12 Temmuz 2012 Perşembe

Dere Yatağındaki Evleri Kim Türetti?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan emir verdi:  “Yeni ölümler olmasın, dere yatağındaki evleri yıkın.”
Başbakan’ın bu emrini dile getiren Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, “Anlayış bekliyoruz, aksi takdirde yetkimizi kullanacağız” dedi. Dere yatağındaki evlerin yıkılması kadar doğal hiçbir şey olamaz.

Ben olayın bu yönünü doğru buluyorum ama dere yatağına ev yapılmasına seyirci kalan Büyükşehir Belediyesi’ne hesap sorulmayacak mı? Bu dere yatağına ev yapanların her biri yaşamı boyunca yediğinden kısarak bu evleri yaptı. Bunları sokağa terk ederseniz, halleri ne olur? Devlet dere yatağında evi olanların evini yıkarken, ev göstermek zorunda. Çünkü, onları ev uğruna dere yatağına iten belediyenin seyirci kalmasıdır. Belediye zamanında bu evlerin mantar gibi türemesine izin vermemiş olsaydı, bu evlerin hiçbiri dere yatağında yapılmamış olacaktı ve can kaybına sel sonucu neden olmayacaktı.

 ‘Anlayış bekliyoruz’ demek, ardından da ‘Aksi takdirde yetkimizi kullanacağız’ diyerek tehdit etmek bence çözüme yeterli değildir. Dere yatağındaki evlerin tümünü yıkmak ve o evlerde yaşayanları konutlara yerleştirmek ne zor ne de uzun vadeli bir iştir. Yeter ki kararlı olunsun. Bu arada Samsun’un heyelan bölgelerine bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Allah korusun, bu heyelan bölgelerimiz küçük bir depremde çok cana mal olur.

Oturulamaz durumdaki evler kısa sürede yıkılmalı ve burada oturanlara da devlet yardım elini uzatarak konut sahibi olmalarını sağlamalıdır.  ‘Para sorunu yok’ diyen bir iktidar için bu önemli ve zor değil.  İvedilik isteyen sorunlara bence neşter vurmakta gecikilmemeli. Yanılıyor muyum, ne dersiniz? Kıbrıs’tan ders alınabilecek bir örnek…


Sevgili Şakir Demirci geçen hafta Kıbrıs’taydı.
Dünkü yazısında bir Kıbrıslı ile arasındaki sohbet yer alıyordu. Konuştuğu Kıbrıslı emekli bir öğretmen Salih Karabulut. Söylediklerinden bence ders alınmalı. Bakın ne diyor Sayın Karabulut: Siz gelmeden, meşrubat fabrikalarımız, galveniz, deterjan, boru üretim fabrikalarımız vardı ve üretiyorduk. Sanayimiz vardı, ‘gerek yok kapatın, bizden alın’ dediniz, sanayimiz bitti-tükendi. Limon, portakal, karpuz üretiyoruz satamıyoruz, elimizde kalıyor. Türkiye’den gelecek paraları bekliyoruz. Bizi kurtardınız ama ekonomimizi öldürdünüz.

Geçmişte günümüz Türkiyesi olan Kıbrıs, bizim geleceğimiz noktayı gösterir durumda. Tarım ülkesiyiz,’Ekmenize gerek yok, biz size verelim’ deniyor. Aynen de uygulanıyor. Tarım alanlarımız ekilemez oldu. Sanayimiz fason üretimden öte gitmiyor. Köyler boşaldı, kentler işsizlerle doldu. Böyle giderse Kıbrıs’a döneceğiz. Onların ana vatanı var idare ediyorlar ama bizim ne anamız, ne de babamız var. Korkarım onlardan zor duruma düşeriz. Ders alınması gerekli bu örnek inşallah bu ülkeyi yönetenler tarafından iyice algılanır. Haydi hayırlısı.


Kazandere’de kaplumbağa hızı…
Samsun-Bafra Karayolu’nun Kazandere mevkii çöküntüler nedeniyle tehlike arz ediyordu. Birçok kez Karayolları’nı uyarmıştık. Bu yörenin her an facialara neden olabileceği hatırlatması yapmıştık. Sonunda bir yıl önce yapılan yol yeniden kayma nedeniyle ele alındı. 150 metrelik bölüm 3 aydır bitirilemiyor. Trafik kazasına da neden oldu. Kazada bir kişi öldü. Önceki günkü kazada da yaralananlar oldu.

Kapatılan Anavatan Partisi’nin eski Bafra İlçe Başkanı işadamı Fazlı Bayraktar telefon edip tepki gösterenlerin başında yer aldı. Sevgili Bayraktar, “Olamaz böyle şey. 150 metrelik yol üç aydır bitirilemiyor. Yapılan çalışmaların böylesine ağır gitmesine anlam veremiyorum.                                                                       Trafik kazası faciaları mı bekleniyor? Karayolları Bölge Müdürlüğü bu işe ciddi eğilmeli ve yolun bitirilmesini sağlamalıdır.” Dedi. Fazlı Bayraktar, kendi dönemlerinde böyle bir gecikmeye asla izin vermedikleri hatırlatması da yaparak, AK Partilileri duyarsızlıkla suçladı.  Bize düşen uyarmak ve bekleyip görmek.

12.07.2012
/Avni DEMİR
http://www.habergazetesi.com.tr/kose-yazilari/avni-demir/2584/dere-yatagindaki-evleri-kim-turetti-/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder