Dünya ülkelerinin tümünde eğitim bakanlarının
görevleri şüphesiz nesillerini geleceğe hazırlayarak milletlerini ve
devletlerini garantiye almaktır. Bizim Milli Eğitim Bakanlığımızın da görevi
budur. Sıfır toleransla çalışılsa bile üretim sırasında arzu edilmeyen bazı
ürünler ortaya çıkabilir. Bu ürün bir öğrenci de olsa dikkate almak zorundayız.
Burada, “Bir insan, insanlık kadar önemlidir” inancıyla hareket ediyoruz. Sayın
Bakanımızdan beklentilerimiz de bu
doğrultudadır. Konu ile ilgili sekizinci yazımızda zorunlu eğitimin son
dördündeki ciddi ve kaygı verici gelişmelerinden söz etmiştik.
Tespit edebildiğimiz kadarıyla dünyanın hiçbir
yerinde zorunlu üniversite öğrenimi yoktur. Bu zorunluluk olmayınca,
üniversiteye hazırlamak da zorunlu olmamalıdır. Önemli olan, iyi insan
yetiştirmektir. Eşitlik ve adalet adına tüm yeteneklere aynı dersleri okutmak
bir zulüm değilse, en azından bir
sorumsuzluktur. En sorunlu döneminde öğrencinin başarabilme umudunu kırmanın
maliyeti, yalnız öğrenciye ve ailesine
değil, küreselleşen dünyamızda aynı zamanda tüm ülkeye ve insanlığadır.
Başarabilme umudunu kaybetmiş, ya da kaybedecek bir
şeyi olmayan herhangi bir insan ne yaparsa öğrenci de sınıfında, okulunda ve
sokağında onu yapacaktır. Böylelerini örgün öğretimin dışına çıkarmak sorunu
çözmüyor, daha çok katmerleştiriyor. Sayın Bakanımız bilirler ki yakın
zamanda böylelerinin sayıları
yüzbinlerle ifade edilecektir. Bu durum, eğitimimizin soykırımı olur diye
düşünüyorum. Doğal üniversite basamaklarını tırmanmada sıkıntı çeken
çocuklarımız daha rahat programlarla mesleğe hazırlanmalarının acilen gereğine
inanıyoruz. Ancak üniversite yolu da kapanmamalıdır.
Geçen yazılarımızda da ifade ettiğimiz gibi
Avrupa’da bunun örnekleri vardır. Sayın Bakanımızdan istirhamımız, tehlikeli
ateş çukurunun başında bekleyen
yüzbinlerce çocuğumuzu kurtarması için hemen devreye girmeli ve gerekli
tedbirleri almalıdır. Değil yarın, bir saat sonra dahi geç kalınacağı
unutulmamalıdır. Selam ve sevgi ile…
/Mustafa GENÇ
20.11.2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder