Uluslararası bir dergi araştırma yaptı. İllerin
karnesini ellerine verdi. Yaşanabilenler olduğu gibi, geride kalan ve yerinde
sayanlar da var. Samsun yerinde sayanlar arasında. Ne ileri gidebildi ne de
geri kaldı. Anlayacağınız vaziyeti idare ediyor. Samsun’un yaşanabilirlik oranı
yüzde 44.06. Bulunduğumuz yeri kabullenilir bir görüntü var. Suç oranında ilk
10 il arasında olmayışımız sevindirici. Turizmde idare ediyoruz. Beş yıldızlı
otellerde yer almıyoruz. Yani ortada idare ediyoruz.
Eğitimde Samsun 17. sırada yer alırken, eğitim
düzeyinde ise 51. sırada. Samsun genel sıralamada 17. Ekonomide 32. Sağlıkta 7.
Güvenlikte 49. Kent hayatında 28. Kültür sanatta ise 53. Bu rakamlar ne ifade
ediyor? Bana sorarsanız avutulduğumuzu. Bulunduğumuz yerden çok daha iyi yerde
gösterildiğimizi. Gerçekleri göz ardı ettiğimizi. Samsun’un son yıllarda hak
ettiğini elde edemediğini. Hizmet adı altında yapılanların göstermelikten öte
gitmediğini. Plansız-programsız gelişmesine çalışıldığını.
Tüm bu gerçekler Samsun’un yerinde saymasına yetti
de arttı bile. Peki Samsun gelecek yıllarda yaşanabilirliğini artırabilir mi? Neden
olmasın. Yeter ki, hatalarımızı anlayıp bir şeyler yapabilecek duruma
gelebilelim. Halkı hayallerle avutmaya, aldatmaya değil planlı-programlı
projeler üreterek ve bu projeleri gerçekleştirerek Samsun’un karnesi iyiye
getirilebilir.
Bunun için de öncelikle Büyükşehir Belediyesi
Samsun’a arzulanan hizmetleri verebilir hale getirilmelidir. Halkla bütünleşen
bir Büyükşehir’e Samsun’un ihtiyacı var. Bugüne dek halka kapılarını kapayan,
sesine kulak vermekten uzak kalan Büyükşehir, Bütünşehir Belediyesi olmakla
yarattığı endişeyi giderebilmenin tek yolu halkla elele veren bir başkan. Büyükşehir
Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın zayıf karnesi, Büyükşehir’e olan güveni
de yitirmeye yol açtı. AK Parti’nin de işini zora soktu. Görünen o ki; AK Parti
yerel seçimlere dek Büyükşehir’in halkla barışık duruma getirilmesini
sağlayamazsa kaybeden olur. Bu böyle biline.
04.01.2013
/Avni DEMİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder