13 Mayıs 2016 Cuma

Samsun’da Hekim Örgütlemesi -I

Etkin bir kentin, demokratik tavrını belirleyen unsurlardan biri de meslek örgütleridir. İnsandan ve doğrudan yana tavır alan meslek örgütleri, kentin gelişimine de yarar sağlarlar. Bu bağlamda kent hekim örgütlenmesi özel bir önem taşır. “Sivil toplumcu” anlayış, son çeyrek yüzyılda toplumsal muhalefet ve mücadele örgütleri açısından etkisi gittikçe artan ciddi bir yanılsamadır.

Tüm dünyada solun ve sosyalizmin gerilemesi güçsüzleşmesi egemenler tarafından “tarihin sona erdiği” propagandalarına dönüştürülmeye çalışılmış ve bu konjonktürel ortamda kimi emek eksenli hareketler kendi öz değerleri ve yöntemlerinden uzaklaşmış; “yeni farklı olanın iyi olduğu” söylemi ile sivil toplumcu çizgiye savrulmuştur. Düzeni oluşturan sömürü ilişkilerini ve çelişkileri görüp sorgulamayan, eşitsizlikleri göz ardı eden “sivil toplumcu” anlayışı Samsun kent hekim örgütü benimsememelidir. Bu tarz “sivil toplumcu” anlayışın savunduğu, mesleki bürokratik ayrıcalıkların peşinden koşmamalı, mücadeleyi teknisist bir yaklaşıma indirgememelidir. Samsun Tabip Odası,  TTB ve hekim hareketini muhalif, dinamik, eylemci bir hareket olarak görmelidir.

Samsun Tabip Odası etnik, dil, din, mezhep ayrımı gözetilmeksizin bütün farklılıkları ve özgünlükleri koruyan ve geliştiren, karşılıklı saygı ilkesini esas alan, gönüllü birlikteliği ve bir arada yaşamayı ilke edinen bir hareket, bir nefes olmalıdır. . Anti-emperyalist, anti-kapitalist, anti şovenist,  sekülerizmden yana, her türlü asimilasyona karşı duran, cinsiyet özgürlükçü,  eşitlikçi, doğrudan katılımcı demokrasiyi savunan, emekçi sınıfların mücadelesi içinde yer alan, toplumcu sağlık anlayışına sahip hekim odası olmalıdır.

Samsun Tabip Odası, sağlığı toplumsal, ekonomik ve siyasal bir bütün olarak kavramalı ve buradan hareketle sağlık alanını politikleştirmelidir. İnsan ve doğa yararını gözeten toplumcu tıp anlayışıyla demokratik sağlık muhalefetinin SAMSUN’DA öncüsü olmalıdır. Sağlık politikaları, üretici güçlerin düzeyine, toplam-toplumsal sermayenin büyüklüğüne, ulusal ve uluslararası sermayenin çıkarlarına ve buna karşı yürütülen sınıf mücadelesinin etkinliğine göre değişim gösterir.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de genel olarak hizmet sektörü, özel olarak da sağlık sektörü yeniden yapılanmaktadır. Günümüzde kapitalizmin küresel krizi sermayenin daha karlı alanlara yönelmesine, özellikle de sağlık hizmeti üretim alanını sermayeleştirmesine neden olmaktadır. Sermayenin ihtiyaç ve çıkarlarına uygun olarak iktidarlar uzun yıllardır reform adı altında sağlık hizmetlerini metalaştırma sürecini hızlandırmıştır.  Metalaştırılan sağlık hizmetleri, üretim ilişkilerini sermayenin lehine yeniden düzenleyip sağlık emek gücü sömürüsünü derinleştirmiştir.

Parçacı değil, bütüncül yaklaşımı benimseyen Samsun Tabip Odası, neoliberal söylemin çağdaşlaşma olarak sunduğu piyasalaştırma, güvencesizleştirme ve özelleştirmeyi amaçlayan politikalarını emeğe, emekçilere ve insanlığa bir saldırı olarak görmelidir. Bu anlayışa karşı mücadeleyi örgütler. Samsun Tabip Odası konjonktürel bir sermaye birikim politikası olan kapitalist kamuculuğa karşı tavrını eşitlikçi kamuculuğu yana belirlemelidir.  Herkesin eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde sağlık hizmeti alabilmesi için mücadele etmelidir..

/Cem ŞAHAN
13.05.2016

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder