27 Temmuz 2012 Cuma

Karadeniz Turizm Cenneti Olmak Zorunda…

İklim değişiklikleriyle birlikte Karadeniz’de hava sıcaklıkları ve yağışlar artacak. Bilim adamları böyle söylüyor. Söylediklerine kulak verilmeli ve ona göre önlemler bence şimdiden alınmalı. Ne gibi önlemler alınabilir? İTÜ Afet Yönetim ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof.Dr. Miktad Kadıoğlu, Samsun’da dere yatağı, sel yatağı ve sel tehlike bölgesi olmak üzere yaşam alanlarının bu üç noktadan uzaklaştırılması gerektiğini söyledi.  Sayın Kadıoğlu, artacak yağışları dikkate alarak bu uyarıyı yapma gereği duydu. Bundan böyle sele yol açabilecek yağışlar, her yıl görülecek. O halde önlemler kaçınılmaz hale getirilmeli.

Bilindiği gibi Antalya’da yağışlar alınan tüm önlemlere rağmen her yıl sele neden oluyor. Antalya’daki sıcaklıkların önümüzdeki yıllarda Karadeniz’de görülmesi sele karşı alınacak önlemlerin hızlandırılması gereğini ortaya çıkaracaktır. Sıcaklıkların artması Karadeniz’de belki sel gibi endişeleri doğuracak ama bir yararı da Karadeniz’in turizm merkezi haline getirilebileceği gerçeğidir. Bu avantaj Akdeniz ve Ege’den daha iyi bir biçimde Karadeniz’de değerlendirilebilir.
Karadeniz’de son yıllarda özellikle konaklama konusundaki aşamalar bu gerçeğin bir parçası.

Denizi, yeşili, eşsiz güzelliği ve yaylaları Karadeniz’in turizm cenneti gereksinimini ortaya koydu. Değerlendirilmesi için herkes üzerine düşeni yapmalı. Bu potansiyel mevcut, yeter ki kararlı olunabilsin. Ne dersiniz? Akıllı oldu, başına gelmedik kalmadı!

Samsunlu emekli memur, bir süre önce rahatsızlanıp Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Burada tedavi edilen emekli memura ‘Hasta’ raporu verildi. Raporla birlikte ne alacaklısı aradı, ne de evinin elektrik ve suyu kesildi. Üstüne üstlük engelli avantajlarından da yararlanmaya başlamıştı. Nasıl olduysa ikinci bir rapor aynı hastaneden verildi. İkinci rapor Ümit Bülent Yardım’ın akıllı olduğunu ortaya koyuyordu. Bu rapor emekli memurun başına beklenmedik işler açtı.

Borcundan dolayı icra kapısına dayandı, elektriği, suyu kesildi, ardından da engellilere tanınan haklardan mahrum edildi. Ümit Bülent Yardım’a akıllı raporu aklını başına getirdi ve ‘Vallahi akıl hastasıyım, engelliyim, indirimden yararlanmalıyım” diyerek iki farklı rapor veren hastaneye sitem ettirdi. Ümit Bülent Yardım’a yeni bir rapor verilir mi bilinmez ama ortadaki gerçek eğer akıllı olduğu kararında ısrar edilirse yandı gülüm keten helva. Bekleyip göreceğiz.


Andımızı Da Çok Gördüler…
Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe
durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
"Ne mutlu Türküm diyene!"
                       
Evet… Bu güzel andımız artık ilköğretim okullarında okunmayacak. Neden mi? Andımız ırkçı ve ayrımcı da ondan. Kimin iddiası? AKP'li kurmaylar ve sözde aydın geçinen AKP'li eğitimcilerin. Olacak şey mi bu? Olmaması gerekli ama Resmi Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi bile. Kısacası, sonunda bu da oldu işte. Utandıran karar hepimizi üzdü, kararı alanları üzme sırası bize de gelir inşallah. Ne dersiniz?

27.07.2012
/Avni DEMİR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder