29 Ocak 2013 Salı

Samsun’un Sosyo Gelişmişlik Haritası

Siyasi söylemlere göre kentimizin gündeminde işsizlik, geçim sıkıntısı, yaşam standartlarında olumsuzluk gibi faktörler kesinlikle yer almamaktadır. Aksine Fevzi Çakmak, Hastanebaşı, İlyasköy, Kadıköy, Belediye Evleri, Cezaevi Mahallesi kısaca gecekondulaşmaların yoğun olduğu tüm semtlerimizde yaşamlarını idame ettirenlerin tümünün ekonomik refah seviyeleri üst düzeylerdedir.

Siyasilerin penceresinden refah denizinde yüzen kentimiz, İllerin sosyo gelişmişlik sıralamasında  20 yıldan bu yana 30.sıralardan aşağıya inememektedir. Samsun’a  hep bir umut aşılanmıştır. Her seçim döneminde oylarımız büyük oranda iktidar partilerine gider. Seçim sonralarında ise Samsun’lu vekillerimizden birinin bakanlık koltuğuna oturmasını sabırla bekleriz. Çünkü bir Samsunlu vekilimizin bakanlık koltuğuna oturması ile kentimiz ekonomik anlamda önemli kazanımlar elde edecektir. Devran böyle sürüp gider.

Bir dönemler kalkınmışlık anlamında 7. Sıralardan 33. Sıralara neden geldiğimizin muhasebesi yapılmaz. Bugün İçişleri Bakanlığına atanan eski valimiz Muammer Güler dönemine  kadar kentimize atanan emeklilik dönemlerinin sonuna gelmiş mülki amirler makamlarını sadece bayramlarda veya özel davetlerde terk ettiklerinden, kentin gerçeklerinden uzak kalmışlardır. Tüten bacaların tek tek özelleştirilmesi ile ortaya çıkan işsizler ordusu için alternatif iş sahaları geliştirilememiş, dolaysıyla siyasilerin gözlükleri görünenin aksine, ekonomik verilerde de görüldüğü gibi günü kurtaran bir ekonomik tablo ortaya çıkmıştır.

Kentin dinamiklerini hayata geçirebilmek için STÖ’ne önemli görevler düşmektedir. Bu örgütlenmelerin başında ise Ticaret ve Sanayi Odaları gelir. Merhum Adnan Sakaoğlu döneminden sonra görev alan STSO başkan ve yöneticilerinin görevde kaldıkları süre içinde kentin ekonomik rasyolarına yaptıkları veya yapamadıkları katkılarında sorgulanması gerekir. İller bazında yaşanabilirlik sıralamasında 24. Sırada yer almamız bana göre realiteden uzaktır. En fazla göç veren iller arasında yer alan kentimiz bugün çok daha vahim sonuçlar ile karşı karşıya kalacaktır. Üniversitelere giden gençlerimiz okullarını bitirdikten sonra artık Samsun’a dönmeyi tercih etmemektedir. Önemli sanayici ve işadamlarımız istisnalar dışında büyük metropolleri tercih etmektedirler. Açılış törenlerinin üretime yönelik tesisleri kapsamadığı sürece ekonomik kalkınmışlık verilerinin 30. Sıralardan aşağıya indirilmesi mümkün değildir.

Kentimizde yapılan yatırımların önemli bir bölümünü hizmet ve tüketim sektörleri oluşturmaktadır. Kentimize her gün yeni bir kimlik yakıştırılmaktadır. Bu konuda ne siyasilerimiz ve ne de yerel yöneticilerimiz asgari müştereklerde birleşebilmişlerdir. Bir gün Sağlık Kenti olarak anılırken ertesi gün Tarım Kenti ve daha sonraki gün ise Turizm kenti ifadeleri kentin gündemini işgal eder. Tamamen ters bir mantıkla her türlü ulaşım ağına sahip olan Samsun teşvik kapsamı dışında tutulmuştur. Hatta bakanlarımızdan birisi Samsunlulara hitaben yaptığı bir konuşmada ‘Teşvik gözünüze girsin’ şeklinde ifadeler kullanmıştır. Oysa teşvik bölgeler arasındaki dengesizlikleri ortadan kaldırabilecek en büyük silahtır. Karadeniz bölgesinde teşvik dışı kalan tek il olmanın dezavantajlarının yaşanmadığı kesinlikle iddia edilemez.

Sosyo gelişmişlik, yaşanabilirlik gibi faktörler DİE tarafından açıklandığında tebessümleri gizlemek mümkün değildir. Çünkü kamuoyuna lanse edilen istatistiki veriler Samsun’un gerçeklerinden çok uzaktadır. Gerçekler Saathane ve Cumhuriyet meydanlarında çıplak gözle görülmektedir. Dolaysıyla siyasilerimiz gözlüklerinin  camlarını bir kez daha temizlemeleri ve kentin gerçek yüzünü iyi görmeleri gerekir.

/Süleyman SALUR
29 Ocak 2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder