11 Eylül 2007 Salı

Samsun'un Marka Yolculuğu - I



Samsun Cumhuriyet Meydanı
/Recep YAZGAN 
Samsun Şehrinin Marka yolculuğu Projesi, AB’den hibe almaya hak kazanarak uygulamaya koyuldu. AB’ye sunulan proje isminin “Samsun Şehrinin Marka Yolculuğu” yerine “Samsun’un Marka Yolculuğu” olmaması dikkatimi çekti ilk başta. Proje ile uzaktan ya da yakından ilgili olanlara “demek ki Samsun da bir şehirmiş” şeklinde bir düşünceyi davet eden ve Samsun ile AB’ye sunulan proje arasına mesafe koyan bir isimlendirme tercihi. Yani oryantalist-müsteşriklerin Doğu'ya bakışı gibi...

Yadırgadığım hususlardan bir diğeri de (ki bence önemli noktalardan birisi); Marka ve marka oluşumu ile tüketim değerlerinin yapışık ikizler gibi düşünülmüş olması. Markanın sanki mal veya hizmete yönelik bir imaj çalışmasından başka bir şey olamayacağı ön kabulüne yönelmiş-yenilmiş olarak işe başlanmış olması.

Bu düşünce ve yaklaşım tarzının gereğinden fazla “Batılı” bir düşünüş olduğunu bilmem hatırlatmaya lüzum var mı? Türk Tipi Düşünüş Biçimini AB uğruna teğet geçiyorsak ayrı tabi... Bu durumun felsefi arka planını tartışmaya açarak zaman kaybetmek yerine; bir kişinin, bir isimin ve/veya bir fenomenin de pekala marka (alamet_i farika) olabileceği ihtimali ve doğrusunun üzerinden atlanarak işe başlanılmış olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Halbuki Samsun’un en önemli marka değeri yani alamet-i farikası tarihtir. Yani 19 Mayıs’tır. Yani Milli Mücadele’dir. Yani Atatürk’tür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder