29 Ağustos 2014 Cuma

Termik Santral Felaketini Balkondan İzlemeyin

Tarım potansiyeli ile dünyanın önde gelen ülkeler, arasında yer alan ülkemiz bugün buğday ithal eder hale gelmiş, fındık tütün gibi ürünler ise bizzat devlet teşviki ile ekim alanları kısıtlandırılmıştır. Enerji ihtiyacı bahanesi ile HES ve Termik Santraller ile insan hayatı ve doğa katliamına yine devlet eli ile önemli teşvikler sağlanarak yatırımcılar teşvik edilmektedir. Tüm ülkeler yenilenemeyen enerji kaynaklarını terk ederken hatta mevcut tesislerin sökülmesi için yatırımcılara süreler verirken ülkemizde sistem tamamen tersine işletilmektedir. Güneşi dürbünle dahi göremeyen ülkeler güneş enerjisi sistemlerine yönelirken İspanya’dan sonra en çok güneş alan ülke olan ülkemizde ise güneş sadece plajlarda bronzlaşmak için kullanılmaktadır.

Rüzgâr ve jeotermal kaynaklarımızın devlet tarafından desteklenmesi çeşitli prosedürlere muhatap bırakılarak yatırımcıların bu sahalara girmesi engellenmektedir. Gerek ülke içinde gerekse yurt dışında çeşitli platformlarda görüş ve düşüncelerimiz ilk etapta tepkilerle karşılanmasına rağmen zaman ne yazık ki bizi haklı çıkarmaktadır. Örneğin binaların yalıtımında kullanılan petrol türevli polstren malzemelerin binalara zarar verdiğini yangın anında salgıladığı Karbon monoksit gazı nedeni ile 3 dakika içinde ölümlere yol açıyor. Bu malzemelerin yangınlarda benzin görevi göreceğini ifade etmemize rağmen kurum, hakkımızda tazminat davası açarak petrol türevi ürünlerin kullanımının önünü açmışlar ancak geçen hafta iddialarımızı haklı bulan bakanlık yüksek binalarda bu tür ürünlerin kullanılmamasına karar vermiştir. Aklın yolu birdir. Termik Santraller doğayı ve insan sağlığını tehdit eden zehir kusan bacalardır STÖ’lerin sesi cılız kalmakta ve etkili olabilecek ulusal meydanında ilgisini çekebilecek eylemler olay sadece balkonlardan izlenmektedir

/Süleyman SALUR
29 Ağustos 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder