Önceki yazımızda Birleşmiş Milletler tarafından
Kyoto Protokolü çerçevesinde (İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) finans ve
danışmanlık kurullarına yetki verildiği, bu kuruluşların Kyoto Protokolünü
imzalayan 178 ülke’deki emisyon azaltılmasına yönelik yeşil enerji argümanları
kullanılması için hibe krediler sağladığını ifade etmiş idik. Konuya nereden
vakıf olduğum konusunu, konu ile ilgili önceki yazımı okumayan okuyucularımız
için kısaca tekrarlamak istiyorum.
İştigal ettiğim sektörde ürettiğimiz ürünü yaklaşık
27 ülkeye ihraç etmekteyiz. Sektörde dünyanın ilk ve tek (GREEN APPLE) Yeşil
Elma sertifikasına sahip olan ürünlerimiz ABD’de Las Vegas kentinde düzenlenen
uluslar arası Yeşil Ürünler ile ilgili bir organizasyonda 842 firma arasından
insanlığa faydalı yeşil ürün olarak 4. Olmuş ve İspanyada 2 yıl önce 40 ülke arasından Uluslar arası Kalite
Sertifikasına layık görülmüştür.
Buraya kadar elbette işimiz ile ilgili köşemizde reklam
yapmayı düşünmedik. Söz konusu kredinin varlığını ne şekilde öğrendiğimizi
ve dünya’da üretilen yeşil ürünler ile
ilgili olayın neresinde olduğumuzu ifade
etmek içindir. Yine ikinci bir şansımız, Türkiye’nin Kyoto Protokolünden
sorumlu ve başbakan danışmanı olarak görev yapmış olan Isparta Süleyman Demirel
Üniversitesinde görevle Prof.Dr.Lütfullah Gündüz’ün , yeşil ürünlerimizin
geliştirilmesi adına AR-GE çalışmalarında 7 yıldan bu yana yardımcı olmasıdır.
Bu noktada “Salur bu ülkenin başbakanı, bakanları,
milletvekilleri, belediye başkanları, rektörleri var, hiç kimsenin bu kredinin
varlığından haberi yok, sen mi öğrendin” şeklinde bir eleştiri getirilebilir. BM’
tarafından kredilerin organizasyonuna ilişkin,
Türkiye ve Ortadoğu bölgesi için görevlendirilen kişi ile ilk
karşılaştığımızda kendisine “ Cihan bey, hükümetimizin bu kredi dilimi ile
ilgisi haberi yok mu, siz bakanlıklar nezdinde bir girişimde bulunmadınız mı,
Üniversiteler ile görüştünüz mü” şeklinde bir soru yönelttim.
Kendisinin yaklaşık 2 yıldır Türkiye’de temaslarda
bulunduğunu ancak yerleşik olarak iki aydır sadece bu kredinin Türkiye’de
kullanılması için temaslarda bulunduğunu ifade etmiştir. Ayrıca kendisi ile
irtibat kuran bazı bürokratların veya firmaları temsil eden kişilerin kendisine
komisyon konusunda ortaklık teklif ettiklerini ve bu nedenle bir mesafe kat
edilemediğini beyan etmiştir.
Olayı özetleyecek olur isek; Üniversitelerin,
belediyelerin üretecekleri tüm projelerin masrafı malum kuruluş tarafından
sağlanıyor. Örneğin belediyeler kent aydınlatılmasında güneş panelleri
kullandığında, üniversiteler yeşil enerji kullanılmasını öngören projeler
ürettiklerinde söz konusu kredi dilimini kullanabilmektedirler. Krediden
istifade etmek bir yana, yeşil enerji elde ederek atmosfere salınan sera
gazının (karbon salınımı) miktarı kadar
da yıllık bir gelir elde edilmektedir.
3. gelir yolu ise, fazla enerjinin devlete
satılmasıdır. Yani projelerinizi tek kuruş harcamadan ve geri ödemeyeceğiniz
bir kredi ile tamamen hibe olarak alıyorsunuz, güneş enerjisi ile elde ettiğiniz enerjiden
ihtiyacınızı karşılıyorsunuz, fazlasını devlete satıyorsunuz, BM ise yine Kyoto
Protokolü çerçevesinde atmosfere yayılacak karbonun miktarını belirli kriterler
ile hesaplayarak size yıllık bir ödeme yapıyor.
Halk tabiri ile kuruluş size projenizi şu şekilde
yaparsanız size para vereceğiz, bir kazanç kapısı açacağız, ayrıca dünyayı
küresel ısınma felaketinden korumak adına katkıda bulunduğunuz için üste para
vereceğiz diyor. Stadyumlar, Üniversiteler, Belediyeler, binalar kısaca tüm
projelerde yeşil enerji kullanımına yönelik projeler ürettiğinde söz konusu
krediden istifade edebileceklerdir. Bu konuda bir Samsun’lu olarak üzerimize
düşen görevi yerine getireceğiz.
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ile irtibat
kurmaya çalıştık ve çalışıyoruz. Müsteşar yardımcısı Aslan Karanfile durumu
mail yolu ile ilettik. Kuruluş ile BJK kulübünün stat projesi ile ilgili bir
toplantı yapılmasını sağladık. BM tarafından sağlanan bu krediden istifade
edilmemesi gerektiğini düşünmekteyiz. Aracı veya komisyoncu gibi bir davranış
içinde değiliz. Yani bu işten herhangi bir maddi menfaatimiz yok. Çünkü muhatap
BM’in yetkilendirdiği kuruluşlardır. Yani rüşvet, komisyon, maddi veya siyasi
çıkarlar ancak bizim sistemimizde söz konusudur. Bu kuruluşlara böyle bir
teklif yaptığınızda sizi başka bir dünyadan gelmiş gözü ile görür ve
değerlendirirler.
Sayın rektörümüz, belediye başkanlarımız, stadyum
inşası proje müellifleri, müteahhitlerimiz, söz konusu kredi için gerekli bilgi
toplantısı için Samsun’da bir toplantı yapılmasını planlamaktayız. Ancak
münferit toplantılar için bizimle irtibat kurulduğunda gerekli organizasyonu
sağlayabiliriz.
/Süleyman
SALUR
18 Kasım 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder