25 Haziran 2013 Salı

Samsun Toprak Koruma Kurulu Kime Hizmet Ediyor

19 Temmuz 2005 tarih, 25880 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu”  amaç kapsam ve tanımlarının 1 maddesi aynen şu şekildedir. “Bu kanunun amacı toprağın; doğal ve yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını,  geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı arazi kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektedir.”

Toprak Koruma Kurulunda illerde vali başkanlığında oluşturulan,   İl Özel İdaresi ve Büyükşehir Belediyesi temsilcilerinin yanı sıra , ilgili bakanlıklardan ve mesleki kurum ve kuruluşlar ile üniversiteden bir temsilcinin katılımı ile 9 üyeden oluşur. Bu tür kurulların gerek baskı ve gerekse çeşitli metotlar ile oylar beklentiler karşısında yönlendirilmeleri kolaydır. Örneğin birebir yaşadığımız bir olayı naklederek, kurullarda kişisel menfaatlerin ülke menfaatlerine nasıl tercih edildiğini ifade etmek istiyoruz. Petrol türevi ürünlere muadil olarak Türk müteşebbislerinin ve mühendislerinin katkıları ile yerli bir ürün buluşu gerçekleştirilir. Ürünü belgelendirme aşamasında ilgili bakanlık ve kuruluşlara müracaat edilir.

Müracaat edilen kurumların başında TSE kuruluşu gelmektedir. TSE’nün ürünün kabulü ile ilgili oluşturduğu kurul ise ilgili kurumlardan birer temsilcinin katılımı ile 5 kişiden oluşturulur. Bir üye petrol türevi ürünleri üretici ve satıcılarının oluşturduğu dernek temsilcisidir. Diğer üyeleri  ise bakanlık temsilcileri oluşturulur. Türk üreticilerinin yabancı kartellerin ürünlerine muadil olarak ürettiği ürünlerin Türkiye’de satılabilmesi için ruhsat verilmez. Yani standartlara kabul edilmez.

Oysa bu ürünler için oluşturulan Türk Standartları birebir Alman normlarının kopyasıdır. Türk müteşebbis Türkiye’de satamadığı ürünlerini rahatlıkla Almanya ve diğer AB ülkelerine rahatlıkla satabilmektedir. Yani Türk Standartları kurulunu oluşturan 5 kişi, ne yazık ki ülke değerlerini, onur ve gururunu ayaklar altına alarak şahsi ikbal ve istikbalini ön plana almış ve Türk ürünlerine gerekli iznin verilmesini engellemişlerdir. Bu örnekten hareket ile şimdi Samsun Toprak Koruma Kurulunu oluşturan üyelere sormak gerekir.

Soru 1.) Sizler hangi kriterleri göz önünde bulundurarak Kozluk’taki arazilerin tarım dışı amaçlar ile kullanılabileceğine karar verdiniz.
Soru 2.) 27.01.2009 tarihinde vilayette yapılan toplantıda Ziraat Mühendisleri Odası, TEMA ve OMÜ temsilcilerinin “RED” oyları ve diğer üyelerin çekimser kararlarına rağmen, 3 gün sonra yeniden bir toplantı yapılması  kararını kimler vermiştir. Çünkü bu toplantı sonucunda da arazinin yeniden incelenmesi  kararı çıkmıştır.
Soru 3.) 05.02.2009 tarihinde TEMA ve ZMO temsilcileri toprakların ve çevrenin kirleneceğine ilişkin yine “RED” kararı verirken OMÜ temsilcisi 3 gün içinde kararını neden değiştirmiştir. Çekimser üyeler neden yine çekimser oy kullanmak yerine “EVET’ oyu vererek arazilerin tarım dışı kullanılmasının önünü açmışlardır.

Tezgah bellidir. Kamu görevlileri rant uğruna ülke değerlerinin peşkeş çekilmesi için baskı altına alınmıştır. Bu görevliler de ne yazık ki bu tür baskılara veya çeşitli metotlara karşı ayakta kalamamışlar ve boğun eğmişlerdir. Üstelik bu kararlar yangından mal kaçırır misali süratli bir şekilde alınmıştır. OMV yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen meşru olmayan bir tesisi işletebilmek için meşru olmayan tutum ve davranışlarını sürdürmüş ve milyon dolarlık yatırımlarını kurtarmanın peşine düşmüşlerdir. Hükümet kesinlikle kirli yatırımların önünü kapatmalıdır. Teşvik etmemelidir. Siyasi rant uğruna çevre ve insan katliamlarına yol açacak uygulamalara son vermelidir.

/Süleyman SALUR
25 Haziran 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder