1 Haziran 2013 Cumartesi

Gerçekler Samsun’un Cadde Ve Sokaklarındadır

Her ne kadar işsizlik oranlarının DİE’ye göre tek haneli rakamlara indiği belirtilmiş olsa da, ekonomide belirgin ve sağlıklı bir canlılığın olmadığı gerçeğini ortadan kaldırmamaktadır. Protesto olan senetler, yazdırılan çekler, kredi kartları mağdurlarının her geçen gün artış kaydetmesi ve borçla yaşamaya mahkum olan insanların sayısının artması ve özellikle AVM’lerin de etkisi ile kepenklerini kapatan küçük esnafların mağduriyeti, ekonomide yaşanan sıkıntılı sürecin işaretleridir.
Siyasilerin gözlüğü ile bu tablo elbette farklı değerlendirilmektedir. IMF’ye olan borçların sıfırlandığı günü nerede ise bayram ilan edecek olan hükümet, diğer yandan 337 milyar dolarlık bir borç yükü ile karşı karşıya kalınan bir tablo yaratmıştır.

Kredi derecelendirme kuruluşlarının kredibilitemizi yükselterek yatırım yapılabilir ülke konumuna getirmeleri elbette arzulanan sonuçtur. Ancak sürdürülebilir bir ekonomik istikrar olması halinde, not artırımlarının ekonomiye yansıması en az 6 ay sürecektir. Fon girişlerindeki artış beraber TL.de değer artışı görülecektir. Ekonomide canlılık yaşanıp yaşanmadığının barometresi sokaklardır. Esnaf mutlu ise, işçi ve memurlar kazançları ile aybaşına kadar müreffeh bir yaşam standardı içinde hayatını idame ettirip, birde yılda en az 15 gün dilediğince tatilini yapabiliyor ise, gerçekten her şey yolunda demektir.

Bugün AB ülkelerinde yaşayan vatandaşlar yılda birkaç gün bir başka ülkede tatilini rahatça geçirebilecek ekonomik düzeye sahiptir. Ancak bir Türk işçisinin bırakın tatile gitmeyi, işten eve giriş ve gelişlerindeki dolmuş ücretlerini dahi ödeyemez konumda yaşamaktadırlar. Siyasi istikrar açısından her ne kadar liderlerin belden aşağı söylemleri ile her gün yeni bir gündem yaratılmış olsa da, hükümet tek sesliliğin avantajlarını layıkı ile kullanmaktadır. Son olarak alkol konusunda yaratılan gündem daha uzun süre kamuoyunda tartışılacaktır. Ancak ABD ve AB ülkelerinde de gece belirli saatlerden sonra büfelerde alkol satışının yasaklanmış olması hükümetin elini güçlendirmektedir.

Konunun Türk kamuoyu için yeni ve uygulanmayan bir sistem olması, iktidarın da dini bir parti hüviyetine sahip olması, tartışmaları başka boyutlara taşımaktadır. Oysa Avrupalılar yıllardır bu uygulamayı yapmaktadırlar. Bakan Suat Kılıç’ın Samsun’da yapacağı açıklamalar elbette ekonomik verilerin tekrarı olacaktır. Üretilen projeler Samsun kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.

Ancak üretilen projeler,  Samsun’da yaşayanların yaşam standartlarının yükselmesinde ne derecede etkili olmuştur.  Üzerinde durulması gereken en önemli konu budur. Çünkü karmaşık ekonomik terimler ve sadece hükümete bağlı kurumların açıkladığı istatistiki veriler, sadece cümleler ile sınırlı kalacaktır. Gerçekler Samsun’un cadde ve sokaklarında kısaca hanelerdedir.

/Süleyman SALUR
01 Haziran 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder