23 Kasım 2012 Cuma

Çocuklar & Bizim Çocuklarımız

Samsun’da  çocuğa  dair  gündelik  siyasette  ve  gelecek  tasarımda  sözler işitmek, projeler görmek  pek  mümkün  değildir. Çocuk  ihmal  ve  istismar  haberleri  dışında  çocuk  yaşamı üzerinden  şekillenmiş  yerel  medya  anlayışına da yoktur  bizim  basında..

Okul  haberleri, reklam  üzerinden biçimlenir  genelde.. 20  Kasımlarda  bir  iki  sivil  örgütü  Çocuk  Hakları  konusunda  açıklama  yapar  yıllardır. Çocuk  hakları  hakkında  ezbere  bilinen  bir  iki  söylem  dışında  bir  söz  yoktur politikacılarda, çoğunlukla. Onlar  bizim  geleceğimiz  deriz  misali,  bir  kaç  gönül  alma cümlesi.. Köy  çocukları.. Okula  gidemeyen  çocuklar… Yoksul  çocuklar.. Yoksun  çocuklar.. İhmal  ve  istismara uğrayan çocuklar.. Annesiz çocuklar.. Babasız  Çocuklar.. Sağlıksız  Çocuklar.. İşçi  çocuklar… 

Çocuk Vakfı, her yıl 20 Kasım gününde Dünya Çocuk Hakları Bildirisi yayınlar.  2012  yılının  Türkiye bildirisini şair Haydar Ergülen yazdı: ÇOCUĞUM, HAKLIYIM, BÜYÜYECEĞİM! Çocukların üstümüzde hakkı var. Çocukluğu ‘yitirilmiş cennet’ olarak gören biz büyüklere, yalnızca bu ‘cennet’i hatırlattıkları için bile olsa, çocukların düşlerimizde hakkı var. Hepimiz ‘araf’ ta yaşıyoruz. Bize yitirdiğimiz şeyleri hatırlatan, anlatan, işaret edenlerse yalnızca çocuklar. Bu yüzden çocukların her şeye hakkı var, hakları var. Çocukların ‘kardeş’ bildikleri hayvanlarla birlikte yaşama hakları var.

Kedi, köpek ve diğer evcil hayvanları evlerine, bahçelerine almaya, onlarla birlikte, kardeşçe bir dünyaya büyümeye, gelişmeye hakları var. Hayvanların çocukların üstünde çok hakkı var. Çocukların üstümüzde çok hakkı var. Çocukların dünya kadar hakkı var. Çocukların hakkı dünyada ödenmez. O dünya bu dünya mıdır? Bütünüyle kuşkudayız elbette. Ama hiç kuşku duymadığımız bir şey varsa o da çocukların bu dünyanın üstünde de çok hakkı olduğudur. Dünyada hala nefes alınabiliyorsa o çocukların yüzü suyu hürmetinedir.

Bu yüzden çocukların sağlıklı, geniş, bol nefesler almaya hakları vardır, sularının tertemiz olduğu ve su kaynaklarının hiç tükenmeyeceği bir dünyada gürül gürül, su gibi, akar gibi yaşamaya hakları vardır. Yüzlerini güldürecek, gözlerini parlatacak, içlerini ısıtacak ve düşlerini ışıtacak bir çevrede, korkusuzca büyümeye, oynamaya, paylaşmaya, düşlemeye, koşmaya hakları vardır. Çocukluğun hakkı barıştır. Çocuklar barışı hak edecek kadar doğal insanlardır. Çocuk, yalın insandır, doğal insandır. Bu yüzden doğal olarak işkenceden, zulümden, tacizden, zorbalıktan, cinayetten, savaştan, gerilimden, cezadan, baskıdan, şiddetten, kötü söz ve eylemlerden, her türlü kötülükten korunmaya birinci derecede hakları vardır.  Çocuk olmak, haklı olmaktır, her iyi şeye hakkı olmaktır.
Büyüklerin çocukluğu unuttuğu bir dünyada, çocukluk yapmak da elbette çocukların hakkıdır.

/Cem ŞAHAN
23 Kasım 2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder