların kışkırtması ile artık savaş çığlıkları atılıyordu. Oysa Odisyos, o topraklar için şehit olmuştu.

Artık Hacısava Ailesi için her şey ters gidiyordu. 70 yıl önce Kapadokya`dan büyük hayallerle gelip, mutlu günler yaşayan Hacısava Ailesi çok iyi geçindikleri komşuları ile düşman olmuşlardı. 1922 yılına gelindiğinde ailesinin ve akrabalarının çoğu Bafra`dan kaçmış kalanlar ise 30 Ocak 1923 yılında Lozan`da imzalanan halkların değişimi kararıyla mecburi göçe tabi tutulmuştu.

Hacısava Ailesi oğulları odisyosu bu topraklar için şehit vermiş. Hiç bilmedikleri Yunanistan`a doğru yola çıkmışlardı. Hayat tüm yaşananlar için çok acımasızdı... Odisyos, artık bu toprakların şehidi olarak anılacak, ailesi ise bir komşu ülkenin vatandaşı, bizim için yabancı olacaktı.

/Recep Yılmaz
25.07.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder