29 Ocak 2013 Salı

Samsun’un Dış Ticaret Gerçeği

Dünkü yazımda “Sayın Murzioğlu ne üzülsün ne de utansın” demiştim. Samsun’un gerçekleriyle yüzleşirken utanılması ve üzülmesi gereken husus; dış ticaret değildir, üretimdir ve bu kentin üretimin asıl itici gücü olan yatırım teşvik tedbirlerinden mahrum bırakılmasıdır. O mahrum bırakılmaya seyirci kalınması, karşı çıkanların susturulmak istenmesi ve hepsinden de acı olanı teşviksizliğe alkış tutulmasıdır.

2004 Yatırım Teşvik Tedbirleri açıklandığında bu şehirde yaşananlar ilgili ve duyarlı herkesin hafızasındadır ve bugünkü sıkıntılarımızın temelinde o günkü teslimiyet yatmaktadır. Bazıları siyasi nedenlerle, bazıları neme lazım düşüncesiyle sessiz kalmış, bazıları da “yerel rakipler yaratır” dar zihniyetiyle Samsun’un teşvik kapsamına alınmasına açıktan karşı çıkmıştır. Dönemin TSO Başkanı rahmetli Adnan Sakoğlu’nun telefonla bağlandığı ve benim hazırlayıp yönettiğim bir televizyon programında “teşvik eski sanayicilere haksızlık olur” sözü hala kulaklarımdadır. Kendisi de yıllar sonra “hayatındaki en büyük hatalardan birisinin o programa bağlanmak olduğunu” samimiyetle itiraf etmişti. Ne yazık ki Samsunlu bazı sanayiciler ülke genelinde büyüme gayreti yerine kentte büyük kalmanın kolaylığını seçmişlerdir. Bu kentte büyük kalmanın kolaylığı; hem onları büyüyebilecekleri kadar büyütmemiş hem de bu kentin önünü tıkamıştır.

Samsun, bugün sıkıntı yaşıyorsa ve hala olması gereken yerden çok uzaklardaysa ve bazılarının siyasi ve ticari söylemlerinin aksine ileriye değil geriye gidiyorsa; bunun temelinde üretimsizlik yatar. Samsun üretemediği için büyüyemiyor. Ticaretinin arkasında üretim olmadığı için önündeki muazzam coğrafyayı yeterince değerlendiremiyor. Buna rağmen Samsun’un dış ticarette özellikle de son yıllarda yakaladığı ivme hiç de fena değildir.

Samsun’da yerleşik 206 firma 2011 yılında 135 ülkeye 441 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Samsun iller arasında 23. sıradadır. Bu rakam da, bu sıra da yeterli değildir. Ancak Samsun son sekiz yılda büyük bir ivme yakalamış ve sıçrama gerçekleştirmiştir. Önemli olan ve gelecek için bana umut veren de, “Sayın Murzioğlu ne üzülsün ne de utansın” dememin ardındaki sebep de budur.

İhracat tutarı 2003-2011 arasında Türkiye’de % 185.5 artarken Samsun’da % 692 artmıştır. Arada Samsun lehine neredeyse dört misli bir fark vardır. İhracattaki artış 2010/2011 döneminde de görülmektedir. Söz konusu dönemde Türkiye ihracat artışı .37 artarken Samsun’da artış % 60.35 olmuştur. Samsun’un Türkiye ihracatındaki payı da aynı dönemde %0.12’den % 177 artarak % 0.33’e yükselmiştir. İyiye gidişi gösteren bir başka rakam daha: Samsun’da ihracatın ithalatı karşılama oranı 2003/2011 döneminde % 34.5’ten % 46.6’ya yükselmiştir.

Bu rakamlar küçük rakamlardır, bu kentin potansiyelini yansıtmaktan çok uzaktır ama grafiğin ucunun hep yukarıya oluşu ve daha da önemlisi Samsun rakamlarının Türkiye ortalamalarının çok üstünde oluşu; hem sevindirici hem de umut vericidir. İnancım o ki, bu kent üretim darboğazına sokulmamış olsaydı bugün dış ticarette çok daha önlerde olurdu. Yakın süreçte teşvik tedbirleri revize edilecektir. Umarım ve dilerim ki, bu kent eskiden gösteremediği birlikteliği ve hak arama iradesini bu sefer gösterir ve hak ettiği teşvikleri almayı başarır.

29.01.2013
/Osman KARA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder