Makyaj hizmetlerle Samsun'un gözünü boyayanlar
yoktu dün o toplantıda.. Kaliteli hizmet üretenlerin 'Avrupa ölçeğinde',
insanca yaşam sundukları için nasıl onure edildiklerini göremediler.. Bırakın
kamuoyuna yapılan kaliteli hizmetin anlatımını, hizmet temin ettikleri
tedarikçilerinin bile 'kalite için imza attıkları' bir güne şahit olduk.. Genel
Merkezi Samsun olan bir şirketin, Samsun'un adını Avrupa Mükemmellik Ödülü'ne
yazdıran tek ve ilk dağıtım şirketi olmasının çalışanlarına verdiği gururu
izledik..
Yaklaşık iki saat kadar izlediğim toplantıda dünya
ülkelerinde öne çıkan gelişmiş kuruluşların çağdaş kalite felsefesini
Türkiye'de yaygınlaştırma faaliyeti yürüten Kalite Derneği yetkililerinin
anlatımlarını izlerken, o şirketin genel merkezinin Samsun'da olduğunu bilmek
bile yetti.. Kosova ile Avrupa'ya açılan Çalık YEDAŞ'tan bahsediyorum.. Dün
onlar için gurur günüydü.. Samsun için
ise öylesine başarılı bir şirketi bu ilde barındırması açısından, 'belki de
çokta farkında olunmayan' bir gurur toplantısıydı.. KalDer yetkililerin 'toplam
kalite için anlattıklarını' dinlerken yorulmamak elde değildi.. Çünkü Avrupa'da
bir şerket olarak anılmak ve bunu sürdürülebilir hale getirmek istiyorsan,
bedeli bir hayli ağır.. Bu bedel para değil asla.. Emek..Çaba..Zaman.. Sadece
çalışan değil. Herkes mutlu olmalı. Tüm paydaşlar...
Müşteriler, tedarikçiler, çalışanlar, hissedarlar
ve kamuoyu.. Ve bunların hepsinin ölçülebilir olması gerekiyor.. Yüzlerce
kişinin çalıştığı bir yerde 'aynı sesi çıkarmak' nasıl olur, onu izledik dün.. KalDer
Yönetim Kurulu Başkanı; aslında anlattıklarını çok basit bir cümleyle
örnekledi.. Bu bir üçgen çan.. Hani eski
western türü filmlerde çalışanları toplamak için demir bir çubukla vurulup,
çağrı yapılan çan.. "Ama tüm paydaşlar aynı şeyi yaparsa, bu melodi olur,
yapamazsa, kaliteyi yakalayamazsa ise gürültüden ibarettir.."
Çalık YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu ise
'toplam kalite ile ilgili yaptığı uzun konuşmasını aslında bir tek cümle ile bağladı'.. Herkes o
cümleyi bir yerlere yazmaya çalıştı.. Hatta KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi
Doğan'ın bile not aldığını gördüm.. O söz çok güzeldi.. 'Biz sadece güzel
şeyler yaptık. Ödül ve alkışlar kendiliğinden geldi'.. Keşke Samsun'da makyaj
hizmetlerle göz boyamaya çalışanlar, Çalık YEDAŞ gibi Avrupa ölçeğinde kabul
edilebilir hizmetler üretebilse de; alkışlar da kendiliğinden gelebilse.. Ama
nerde..
Samsun’da sel olur Allah’tan derler, ama kaliteli
bir alt yapı yapı niye yapmadık diye kendilerini sorgulamak akıllarına bile
gelmez.. Dereleri ıslah etmezler, ‘Çok yağmur yağdı dereler taştı’ derler, 14
kişi can verince de ‘Başbakan talimat verdi, dere yataklarındaki konutlar
yıkılacak derler’.. Ne yazık ki; kaliteli ve sürdürülebilir hizmetten bi haber
olanlar ‘talimatla’ iş yapmak zorunda kalınca; ‘toplam kalite olmuyor, olamıyor
işte’... Acı tecrübeleri yaşamak zorunda
kalıyoruz.. Onun adı da kalite değil, güzel işler hiç değil; sadece
zorunluluk oluyor.. Zorla da alkış olmuyor..
/A.Yener
CABBAR
07 Kasım 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder