14 Kasım 2013 Perşembe

Milli Eğitim Bakanı’ndan Beklediklerimiz -VIII


Sayın Prof. Dr. Nabi Avcı Milli Eğitim Bakanlığı’na getirildikten sonra bugünkü başlığımız altında beklentilerimizi dile getirmeye çalışıyoruz. Her gün halkın, velilerin ve öğrencilerin arasındayız. Yaşayarak ve gözlemleyerek yazıyoruz. Türkiye eğitiminin, üzerine oturtulmaya çalışılan 4 4 4 omurgasının son dördünde ciddi sıkıntılar yaşandığını biliyoruz.

Zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılış avantajlarını ya da dezavantajlarını tartışmıyoruz. Ancak son dört yılının konumlandırılmasının yeniden gözden geçirilmesi gereğine inanıyoruz. Yaşları göz önünde bulundurulduğunda çocuklarımızın en bunalımlı ve sorunlu dönemlerinin lise çağları olduğunu da biliyoruz.

Fiziki ve öğretmen altyapısından mahrum bir lise öğretiminin en büyük handikabı tüm lise birinci sınıflarında hemen hemen aynı müfredatın uygulanmış olmasıdır. Fen lisesi öğrencisi ile Anadolu ve Meslek Lisesi öğrencileri birinci sınıfta aynı müfredatı göreceklerse; neden ayrı ayrı mekanlarda okutuyoruz? Tüm liseler öğrencilerini üniversiteye hazırlamak zorunda mıdır?

Çocuğu, velisi ile birlikte  istemediği ve başaramadığı bir okula mahkum etmek doğru mudur? Bunun sonucunda oluşan değerler erozyonunu kim, nasıl telafi edecektir? Avrupa’da bu işin güzel örnekleri vardır. Özellikle büyük kent merkezlerinde hızla erimekte olan bazı değerler nasıl inşa edilecektir?

Sayın Milli Eğitim Bakanımızdan bu konuyu ciddi ve acil bir şekilde irdelemesini bekliyoruz. “Yarın”, demiyoruz, “ bugünden geç kalmış”  olduğumuzu söylüyoruz. Selam ve sevgi ile…

/Mustafa GENÇ
14.11.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder