7 Kasım 2012 Çarşamba

Samsun'da İyi Şeyler Yapanlar Da Var..

Makyaj hizmetlerle Samsun'un gözünü boyayanlar yoktu dün o toplantıda.. Kaliteli hizmet üretenlerin 'Avrupa ölçeğinde', insanca yaşam sundukları için nasıl onure edildiklerini göremediler.. Bırakın kamuoyuna yapılan kaliteli hizmetin anlatımını, hizmet temin ettikleri tedarikçilerinin bile 'kalite için imza attıkları' bir güne şahit olduk.. Genel Merkezi Samsun olan bir şirketin, Samsun'un adını Avrupa Mükemmellik Ödülü'ne yazdıran tek ve ilk dağıtım şirketi olmasının çalışanlarına verdiği gururu izledik.. Yaklaşık iki saat kadar izlediğim toplantıda dünya ülkelerinde öne çıkan gelişmiş kuruluşların çağdaş kalite felsefesini Türkiye'de yaygınlaştırma faaliyeti yürüten Kalite Derneği yetkililerinin anlatımlarını izlerken, o şirketin genel merkezinin Samsun'da olduğunu bilmek bile yetti..

Kosova ile Avrupa'ya açılan Çalık YEDAŞ'tan bahsediyorum.. Dün onlar için gurur günüydü..  Samsun için ise öylesine başarılı bir şirketi bu ilde barındırması açısından, 'belki de çokta farkında olunmayan' bir gurur toplantısıydı.. KalDer yetkililerin 'toplam kalite için anlattıklarını' dinlerken yorulmamak elde değildi.. Çünkü Avrupa'da bir şerket olarak anılmak ve bunu sürdürülebilir hale getirmek istiyorsan, bedeli bir hayli ağır.. Bu bedel para değil asla.. Emek..Çaba..Zaman..

Sadece çalışan değil. Herkes mutlu olmalı. Tüm paydaşlar... Müşteriler, tedarikçiler, çalışanlar, hissedarlar ve kamuoyu.. Ve bunların hepsinin ölçülebilir olması gerekiyor.. Yüzlerce kişinin çalıştığı bir yerde 'aynı sesi çıkarmak' nasıl olur, onu izledik dün.. KalDer Yönetim Kurulu Başkanı; aslında anlattıklarını çok basit bir cümleyle örnekledi.. Bu bir üçgen çan..

Hani eski western türü filmlerde çalışanları toplamak için demir bir çubukla vurulup, çağrı yapılan çan.. "Ama tüm paydaşlar aynı şeyi yaparsa, bu melodi olur, yapamazsa, kaliteyi yakalayamazsa ise gürültüden ibarettir.." Çalık YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu ise 'toplam kalite ile ilgili yaptığı uzun konuşmasını aslında bir tek cümle ile bağladı'.. Herkes o cümleyi bir yerlere yazmaya çalıştı.. Hatta KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Doğan'ın bile not aldığını gördüm.. O söz çok güzeldi.. 'Biz sadece güzel şeyler yaptık. Ödül ve alkışlar kendiliğinden geldi'.. Keşke Samsun'da makyaj hizmetlerle göz boyamaya çalışanlar, Çalık YEDAŞ gibi Avrupa ölçeğinde kabul edilebilir hizmetler üretebilse de; alkışlar da kendiliğinden gelebilse.. Ama nerde..

Samsun’da sel olur Allah’tan derler, ama kaliteli bir alt yapı yapı niye yapmadık diye kendilerini sorgulamak akıllarına bile gelmez.. Dereleri ıslah etmezler, ‘Çok yağmur yağdı dereler taştı’ derler, 14 kişi can verince de ‘Başbakan talimat verdi, dere yataklarındaki konutlar yıkılacak derler’.. Ne yazık ki; kaliteli ve sürdürülebilir hizmetten bi haber olanlar ‘talimatla’ iş yapmak zorunda kalınca; ‘toplam kalite olmuyor, olamıyor işte’... Acı tecrübeleri yaşamak zorunda  kalıyoruz.. Onun adı da kalite değil, güzel işler hiç değil; sadece zorunluluk oluyor.. Zorla da alkış olmuyor..

07.11.2012
/A.YENER CABBAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder