16 Temmuz 2012 Pazartesi

Selde 'O Kütükler Nereden Geldi'...

Samsun bir sel felaketi yaşadı, köprüler yıkıldı, suyun akması gereken yerler büyük dev kütüklerle tıkandı. Belki de o kütükler suyun içinde yıkıcı ve tıkayıcı rol üstlenmeseydi, köprüler öylesine paramparça olmayacaktı. Kanallar öylesine tıkanmayacak ve suyun akışına izin verecekti.. Su taşkını yine olacaktı ama böylesine 'vurduğu ve çarptığı yeri yıkarcasına' güçlü olmayacaktı, sel.. Hatta kütük bolluğu öylesine boldu ki; ağaç bir anda 'odun denizine' döndü.

Peki o uzun uzun, kesilmiş hazırlanmış kütükler nereden geldi. Bildiğim kadarıyla Yılanlıdere üzerinde bir orman istasyonu yok. Bir ağaç kesim merkezi de yok.. Ama sahil kütüklerle doldu. Köprülere çarptı, kırdı parçaladı. Üstü kapalı köprüleri adeta tıkadı. Yer yer suyun geçişine izin vermedi. Bunlar aslında benim fikrim değil. Başkaları düşünmüş ve 'hiç bunu araştırdınız mı diye sordular'.. Belli ki konuya hakim kişilerdi. İlk günler çok ilgilenemedik ama dün yine arayanlar oldu.
'O kütükleri sorgulamalısınız' dedi. Ve de adres olarak Orman İşletme Müdürlüğü'nü gösterdi. 'Onlar açıklasınlar' dedi.

Evet gerçekten Orman İşletme Müdürlüğü bu konuya bir açıklık getirmeli.. 'Hızarla kesilmişçesine düzgün, tomruk diye tabir edilen' o ağaçlar nereden geldi. Şimdi biraz daha açık söyleyelim isterseniz.. 'İddiaya göre o kütükler orman talanı'... Yani kaçak kesimler.. Ve sel, ormanı talan edenlerin beklemediği bir şeyi yaptı.. Kaçak kesim kütükleri aldı ve açığa çıkardı. O kütükler kanalları tıkadı, önüne ne geldiyse kırdı döktü zarar verdi. Suyun içinde akarken adeta, balyoz görevi yaptı...

Orman İşletme Müdürlüğü'nün bu konuda bir açıklaması olmadı.. Yerel yöneticiler, kamyonlarla ağaç ve orman topladık derken, orman yetkilileri de suyun koparıp getirdiklerinin dışında kalan o kesilmiş, koca kütüklerle ilgili açıklama yapmalıydı. Ama yapmadı.. Selin önlenmesinde 'ağaçlandırma çalışması önleyici olması gerekirken, Samsun'da başıboş kütükler kabus olduğuna göre' bunun bir açıklaması olması gerekir.. Haberle ilgili araştırma yaparken, 'Başkan Yılmaz'ın bir açıklamasına da rastladım. O da üstü kapalı vurgu yapmış..

Ve herkesin gözden kaçırdığı o an acının büyük olması nedeniyle satır arasında kalan bir sözü daha selin ilk günü söylemiş 'Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz... Bakın Yılmaz ne diyor?.. "Biz cezaevinin orada kocaman çam kütüklerini topladıysak, çam kütüklerinin nereden geldiğini görmemiz lazım. Aşağı yukarı 50 kamyon çam kerestesi ve ağacı topladık.

Ve devam ediyor; "Çam kütükleri DSİ’ce yapılmış olan Yılanlıdere’deki baraj gövdesinin arkasında toplandı. Baraj gövdesine sığmayacak kadar barajın dolu kriterine kadar çıkan su baraj gövdesini de yırtarak suyun üzerindeki kütüklerle birlikte şehir merkezine doğru harekete geçti. Yılanlıdere mevkiindeki mehvezlerin hiçbirisi buna dayanamazdı. Allah vere barajın yıkılmasından kütükle birlikte gelen su önünde bir engele daha rastladı. O engel de bizim çöp yığını ve gövdesiydi. Eğer kütükler baraj gövdesini yırtıp aşsaydı o zaman çok daha büyük trajedi yaşardık.

Tehlikenin farkında mısınız.. Orman İşletme Müdürü bu konuda kamuoyunu bilgilendirmeli. Nereden geldi o kütükler... O keresteler.. Kime aitti.. Eğer devletin ormanı talan edilmişse, 'ortaya çıkması için felaket mi yaşanması gerekirdi'..

16.07.2012
/A.YENER CABBAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder