Türk tarihi dersi verdim mi? Vermedim! Ama Türk
Tiyatro Tarihi dersi verdim. Nerede verdim? Büyükşehir Belediye
Konservatuvarı’nda. Hem de on yıl. Verirken de öğrencilerime –tarihleri
araştırıp anlayın, bugünün tarihini bilinçli yaşayın, yarının tarih i hazırdır-
dedim. Halen de diyorum… Bunu derken de araştırmacı – yazar Cemil Baskın’ ın “
TÜRK DEVRİM TARİHİNE YENİ NOTLARI NASIL KAYDETTİK?” adlı yazısını okuyorum… Nerede okuyorum? Kavak
İlçesi Atatürk Parkı’nda. Okudukça cümlelerinin altını çiziyorum. Çünkü sarı
basın kart sahibi usta gazeteci Cemil BASKIN’ın
yazdıklarını önemsiyorum. Hem de
her daim… Usta gazeteci aydınlanma devrimini tamamlayamamış ülkemizde,
tarihsel bir gerçeğe ışık tutuyor yazısıyla. Şimdi yazıyı okuyalım mı? Okuyalım:
“Türkiye Cumhuriyeti, kuruluş mücadelesi veren
halkının istem ve desteğiyle şekillenmiş, canı pahasına bu ülküye inanmış
kahramanların inancıyla kurulmuş bir ulus. Bu kahramanlar, verdiği kurtuluş
savaşından başka seçeneklerinin bulunmadığını biliyorlardı. Bugün devrim
tarihimizin birçok ayrıntıları bilinmiyor.
Mustafa Kemal
Samsun’ a ayak bastıktan sonra Anadolu’ daki ilk uğradığı kasaba Kavak’
tan Havza’ ya gidinceye kadar altı günlük süreç hemen hemen hiç bilinmiyor.
Oysa ki Samsun-Havza arasındaki güzergah
Rum Pontus çetelerinin en yoğun olduğu bölgeler. Aşılmaz dağların nasıl
aşıldığının ve bu yollarda Mustafa Kemal’ in devrim için kafasında şekillenen
fikirlerin ortaya çıkması gerekiyordu. Yıllara varan, belgelere ve sözlü tarihe
dayalı yaptığım çalışmalar 1995 yılında devrim tarihine önemli notların
kazanılmasını sağladı. O yıllarda Barış Gazetesi yazarlarından rahmetli Erdoğan
Türer İle Samsun-Kavak-Havza arasında yaptığımız çalışmaların belgelere ve
bilimsel normlara oturmasını sağlamak için inanılmaz çaba gösterip olanca
titizliğimizi sergilemiştik.
O yıllarda devrim tarihi uzmanları bizlere ilgisizdi.
Aradan geçen yıllarda çalışmalarımızın ciddiyetini, sağlam belge ve tanıklarla
ortaya çıktığımızı görenler bizim çalışmalarımıza destek verdiler. Birçok
tarihçi, yazar, araştırmacı çalışmalarımızı inceleyip, yaptığımız sözlü
tarihlerin önemli kaynaklarla örtüştüğünü görünce kitaplarında ve makalelerinde
yer verdiler. 19 Mayıs 1919’
da Rum Çetelerinin kasıp kavurduğu Türk köyleri huzursuzdu. Ancak inançlı ve
örgütlenme isteği olan bir yapıya sahipti.
Mustafa Kemal bu inancın şekillendiğini ilk kez Samsun’
da gördü. Samsun’ da iskeleye ayak bastığı andan sonra böyle bir mücadele
azminin bir istek halinde olduğuna şahit oldu. Cumhuriyet’ in 80. Kuruluş
Yıldönümünü kutladığımız 2005 yılında, yıllarca çaba harcadığımız devrim
tarihimize önemli notlar kaydedilecek bu ilkleri başarmanın mutluluğunu ve
gururunu taşıdık.
Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’ da Samsun’a İstanbul
hükümeti tarafından Anadolu’ daki toplumsal kargaşanın yaratılmasını incelemek
için gönderilir. Pontus hayallerini içeren bu çetelerin zulümleri artık o
dönemin kırsal kesiminde yaşamı ciddi etkilemiştir. Ne olacağının bilinmediği
bir sürece giden toplumda kurtuluş birikimi son noktasını bulmuştur. Mustafa
Kemal daha Samsun’ a ayak basar basmaz bunu hisseder. Anadolu içlerine doğru
arkadaşları ile birlikte yol alırken; ilk uğrak yeri Badırlı Köyü olur. Köy
halkından, Rum çetelerinin baskılarını öğrenir. Badırlı Köy Meydanı’nda daha 14
yaşında yeni gelin olan Seher (Hacer) nine Mustafa Kemal’ e kahve pişirir ve
eliyle ikram eder.
İşte Kurtuluş Savaşı’nın oluşması fikri de ilk
burada şekillenir Mustafa Kemal’ in kafasında.
Çünkü Badırlı, coğrafi konum olarak bir sırttadır. Tam karşı sırtta ise
Rum çeteleri bulunmaktadır. Rumların yaptıkları baskıyı ve halkın isteklerini
ve azmini hisseden Mustafa Kemal yoluna devam eder.
İkinci uğrak yeri Avdan Köyü olur. O dönemde Avdan
Köyü’nün yukarısında bulunan sırtın düzlüğünde Susuz Han vardır. Handa mola
veren Mustafa Kemal’ in Avdan Köyü’ne uğrayarak, konakladığını İngiliz yazar
Gotthart Jaeschke kitabında yazmıştır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda önemli bir ilk not
olarak kaydedilmesi gereken Avdan Köyü’nde Durmuş Özen’ in Mustafa Kemal’ e
verdiği destektir. ‘Sapık’ lakabıyla bilinen Durmuş Özen, engebeli araziye
sahip olan köyü Çelikalan’ da, Rum baskılarına karşı örgütlenmiş etkili birisi.
Köyünde Rum Pontus çetelerinin baskılarına direnebilecek gücü yaratmış etkili
bir kahraman. Avdan Köyü’nden sonra Mahmur Dağı’na doğru tırmanan Mustafa
Kemal’ in Mahmur Dağı zirvesini geçebilmesi olanaklı değil. Ancak bugün bu
ayrıntılar hiç bilinmiyor.
Bu dağın aşılması bu dönemde sadece Çerkez Ekrem
olarak nam salmış Kavak Karlı Köyü’nden Canbolatoğlu Ekrem tarafından
sağlanıyor. Çerkez Ekrem 1887 doğumlu, emrinde 200 atlı gücü olan önemli bir
direnişçi. Çocukluğumdan beri duyduğum, ancak ayrıntılarını bilmediğim önemli
bir Kurtuluş Savaşı kahramanı. 93 yıl önce ‘200 atlıyla emrindeyim paşam’ diyen Çerkez Ekrem’ in Mustafa Kemal’ e
verdiği desteğin ayrıntılarını 2000-2005 yılları arasında yaptığım
araştırmalarımda öğrendim.
***
01.06.2013
/Ersin ERGE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder