17 Mayıs 2016 Salı

Tekeköy'ün Havası Suyu

Gazete, Tekkeköy’deki kirlilik haberini “SUYU DA KİRLİ” diye verince oradaki yakınlarımı neden zamansız kaybettiğimizi anlamaya çalıştım. Amcamızı kaybettiğimiz günlerin ertesinde  “Bize yazık ediliyor” diye yazmıştım. Biri, 3 kız çocuğunu yetim bırakırken, bir diğeri arkasında gözü yaşlı üç erkek evladını öksüz bırakarak, bu dünyadan göçen iki halamı akciğer kanserine kurban vermiştim ki, biri henüz 39 yaşındaydı.

Amcam da aynı hastalığa yenilmişti zira. Akciğer kanseri bizim köydeki en yaygın hastalıktır. O bacalardan sızan gazlar, doğrudan bizim köye vurur. Tekkeköy’ün sınırları içersinde zehir kusan çok sayıda baca var. Özelleştirme idaresince satıldıkları için şimdi adları başka olsa da Karadeniz Bakır işletmeleriyle, Azot Sanayinin, baca gazlarından sızan zehrin ekili alanlara zarar verdiği gerekçesiyle, yıllar boyu çevre köylerdeki çiftçilere tazminat ödenmişti.

Ekili arazilere zarar veren gazların, insan sağlığını da tehdit ettiği nedense kimsenin aklına gelmedi.
Ürünleri zarar gördüğü için yıllarca tazminat alan köylüler de, olayın hiç bu tarafıyla ilgilenmediler.
“Paranın yüzü sıcaktır” diye söylenir ya. Benim hemşerilerim, devletten tazminat aldıkça, ölümün soğuk yüzünü hatırlamadılar. Özeleştirme sonrasında tazminatlar kesilirken,  tarlalarda özellikle tütün ekimi de son bulmuştu ya neyse.

Bakır’ın bahçesinde ayrıca iki de mobil santral kurulduğunu söylememe gerek yok sanırım. Cemal Abi’nin ‘Yavru Mobil Santralini’ hiç söylemiyorum. Böyle yazıyoruz diye Cemal Abi alınıyor biliyorum ama bunu biz uydurmuyoruz, doğal gazla çalışan santrallerin de çevreyi kirlettiği şeklindeki iddia bir bilim adamına ait. Bu arada Hedef HALK’tan öğreniyoruz ki, Tekkeköy’de sular da kirlenmiş. Tekkeköy Belediyesi, yaza girerken insanlar rahat etsin diye sivrisineklerle mücadele ederken dereleri ilaçlıyormuş.

İlaçlamayla sivrisinekleri yok edilir belki ama sudaki kirliliğin üzerinde hassasiyetle durulması gerekir. Bizatihi Belediye Başkanı Erdoğan Tok’un itirafıyla, bedava dağıtılan kömür nedeniyle İlkadım’da da havanın kirletildiğini öğrendik. Birileri bizi zehirlemeyi görev edinmiş. Biz de buna “Kader” diyoruz. Hali pür melalimizi anlatmak için “Derdine yan Samsun” demekten başka daha ne söylemek gerekir onu da bilemedim.  

/Ragıp GÖKER
17.05.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder